26 Mayıs 2019

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun İBB Başkanı Adayı Yıldırım; iftar, sahur, “cami çıkışı”, sendika toplartısı, resmi ya da sivil, kamusal ya da özel etkinlik,…demeden her toplantının “baş konuşmacı”sı olarak çıkıp, hiçbir kural, yasa, hak-hukuk, siyasi ahlak,…gözetmeden, İstanbul’daki “tekrar seçimi” kazanmak için her olanağı tepe tepe kullanıyorlar.

Bu kadar çok yerde konuşmaya çağrılma, bu kadar çok toplantıda konuşma yaptıklarına bakınca, beyefendilerin çok rahat oldukları düşünülebilirse de gerçeğin tam tersi olduğu görülüyor.

Bu toplantıların büyük bir çoğunluğu “ayarlanmış” toplantılar. Ama “cami çıkışı” gibi, “esnaf ziyareti”, “çarşı-pazar gezmeleri”,…gibi toplantılar kontrol edilemiyor! Bu yüzden de gerek Erdoğan gerekse Yıldırım, bu tür “ayarlanmamış” toplantılarda, vatandaşın tepkisin ifadesi de olan sorularla ya da “Her şey çok güzel olacak” gibi İmamoğlu’nu çağrıştıran sloganlarla karşılaşıyorlar. Ve genellikle de böyle durumlardan mahcup olarak çıkıyorlar.

AKP SÖZCÜLERİ İÇİN ZOR DÖNEM

AKP yöneticileri, bu tür durumlar için, Binali Yıldırım’ın etrafındaki zevatı, “vatandaşla tartışmaya girilmemesi” konusunda uyardı. Çünkü böyle durumda, Yıldırım ve efradının vatandaşı ikna edecek yanıtlar veremediklerini veremeyeceklerini biliyorlar.

Bu, AKP’li sözcülerin yeteneksizliği ile ilgili değil. Tersine AKP’li politikacılar yakın zamana kadar, böyle konularda çok başarılıydı! Bu yüzden de mümkün olduğu kadar halkla yüz yüze gelip çok soru sorulmasın isterlerdi.

Ama örneğin 7 Haziran seçiminden beri AKP için halkla yüz yüze gelinen toplantılar giderek artan biçimde zorlaşmaya başladı.

Hele de 31 Mart seçimi sonrasında!

AKP yönetiminin bu açmaza bulduğu “çözüm” ise, bu tür karşı karşıya gelmelerde “vatandaşla tartışmaya girilmemesi”dir!

Bir seçim çalışmasında bu çözüm, “Suya girin ama ıslanmayın” demek gibi bir şeydir ama AKP’ni geldiği yerde yapacağı çok şey de yoktur.

KRAL, İŞSİZLİĞİ SİSTEMİN “YENİ MODASI” İLAN ETTİ

Bu her söylediğinde mutlaka bir keramet olduğu düşünülen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için değil!

Ama önceki gün Cuma namazı çıkışanda etrafını saran hayranlarıyla herkese yanıt veren bir sohbete dalmışken, bir kadının bütün işsizlerin çığlığı gibi yükselen sözleri “Kral çıplak” etkisi uyandırdı!

Hatta sadece kralın çıplak olduğunu değil aynı zamanda kralın çıplaklığının, devri iktidarının modası olarak benimseyip sonsuza kadar sürdürme niyetinde oluğunu da tüm halka duyurmuş oldu!

Erdoğan’ın cami çıkışındaki kalabalığın arasından, EYT mağduru, işsiz evli bir kadının, ‘İki üniversite mezunuyum ama iş bulamıyorum’ sözleri herkesin dikkatini çekti. Elbette Erdoğan da bu çığlık gibi sözleri duymazdan gelmedi. Ama kendi üslubuyla kadınla polemiğe girdi. Ne var ki, işsizliğin canına tak ettiği anlaşılan kadın geri adım atacak gibi değildi. Sonunda kadına yanıt verirken etrafındaki kalabalığa da hitap etti:  “Söyleyenlere de bakma. Onların hepsi istismar peşinde! Herkes iş bulacak diye bir şey var mı? Avrupa’da şu anda emeklilik yaşı kaça çıktı biliyor musun?”…

ERDOĞAN VE AKP SÖZLERİNİN BİTTİĞİ YERDE

Yani seçim meydanları, Erdoğan ve Yıldırım için belki bir yandan gasp ettikleri seçimin öte yanda da bundan önceki icraatları ve ülkeyi getirdikleri yerin hesabının sorulduğu meydanlar olacak görünüyor. Bu yüzden de onlar için “ayarlanmamış” toplantılarda işleri zor ve giderek de zorlaşacak.

Burada Erdoğan’ın başında olduğu zihniyeti yansıtan ana cümle; “Herkes iş bulacak diye bir şey var mı?” cümlesidir.

Bu cümle, her ne kadar soru cümlesi olarak kurulmuşsa da gerçekte söylenenin anlamı,”Benim düzenimde herkes iş bulacak diye bir şey yok. İş bulan bulacak bulamayan da benim sağlayacağın ianeyle hayatta kalmaya çalışacak” biçimindedir!

Bu onlar için; hem yandaş sermayeye devletin ve belediyelerin imkanlarına yağmalatmanın hem de siyasi olarak işsizleri yoksulları yedeklemenin dayanağıdır. İktidarları boyunca da bunu yaptılar.

Yani işsizlik elbette kapitalist sistemin olmazsa olmazıdır ve bu burjuva iktisatçıları tarafında da “herkesin iş bulması diye bir şeyin olmadığı” hep söylenmiştir. Ama Erdoğan gibi popülist bir politikacının, işsizliğin böylesi büyük bir sorun olduğu dönemde, açıkça “Herkes iş bulacak diye bir yoktur” diyerek, işsizliği kutsaması elbette ki Erdoğan ve partisinin sözünün bittiği yere geldiğinin ifadesidir.

AKP HER ALANDA SIKIŞIYOR

Yani Erdoğan’ın, Yıldırım’ın kalabalıklarla karşılaştıkları her yerde şikayet ve itirazlarla karşılanması bir rastlantı olmadığı gibi, sorunlar karşısında inandırıcı yanıt verememek de bir rastlantı değildir. Tersine, bu durum onların ekonomide, siyasette artık geldikleri, halkın bu zihniyet ve onların politikalarına güvenlerinin kalmadığının işaretidir.

Tıpkı; HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, “İş cinayetleri alt komisyonu” kurulması talebinin AKP ve MHP’li vekillerin “Bizim işimiz mi yok damdan düşmüş, traktörden arabadan düşmüşü komisyona getiriyorsun” diyerek “iş cinayetleri alt komisyonu kurulması” önerisini reddetmelerinin AKP’n Mecliste de sözlerinin bittiği yere geldiklerini göstermesi gibi!.

Tıpkı; YSK’dan İmamoğlu’nun kazandığı seçimi iptal ettirmenin AKP’nin siyasette sözünün bittiği yere geldiğinin işareti olduğu gibi!

Evrensel

Yorumlar