08 Ocak 2020

Bold Medya / SEVİNÇ ÖZARSLAN

Hamileliğin zorlukları, diğer çocuğuna cezaevinde bakmak durumunda kalması ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun onun için verdiği hukuk mücadelesiyle Elif Aydın’ın hikayesi…

BOLD ÖZEL – Elif Aydın (31), eğitim faaliyetlerinde bulunduğu için tutuklanan binlerce eğitimciden biri. Öğrenci yurdunda çalıştığı için Cemaat soruşturmaları kapsamında 25 Mayıs 2018’de tutuklanarak Gebze Kadın Kapalı Cezaevine gönderildiğinde iki aylık hamileydi. Ayrıca iki çocuğu daha vardı. Şimdi 8 yaşında olan Kadir annesiz kalmış, Musab (3,5) annesiyle birlikte hapse girmişti. Yusuf Kaan ise annesinin karnındaydı. Üçü birlikte, 8 kişilik koğuşta, tek bir yatakta, cezaevi ortamında yaşamaya mecbur bırakılmıştı. Elif Aydın, cezaevi günlerini BOLD’a anlattı.

Aydın’ın sesini ilk duyurmaya çalışan ve hukuk mücadelesi başlatan isim ise HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’ydu. Aydın’ın yaşadıklarını ve Gergerlioğlu’nun onun için verdiği mücadele sürecini sunuyoruz.

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU İŞLEDİLER

HDP milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, kanuna rağmen Elif Aydın’ı tutuklayan Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kadir Gezici, üyeler Gülpınar Duman, Senem Birdal ve tutukluluğun devamı yönünde mütaala veren savcı Yakup Şahin hakkında, görevi kötüye kullanma ve hürriyeti tahdit suçlarından HSK’ya şikayet başvurusunda bulunmuş ve cezai soruşturma yapılmasını talep ederek, mücadelenin fitilini ateşledi. 1 Temmuz 2018 tarihli başvuruya HSK, yeni cevap verdi ve başvurunun işleme konulmadığını açıkladı.

Bunun skandal olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, HSK’nın suça ortak olduğunu belirtti. Gergerlioğlu, “1,5 sene sonra HSK geri dönüş yapmış ve 5275 sayılı kanunun 16/4 maddesini çiğneyerek tutukluluk kararı veren hakim ve savcıları korumuş, şikayet dilekçesini işleme bile almamış. Hakim ve Cumhuriyet savcılarının keyfi işlemlerini denetlemekle yükümlü olan HSK, verdiği bu kararla denetim görevini yapmaktan kaçınmış, hakim ve savcıların hamile bir kadını tutuklaması suçuna ortak olmuştur.” dedi.

HSK’nın kendisine muhalif gördüğü hakim ve savcılarla ilgili en basit iddiaları anında işleme koyarak soruşturma açtığını, dolayısıyla ayrımcılık da yaptığını belirten Gergerlioğlu, “Türk Ceza Kanununun bir maddesini veya Anayasanın bir hükmünü sosyal medyada paylaştığı için Zonguldak Hakimi Kemal Karanfil hakkında soruşturma açıldı. Savunma istendi.” ifadelerini kullandı.

HSK’nın Gergerlioğlu’na gönderdiği 13 Kasım 2019 tarihli karar.

HAMİLELER HAKKINDAKİ KANUN

Gergerlioğlu HSK’nın açıklamasına 30 Aralık 2019’da itirazda bulundu ama henüz buna da bir cevap verilmiş değil. Hamile kadınlar hakkında hala mahkemelerde tutukluluk kararı veriliyor. Oysa 5275 sayılı CİK 16/4 maddesinde “Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur.” deniliyor. Bu hükümler tutuklular için de uygulanması gerekiyor.

ELİF AYDIN: İKİ KERE MERDİVENLERDEN YUVARLANDIM

8 aylık olana kadar cezaevinde kalan Elif Aydın, Kasım 2018’de 6 yıl 10 ay ceza verildikten sonra tahliye edildi. Dosyası Yargıtay’da. Tahliye olduktan bir ay sonra, 20 Aralık 2018’de oğlu Yusuf Kaan’ı dünyaya getiren Aydın dışarı çıktı ama hapiste hamile kadınlar bulunuyor. 5 aylıkken tutuklanan Elif Tuğral onlardan biri. Tuğral, Şakran Cezaevinde 8. ayına girdi. Doğumuna çok az kaldı.

Elif Aydın, cezaevinde geçirdiği 6 ayı, hamile ve bebekli bir anne olarak hapiste yaşadıklarını ve sonrasını BOLD’a anlattı:

“Biz Konya’da yaşıyorduk. Ilgın ilçesinde özel bir yurtta idarecilik yapıyordum. Olaylar olunca iş yerimiz kapatıldı. Biz de Kocaeli’ne ailemin yanına taşındık. Eşim 15 Temmuz’dan 2-3 sonra tutuklandı. Bir yıl hapiste kaldı. O çıktıktan 9 ay sonra ben tutuklandım. İçerideyken hamileliğim kötü geçmedi ama beni üzen çocuklarımdı. Dışarıda bir çocuğum kaldı, o zaman 2 yaşında olan Musab yanımdaydı, üçüncüsü karnımdaydı. Üçümüz aynı yatakta uyumaya çalıştık koğuşta.

CEZAEVİ ORTAMI ANNELER İÇİN ÇOK ZOR

Kontroller için her ay doktora götürüldüm, cezaevi yönetimiyle ilgili hiçbir şey diyemem ama suçsuz bir şekilde tutuklu olmak çok ağırdı. İki defa merdivenlerden yuvarlandım, hastaneye kaldırıldım. Pazar günüydü, doktor yoktu, hastane hastane gezdirildim.

Çocuğum da kaç merdivenlerden yuvarlandı. Yüzü gözü patladı. 8 kişilik bir koğuştu. Bazen 9 oluyordu. Cezaevi ortamı çocuklu bir anne için çok zor. Kesinlikle yaşanılmaz, psikolojik olarak da çok zor. Benim girdiğim dönem Allah’tan yaz dönemiydi. Vaktimizi hep avluda geçiriyorduk. Havalar soğumaya başlayınca içeri geçince psikolojik olarak ben de oğlum da yıprandık.

OĞLUM ENFEKSİYON KAPTI, GÖZÜ ŞİŞTİ

Koğuştaki diğer insanlar da kendilerince haklılar. Ses kaldırmıyor, bir sıkıntı duymak, görmek istemiyorlar. Çocukla in çık, oraya dokunma, buraya dokunma. Arkadaşlar her gün çamaşır suyuyla yıkıyorlardı. Buna rağmen ortam hijyen açısından iyi değildi. Musab enfeksiyon kaptı, gözü şişti, kafasını ranzalara vurdu kaç kere. Yuvarlandı, ağzı patladı, kafası şişti. Bunları görünce, bir de hamilesiniz daha çok sıkıntı oluyor haliyle.”

Elif Aydın bu fotoğrafı, tahliye olduktan 2-3 gün sonra çektirdiğini söylüyor.

Elif Aydın’ın eşi de bir yıl Gebze Cezaevinde tutuklu kalmış.

Yorumlar