27 Ekim 2020

TBMM

YouTube

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yasa hakkaniyetli, vicdanlı, bilimsel yayınları engelleme riski taşıyor. Neden? “Tüketim alışkanlığının olumsuz etkileyen.” denilerek bilimsel yayınların önüne geçilecek, öncesinde önüne geçildi ve cezalandırıldı bile. Nasıl mı? İşte size örnek, Bülent Şık. Sağlık Bakanlığı ve Akdeniz Üniversitesi arasındaki ortak çalışmada yer aldı. 2011-2015 yılları arasında bu çalışmada yer aldı. Kanserojen maddelerin kanser oluşturma riski araştırıldı. Sanayi bölgeleri ve turizm bölgeleri arasında bir kıyas yapılarak araştırıldı. Nereler? Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Kocaeli ve Antalya araştırıldı. Sanayi bölgelerinde pestisitin yüksek çıkacağı tahmin ediliyordu, evet, yüksek çıktı ama Antalya Kumluca’da da yüksek çıktı, pestisitler oldukça yüksek orandaydı, büyük bir tehlike vardı. En az 1 milyon 300 bin çocuğun olduğu bir bölgede kanser riski çok büyük bir orandaydı ama Sağlık Bakanlığı ne yaptı biliyor musunuz? 2015’te bu çalışmanın sonuçlarını açıklamadı. “E, durun, durun, 2017’de açıklayacağız.” dedi, açıklamadı. Bülent Şık kıvranıyordu. 2019 geldi, yine açıklanmıyordu ve Bülent Şık bir makale yazdı “Türkiye’yi kanser eden ürünleri devlet gizledi, biz açıklıyoruz!” dedi makalesinde, çok önemli gerçekleri açıkladı. Çok doğru söylüyordu, yapılan araştırmayı söylüyordu, sonrasında ne mi oldu? Cezalandırıldı; mahkemeye verildi Sağlık Bakanlığı tarafından, bir yıl üç ay ceza aldı. Yalan söylediği için değil, bilimsel araştırmanın sır bilgileri açıkladığı hususundan bir yıl üç yıl ceza aldı. Ama bakın, tehlike çok büyüktü. Dilovası’nda her 3 ölümden 1’i kanserden dolayıdır; Tekirdağ’da, Edirne’de, Kırklareli’de her 5 ölümden 1’i kanserden dolayıdır. Büyük bir risk var ve risk artıyor ama bu umursanmadı “Niye gerçekleri söyledin?” cezası verdiler. İşte, böylesine acımasızca, vicdansızca bir madde getiriliyor. AK PARTİ iktidarının, maalesef, vicdansızca işleri çok fazla, bütün bunlara rağmen hâlâ kendini dindar, ahlaklı gösterme alışkanlığını da çok yüksek oranda; çok üzücü.
    Geçtiğimiz hafta AK PARTİ’li vekiller Genel Kurulda bir yarış hâlindeydi, Aliya İzzetbegoviç’in taziyesi yarışı hâlindeydi. Aslında, o yarışı kazanamamaları riski yoktu, Aliya’ya taziye vermeyi hak etmişler miydi, onu kendilerine sormalıydılar; bence hak etmemişlerdi çünkü Aliya çok ahlaklı bir insandı, düşmanları kadınları ve çocukları öldürürken “Hayır, biz düşmana benzeyemeyiz, kadın ve çocukları öldüremeyiz.” diyen bir insandı ama siz çocuklu anneleri, hasta mahpusları acımasızca cezalandıran, zulmeden bir iktidarsınız.
    REFİK ÖZEN (Bursa) – Yalan söylüyorsun, yalan.
    ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Yalan söylüyorsun.
    HÜDA KAYA (İstanbul) – Neresi yalan ya, neresi yalan?
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, Aliya İzzetbegoviç hatıralarında ne der? Tebaa ve itizâlcileri anlatır.
    REFİK ÖZEN (Bursa) – Sen Aliya’nın ismini ağzına alamazsın.
    HÜDA KAYA (İstanbul) – İnsanlar mahpusta ölüyor.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Siz Aliya’yı bilmiyorsunuz da.
    REFİK ÖZEN (Bursa) – Sen onun ismini ağzına alamazsın.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Doğu Batı Arasında İslam’ı okudun mu?
    ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Aliya kim, sen kimsin ya!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Ben okudum, tüm eserlerini okudum ve sizin din istismarı anlayışını en başta Aliya’nın yaptığını, Aliya’nın bunu eleştirdiğini çok iyi biliyorum. (HDP sıralarından alkışlar) Bakın, bakın size doğu ve batı arasında İslam’dan… Okumamışsınızdır, biraz… Dinleyin.
    ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) – Anlat da dinleyelim.
     ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – İtaat edenler ve karşı çıkanları anlatmış.
    REFİK ÖZEN (Bursa) – Senin gibi yalancı değildi o!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Diyor ki: “Bunlar itaat zihniyetli insanlardır -sizi anlatıyor- ve tabi olmayı, amirlerince methedilmeyi, onların gözüne girmeyi severler. Öte tarafta mutsuz bir insan grubu vardır -muhalifleri, itaat edenleri kastediyor- bunlar hep yeni bir şey isterler, ekmek yerine daha ziyade hürriyetten, maslahat yerine insanın şahsiyetinden bahsederler. Geçimlerini yöneticiye borçlu olduklarını kabul etmeyip bilakis yöneticiyi de kendilerinin beslediklerini iddia ederler. Onlar iktidarı sevmez, iktidar da onları sevmez. İtaat edenler insanlara, otoriterliğe, putlara taparlar; hürriyetçiler ise tek bir tanrıya taparlar.” Bu iki gruptan hangisine mensup olduğunuza ve taziyeyi hak edip etmediğinize bir karar verin derim size.
    REFİK ÖZEN (Bursa) – Sen kendine bak, aynaya bak aynaya. Sen aynaya bak.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, daha sonra sizin işiniz gücünüz istismardır, din istismarı yaparsınız, Yasin Börü istismarı yaparsınız. Hayatınız din ve Yasin Börü istismarı…
    REFİK ÖZEN (Bursa) – Aliya senin gibi riyakâr değildi, samimiydi samimi.
    ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) – Sen kendine bak ve PKK’ya bak, kendine bak!
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Sayın Milletvekili, bir dakika, Sayın Milletvekili. Genel Kurula hitap edin yani zorla böyle tahrik ederken…
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Şimdi bakın, Yasin Börü’yle ilgili…
    ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) – PKK’ya bak, kendine bak!
    BAŞKAN – Bir dakika Sayın Milletvekili…
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – AK PARTİ’nin önemli bir istismarı vardır. Ben size çok önemli bir örnek vereceğim: Bakın, 2015 yılında -o zaman siyasetçi değildim- T24 “web” sitesinde yazar olarak çalışıyordum, T24 çalışmasında Diyarbakır’a gittim, HÜDA PAR İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu’yla görüştüm. Nedir bu Yasin Börü meselesi, anlatın bana dedim. Ne dedi, biliyor musunuz? Bakın, Yasin Börü’nün AK PARTİ tarafından istismar edildiğini söyledi, bakın aynen cümleleri okuyorum: Yasin Börü cinayetinde Hükûmetin samimi olmadığını, istismar ettiğini, bunu Genel Başkanlarının da daha önceden söylediğinin altını çizdi. Erdoğan’ın, olaylardan ancak on beş gün sonra Yasin Börü’nün adını ağzına aldığından…
    REFİK ÖZEN (Bursa) – Yalancısın!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – …samimi olmadıklarından, hatta 6-8 Ekim olaylarında HÜDA PAR’ın adını bile ağzına almadığından şikâyetçiydi. “Yasin Börü cinayeti kan donduran bir cinayetti…”
    HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) – Bütün davalarına katıldık, bütün!
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – “…Berkin Elvan, Hacı Birlik ve Yasin Börü’de çifte standart yapılmamalı, hepsi istismardan kurtulmalıdır.” diyordu.
    BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim Sayın Milletvekili.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, HÜDA-PAR İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu bunu söylüyor ama sizin hiçbir şeyden haberiniz yok. İşiniz gücünüz istismar, her şeyi istismar ediyorsunuz, dini de Yasin Börü’yü de. (HDP sıralarından alkışlar)

Yorumlar