10 Temmuz 2020

GAZETE DAVUL

Hollanda Kraliyet’inin her yıl 24 Nisanda takdim ettiği Kraliyet Nişanı, bu sene koronavirüs sebebiyle 3 Temmuzda sahiplerine verildi.

Bu yıl ödüle layık görülen kişi Sivaslı Basri Doğan oldu. Doğan, ödülü almasının ardından Gazete Davul’a konuştu.

Basri Doğan 30 yıldır Hollanda’da yaşıyor. Asıl mesleği gazetecilik. Ama çeşitli vakıf ve derneklerde de gönüllü olarak çalışmalar yürütmüş. Bu çalışmaları nedeniyle tehditlere de maruz kalmış:

”Gazetecilik mesleğimin yanı sıra farklı vakıf ve derneklerde gönüllü olarak görevler yaptım. Bunun yanı sıra özellikle 15 Temmuz 2016 sonrası Hollanda genelinde Türk asıllı vatandaşlar tarafından çok sayıda tehdit aldım. 15 defa Amsterdam polisine kendime gelen tehditlerden dolayı şikayette bulundum. Bunlardan bir tanesi geçen yıl Amsterdam Yüksek Mahkemesi tarafından görüldü. Beni tehdit eden şahıs ceza aldı. Uzun yıllar yaşadığım mahallemi değiştirmek zorunda kaldım. İki yıldır oturduğum Aker semtimizde Hollandalı komşularımla çok iyi bir diyaloglar kurdum. Onları farklı programlar vesilesiyle evime davet ettim.  Semtlerimizde Hollandalı dostlarımızla başta komşular günü (burendag) İftar Akşamları, Rumi Akşamları, Özgürlük Günü Kutlamaları, Semt Etkinlikleri, Öğretmenler Günü, İnsan Hakları Günü, Kültür ve sanat Akşamları, Entegrasyon ve Rumi Akşamları, Rembrandt, Van Gogh, Rumi ve Ebru Akşamları, Dünya Kadınlar Günü, Maria Montessori Eğitim Akşamları, Fransiscus Rumi Akşamı gibi kardeşlik adında programlar düzenleyerek semt sakinlerinin birbirleri ile kaynaşması yararına gönüllü faaliyetler için gayret ettim. Bunun yanında gönüllü olarak bir çok sivil toplum kuruluşunda sorumluluklar aldım. “

‘BU ÖDÜL AYRIMCILIK YAPMAYAN HERKESE’

Doğan, ödüle layık görülmesinin nedenini şöyle açıklıyor:

”Hollanda’nın en prestijli ödülü kraliyet nişanı. Aslında bu ödül bana verilmedi. Bu ödül tüm arkadaşlarıma takdim edildi. Verilme sebebine gelince; bizim din, dil ve ırk ayrımı yapmamamızdan kaynaklanıyor.

Ayrıca son 4 yıldır her türlü baskı, haksızlık ve baskılara uğradık. Sadece Türkiye’de değil. Çeşitli ülkelerde de hakaretlere maruz kaldık. Ancak hiç bir zaman hoşgörü çizgimizden ayrılmadık. Hukuki anlamda haksızlıklarla mücadele ettik. Hollanda Devleti iyi gözlem yapıyor. Yaşadıklarımızı ve yaptıklarımızı biliyor. Bu gözlemler sonucunda bizi bu ödüle layık gördüler.

Her yıl belli sayıda insana takdim edilen bir nişan bu. Hollanda’da yaşayan bir Türk kökenli insan olarak bu ödülü almak benim için büyük bir onur ve büyük bir şeref. İki toplumun birleşmesi ve kaynaşması adına objektif haberler yaptım. Yapmış olduğumuz faaliyetlerin neticesi olarak Hollanda Kraliyet Ailesi bu ödülü bana layık gördü. Büyük bir onur. Bu aynı zamanda bizim için, bu toplum için yapılan projelere bir takdir ve teşekkürdür. Bizi buna layık gördükleri için, hem Hollanda devletine, hem Amsterdam belediyesine, hem de Kraliyet Ailesine çok teşekkür ediyorum.”

NATALİ AVAZYAN VE ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU’NA TEŞEKKÜR

Basri Doğan, ödülü Türkiye’de demokrasi ve insan hakları mücadelesi yürüten insanlara ithafen aldığını belirterek Natali Avazyan ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’na özellikle teşekkür etti.

”Natali Hanımı ve Ömer Faruk Bey’i şahsen tanımam. Medyadan takip ediyorum. Türkiye gibi demokrasinin askıya alındığı, insanların düşüncelerinden dolayı ötekileştirildiği ve zulme uğradığı bir ülkede canhıraş bir şekilde mağdurun sesi ve nefesi oluyorlar.

Bu insanlara sahip çıkmak ve desteklemek gerekir. Natali Hanımefendiye ve Ömer Faruk Gergerlioğlu Bey’e demokratik mücadelesinden dolayı teşekkür ediyorum onlar günümüzün demokrasi ve insan hakları savunucuları. Ödül bana verildi fakat ben Türkiye’de hak ihlalleri mücadelesi veren aktivistler için ödülü aldığımı düşünüyorum. Bu sebeple onlara KHK ile ihraç edilen insanlara, bebekli annelere, haksız yere tutukluluk yaşayan mahkumlara yaptıkları yardımlardan dolayı Hollanda’dan plaket iletiyorum.”

Yorumlar