21 Kasım 2019

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce 43’üncü maddede konuşurken de söyledim, bu 51’inci madde kadar vahim, Anayasa’yı ihlal eden, hukuk dışı, ahlak dışı, vicdan dışı bir madde olamaz ama bu getirilmiş önümüze böyle bir torba yasa teklifinde. İbrahim Kaboğlu hoca da -az evvel buradaydı- “Vahim bir madde. Ben bunun için Anayasa Mahkemesine gideceğim.” diyordu ve bu madde önümüze getirildi. İnanılmayacak bir şey.
    Nedir bu? OHAL döneminde yüz binlerce kişi KHK’lerle ihraç edildi ve sivil ölüme uğratıldılar. Nazi uygulamalarıyla soykırıma uğratıldılar ve devlet görevinden uzaklaştırıldıktan sonra özel sektörde de çalışmalarının önüne geçildi. SGK uygulamalarıyla “Ağaç kökü ye.” dendi onlara. Pasaportları da iptal edildi ve koca bir Türkiye hapishanesinde ölüme terk edildiler. SGK’ye ait olan tüm haklarını kaybettiler ve tamamen bir yok edilişe uğradılar.
    Bakın, neler yapıldı? Hâlen de devam ediyor, şu anda OHAL listeleri internetten yayınlanmıyor, bakanlıklar gizlice ihraçlara devam ediyor, insanlar ölüme terk ediliyor.
    Mesela, SGK ne yaptı? İş yeri hekimlerinin belgelerini iptal etti. Düşünün, bakın, arkadaşlar, kendiniz için bir düşünün. Aylarca bir sınava hazırlanıyorsunuz, üniversite sınavı gibi bir sınav. Doktorlar hazırlanır. Ben de hazırlandım. Ben de bir doktordum. KHK’yle ihraç edilmiştim. Kimse bana iş vermiyordu. İş yeri hekimi olayım dedim. Sınava girdim. Sınavı kazandım. Bir yerde işe başlayacağım diye düşünürken bana SGK “Hayır, sınavı kazandın ama iş yeri hekimliği belgesini alamazsın. Sen KHK’lisin.” dedi. Benim gibi on binlere doktora bunu söyledi. Hiç sıkılmadan, utanmadan bunu söyledi ve bu uygulamaları hep devam ettirdi. Kime yaptı mesela? “Sen tutukluluk geçirmişsin, sana iş yeri hekimliği belgesi vermiyorum.” dedi. Ya, yasada var mı bir şey? “Vermiyorum.” Bu kadar, başka bir şey değil. Bu gibi uygulamalara devam ettiler ve sivil ölüme mahkûm ettiler.
    Cezaevinde, emeklilik hakkını kazanmış adam. Eşi de çalışmıyor, kendisi de cezaevinde, KHK’li; emekliliği gelmiş, emekli etmiyor. “Niye etmiyorsun?” “işte öyle, keyfime öyle geldi, etmiyorum.” diyor. SGK diyor bunu ve şu anda biz, bu SGK’ye yasal zırh kazandırma maddesini tartışıyoruz arkadaşlar. 10 binlerce kişi için o kadar büyük bir vebal içindeki SGK ve siz şu anda bunu oylayacaksınız, bunu bilin bakın. 10 binlerce kişinin ahını aldı. İnsanlar öldü, bu dünyadan ayrıldı; 60’a yakın intihar var. O insanlar hakkını helal etmedi, ahları var, bu dünyadan gittiler ve siz şu anda bu ah ettikleri kişilerin yargılanmamasını onaylayacaksınız. KHK’liler ihraç edildikten sonra iş bulamadılar çünkü SGK “KHK’lidir, iş vermeyin, ’36’ kod.” diyordu.
    İŞKUR’a müracaat ettiler, “İŞKUR’da bir iş bulayım, devlet madem vermiyor, özel vermiyor. Gidip orada bir kurs programına kaydolayım.” dedi, oradan da “Sen kurs ve programlara kaydolamazsın, taş ye.” dediler.
    Engelli kişiler malulen emekli olmak istiyordu, malulen emekliliklerinin önüne geçtiler. Tanıdığım birisi vardı, inanın ki yüzde 96 engelli, haftada 3 kez diyalize giriyor; Vakkas Karakoyun. Bakın, ismini de ezbere biliyorum, adama aylarca, yıllarca zulmettiler, malulen emekli etmediler. Kavga, dövüş, mahkemeler sonunda ancak emekli olabildi ama üç yıl boyunca bununla uğraştı, zulmettiler, zulüm.
    Yine, emekli etmede büyük zorluklar yaşadı. Emekli ikramiyesi vermediler KHK’lilere. Onlar gittiler mahkemelere ve mahkemelerden aldılar emekli ikramiyelerini. Özel sektörde bir kurumda çalışmışsa onları emekli etmediler. Yeşil kart vermediler “Mutlaka GSS alacaksın.” dediler.
    Hastanelerde çalışmalarının önüne geçtiler. Sonunda biliyorsunuz böyle bir yasa teklifi bile getirildi “KHK’li doktorlar özel hastanelerde çalışamasın.” diye. O aşıldı ama eczacılara taktılar. Birçok eczanenin MEDULA ekranını karattı SGK. Niye karartıyorsun? Bir gerekçe var mı? “İşte, öyle, karartıyorum.” Bu kadar. Bakın, bunu diyen insanlar şu anda yargılanmaktan kurtulacak. Ve bundan dolayı KHK’liler çok büyük sorunlar yaşadı.
    Bakın, biz bunun bilimsel çalışmalarını yaptık binlerce kişiyle; yüzde 95’i psikolojik sıkıntılar yaşadı, ekonomik sıkıntılar yaşadı, sosyal dışlamalar yaşadı ve sivil ölüme uğratıldı. Bunu yapan SGK’ydi ve şu anda bu SGK yetkililerinin yargılanmasının önüne geçilmeye çalışılıyor.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, Sevgi Balcı hemşireyi anlatayım size. 3 çocuğu vardı. Hamileyken KHK’yle ihraç edildi, depresyona girdi çünkü tamamen bir soykırım uygulanıyordu ona, sekiz buçuk aylık olmuştu bebeği, depresyondan çıkamadı. Bir gün eşi eve geldi, kendisini evin tavanına asmıştı Sevgi hemşire. Sekiz buçuk aylık bir bebeği vardı ama buna buna rağmen astı. Bu, vicdansızlıktır arkadaşlar.
    OHAL Komisyonu da yasal zırha kavuşmuş durumda. Ben OHAL Komisyonuna gittim İnsan Hakları Komisyonuyla beraber. Koltuk altımda onlarca dosyayla gittim ve hukuksuzluklarını yüzlerine çarptık, tek bir cevap veremediler. Bana söyledikleri şuydu: “Ömer Bey, bunları inceleyip sana geri döneceğiz, davet edeceğiz.” Aradan on bir ay geçti, davet etmeye cüret edemiyorlar çünkü haksızlar.
    Şimdi, onlardan, OHAL Komisyonundan SGK de gördü “Ne güzel böyle kurtuluyor işte insan, yasal zırha kavuşuyor ve bütün bu suçlarımızdan, günahlarımızdan, veballerimizden böylece kurtulabiliriz.” dedi, işte bu madde geldi önümüze.
    Değerli arkadaşlar, suçtur, vebaldir, günahtır; bunu onaylamayın. (HDP sıralarından alkışlar)

YouTube

Yorumlar