2018-06-22 00:00:00

Tarihi seçime 21 gün kala ‘Seçimin Nabzı’ turumuzun ikinci durağı Kocaeli oldu. Hem Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili adayı Prof. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun seçim çalışmalarını izledik hem de Kocaeli halkının beklentilerine, endişelerine kulak verdik.

Kocaeli’nde esnaf, kadınlar, gençler, emekliler hangi istek ve endişelerle sandığa gidiyor?

İşte Seçimin Nabzı:

Kocaeli’nde seçim çalışmalarını izlemek için önce Ömer Faruk Gergerlioğlu görüşüyorum. İlk durak HDP’nin İl Bürosu. Büronun hemen karşısında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin standı var. Gidip seçim çalışmalarının nasıl ilerlediğini soruyorum.

MHP İzmit İlçe Başkan Yardımcısı Mehmet Çöplü kazanacaklarından emin:

“Zaten dört ay önce seçim startımızı kendimiz vermiştik. Milliyetçi Hareket Partisi zaten 6 aydır sahadaydı. Bizim için erken seçim kararı şaşırtıcı olmadı, bekliyorduk. Liderimizin arkasındayız, Cumhur İttifakını sonuna kadar destekliyoruz. Seçim çalışmalarımız beklediğimizden daha üstün düzeyde devam ediyor. Vatandaşın tepkisi çok güzel. Herkes cumhur ittifakını beğeniyor, destekliyor. Cumhur ittifakı bir hilal olacak ve seçim hilal ile Haçlı’nın seçimi olacak, inşallah hilal kazanacak.”

HDP ve Demirtaş’ın cezaevinde olmasına ilişkin de görüşünü soruyorum ve yanıt net:

“Zaten kazanamayacak. Biz kaale almıyorsak Türk milleti de kaile almayacaktır.”

HDP’nin il bürosunda seçim çalışmaları sırasında herhangi bir gerginlik yaşanıp yaşanmadığını soruyorum, İl Eş Başkanı Şahabettin Işık yanıtlıyor:

“Hiçbir gerginlik yaşanmıyor, bilakis çok sakin geçiyor hatta gülümseten enstantaneler yaşıyoruz. Bildiri dağıtırken CHP’li seçmenlerden bazıları, ‘Bir Muharrem İnce’ye bir oy HDP’ye’ diyorlar.”

Bürodan çıkıp “24 Haziran’a Doğru Seçim” paneline gidiyoruz. Filiz Kerestecioğlu ve barış bildirisine imza vermesi nedeniyle KHK ile görevine son verilen akademisyen Yüksel Taşkın konuşmacılardan. Filiz Hanım’la sandıkların taşınması üzerine kısaca sohbet ediyoruz:

“Biz vatandaşlarımızı sandıkları nereye götürürlerse götürsünler oraya taşıyacağız. Kimsenin bunda hiçbir tereddüdü olmasın. Onun dışında, bütün muhalefet partilerinin ortaklığıyla ‘Adil Seçim Platformu’ oluşturuldu, bu da çok önemli. Bu platformla bütün partiler birbirlerinin oylarına sahip çıkacak. Bu çok önemli bir adım.

Aynı zamanda avukatların örgütlenmesi var. Onlara da teşekkür etmek gerekir. Çünkü her sandıkta avukat örgütlenmesi yaptılar. Ama her vatandaşın da oyuna sahip çıkması lazım. Bir de, vatandaşların sandık başında hiçbir provokasyona gelmemesi, bunu yapmak isteyen insanlara asla pirim vermemesi lazım. Bu da çok önemli.”

seçim

 

Ömer Faruk Gergerlioğlu, seçim çalışmaları nedeniyle panelde çok kalamıyor, KHK mağdurlarına verdiği destek ve KHK mağduru olduğu hatırlatılarak salondan alkışlarla uğurlanıyor.

Ömer Bey, sokağa çıkar çıkmaz koşar gibi yürüyor, yetişmekte zorlanıyoruz. Şahabettin Bey, “Hocamız şu an bir de oruçludur, ya oruçlu olmasaydı ne olurduk” diyor. Ömer Bey de gülerek, “Tez canlı bir insanım, kendimi bildim bileli böyleyim” diyor.

Araçta seçim çalışmalarının nasıl gittiğini, Kocaelililerin yaklaşımlarını, vekil olduğunda yapacaklarını, mütedeyyin kesimlerin HDP’ye bakışını soruyorum:

“Kocaeli’nde zaten tanınıyordum. 17 yıl göğüs hastalıkları uzmanı olarak çalıştım. Aynı zamanda bir insan hakları savunucusuyum. Çeşitli sivil toplum örgütlerinde başkanlık yaptım. Mazluma kimliğini sormayan bir anlayıştan geldiğimiz için HDP’de siyaset yapmak kararı aldım. Yerel medyada da ilgiyle karşılandım. Hatta bana oy vereceğini söyleyen gazete genel yayın yönetmeni oldu. İslami camiadan bir isim HDP’den aday oldu, seçim denklemini değiştirebilir şeklinde yorumlar oldu.

Mütedeyyin kesimden bir kayış var. Bunu kendi özelimde de görüyorum. AK Parti iktidarının bozulması, yozlaşması yerel yönetimlerde liyakate değil, mala paraya bakılması, hukuktan uzaklaşmaları insanları rahatsız ediyor.

Benim aday olmam OHAL ve KHK’lar açısından çok önemli bir şeyi de gösterdi; öncesinde bir ufak yetki belgesi bile verilmeyen insanlardır. Ben mesela iş yeri hekimliği sınavını kazandım ve iş yeri hekimliği belgesi verilmemişti. Ama şimdi milletvekili adayıyım. Bunu, yüzbinlerce KHK’lıya yapılan haksızlığı aşma yönünde önemli bir adım olarak da değerlendiriyorum.

Seçim heyecanı yavaş yavaş başladı. Kocaeli’nde kime sorsanız 13 milletvekilinden şu kadarını şu bu kadarını bu alır gibi bir hesap çıkarır. Herkes spor toto oynuyor. (gülüyor) Ben HDP’nin iki milletvekili alacağını düşünüyorum. AKP ve MHP ittifakı beş ya da altı, İYİP bir, SP bir, CHP 3 üç vekil alır. Seçmenin gündemi ekonomidir. Ekonomi üzerine yaptığımız açıklamalara daha bir kulak kabartıldığını görüyoruz.

Ayrıca demokrasi ve hukuk istiyorlar. Emekli maaşı, askeri ücret, engelliler, işçiler, çevre kirliliği önemli gündemler. Mesela Dilovası’nda kömür ocaklarıyla ilgili önemli şikâyetlerle karşılaştık. Hâlâ bitirilmemiş bir hava kirliliği olayı var. Kömür ocaklarıyla hastane yan yana, aynı yerde. Biz eğer yetkimiz olursa o ocakları kaldırırız.

Merkezde bir trafik sorunu var. Ayrıca sanayileşme sorunu var. Korkunç bir rant ekonomisi var. Kent resmen yağmalanıyor, yandaşlara peşkeş çekiliyor. Bunlar da insanları rahatsız ediyor. Biz seçimlerde başarılı olursak bu OHAL ve KHK düzeninin yenilmesi anlamına gelecek. Yöneticiler bizi uzaklaştırdı, millet geri getirdi anlamı taşıyacak. Milletvekili olursam ilk iş, düşünce özgürlüğünden tutuklu veya mahkûm olan insanları ziyaret talebinde bulunacağım. Onları ziyaret edeceğim ve onların dertleriyle dertleneceğim.”

Esnaf ziyaretlerine başlayan Ömer Bey, yalnızca bir yerde tepkiyle karşılandı:

“Bizden size oy çıkmaz, hiç boşuna konuşma!”

Ömer Bey, bir cami derneğinde aldığı bu tepkiye anlayışla yaklaşıp, herkesin adalete ihtiyacı olduğunu sakince anlattı, broşürünü bıraktı. Hepimizi daha sakince dışarı çıkartmalarının ardından Ömer Bey’e ne hissettiğini, bu gibi durumlarla çok sık karşılaşıp karşılaşmadığını sordum, gülümseyerek yanıtladı:

“Parti adını duyunca önyargıyla yaklaşıyorlar. AK Parti seçmeniydi. Olabiliyor böyle tepkiler. Ama biraz kendimizi anlatınca, o yargıların yavaş yavaş kırıldığını gördük. Konuşmak lazım, kendimizi anlatmamız lazım.”

hdp

 

“Bir oy HDP’ye bir oy Muharrem İnce’ye”

Ömer Bey seçim turuna devam ederken ben de bir kahvehaneye girip seçmenle konuşuyorum. İlk gittiğim masada iki CHP’li ve iki HDP’li okey oynuyor, kimin önde olduğunu soruyorum, CHP’liler; “HDP’liler önde” diyor, HDP’liler de; “CHP’liler.” Gülüyorlar ve başlıyorlar seçim konuşmalarına:

58 yaşında olan Özer Mutlu: İzlediğim kadarıyla hep aynı olaylar, aynı hikâyeler dönüyor. 24’ünde buna gerekli cevabı vereceğiz. Muharrem İnce’ye oy vereceğiz. İlk turda biter.

Yine 58 yaşında emekli Yusuf Akbulut: Ben de Muharrem İnce’yi beğeniyorum. Onu kendime yakın buluyorum. AK Parti hariç, her partiye oy verebilirim. Başka ne diyeyim. (gülüyor)

Ahmet Yaman (61 yaş): Seçimi her hangi bir şaibe olmazsa halkların birliği alacak. Şu an muhalefet birbirlerine yakın, eşit mesajlar veriyor. İnşallah böyle devam ettiği sürece başarıya ulaşırlar. Benim gerçek liderim mahkûm. Buna karşı inşallah halk duyarlı olur da başarılı olmazlar. İktidar partisi yenilgiye uğrar. Ben vicdanen rahatsızım.

Nihat Karabacak (54 yaş): OHAL’le seçime gidiyoruz. Oyumuzun çalınacağından endişeliyiz bir kere. Daha önce oy pusulaları bir torbaya konuldu, mühürlü oylar çöpe gitti ve düzmece oylar sayıldı. Yani adil değildir. Şimdi altı lider yarışıyor ama Demirtaş demir parmaklıklar arasında. FOX TV’de 10 dakika bile müsaade edip de telefonla konuşturmadılar. 10 dakika konuşsa kıyamet mi kopardı? Madem Türkiye’de demokrasi var bu hepimiz içindir değil mi? Ama öyle değil. Bu yüzden yalan yok, oyum HDP’yedir. Bir oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye.

Yusuf Akbulut: Ben de bir oyumu HDP’ye bir oyumu İnce’ye vereceğim.

Özer Mutlu: Olan nedir biliyor musunuz; insanlar kavgadan, küfürden bıkmıştır. Bak biz birbirimizle kardeş gibiyiz, oynumuzu oynuyoruz, eğleniyoruz. Biz kavga istemiyoruz kardeşim! Siz devleti devlet gibi yönetin, biz halk gibi birbirimizi kucaklayıp iç içe yaşayalım. Bıraksınlar da oyunumuzu oynayalım kardeşim!

Ahmet Yaman: Tavlada, okeyde, her yerde kardeşlik içerisinde, barış içerisinde yaşayalım.

 

hdp

Başka bir masaya gidiyorum. 57 yaşındaki Bektaş Çınar, ilk iş sandık görevlisi olarak adını yazdırmış:

“Muharrem İnce’yi destekliyorum çünkü Tayyip’in hırsızlıklarını hep ortaya dökecek, döktü de. Hepimiz bir kardeş partiyiz be! Hepsi hırsızlıkları, yolsuzlukları önlemek için çalışıyor. Türkiye için çalışıyor. Başaracaklar mı meçhul. Ben sandık başındayım. Kimse oyumu çalamaz, çalanın da gözlerini oyarım! (masada kahkahalar)Demirtaş’ın cezaevinde olması nedeniyle de  Türkiye demokrasisini kınıyorum! Başka da bir şey demiyorum.”

Hemen yanındaki 62 yaşındaki emekli Ahmet Kurşun: Ben ekonomiye bakarım. Boş vaatlerle iş olmaz. İcraat önemli.

Bektaş Çınar gülerek: Yol yapılsın, köprü yapılsın icraatına mı?

Ahmet Kurşun: Yo, öyle değil. Köprü karın doyurur mu? Ben sadece yaşamak istiyorum, başka bir şey istemiyorum.

Bir halı dükkânında soyadını vermek istemeyen 46 yaşındaki Aysel Hanımla konuşuyoruz:  “Adaletsizlik birinci sorunumuz ve ekonomide peşi sıra gelen diğer sorunumuz. 7 Haziran seçimlerine kadar AK Parti’ye veriyordum sonra CHP’ye verdim. Ortada 16 yıllık bir yaşanmışlık var ve artık değiştirmek istiyorsunuz. İşlerimiz bakın çok kötü, müşteri yok.”

Kırtasiye dükkânında babasına yardım eden 18 yaşındaki Mustafa Aydın Kaplan’a soruyorum: Ülkemiz adına bir karar vereceğim, benim de bir katkım olacak, bu yüzden biraz heyecanlıyım. Liderlerden biri, Demirtaş zaten yok, konuşamıyor. Onun dışında gördüğüm, ilk kez CHP’den çıkan bir adayın mitinglerinde çok güzel konuştuğudur. Hoşuma giden o ve büyük ihtimalle oyumu ona vereceğim. Seçilen liderden beklentim ise, eğitim sisteminin direk oturtulmasıdır. Her öğrenci daha ilk çağlarda branşlarına ayrılarak eğitimini almalı ve üniversite sınavı kaldırılmalı.

Alışverişe çıkmış, hastanede doktorla yaşadığı tartışmayı herkese anlatan 49 yaşındaki Nezra Gürses çıkıyor karşıma: Hastaneye gidiyorsun, affedersin doktor, hiç yoktan bana saldıraya geçti. Çocuğum zehirlenmiş gitmişim hastaneye, bana yaptığına bakın. Benim eşim yok, bir çocuğumla kalmışım. Böyle yapılır mı? Ben oyumu hep Tayyip’e verdim, yine ona vereceğim. Ondan memnunum. 2001 senesinde çocuğuma mama alamıyordum, ev sahibim kira diye kapıma dayanıyordu. Şimdi ne istiyorsam ulaşıyorum, iyi yani.

 

hdp

 

Tayyip Erdoğan’ın tekrar kazanması halinde ne yapmasını istediğini soruyorum: “Artık tekrar kazanırsa, azıcık iyiyi kötüyü görsün. Gözünü açsın biraz. Sadece koltukta oturarak olmaz. Çalanı çırpanı değiştirsin.”

HDP’nin milletvekili adaylarıyla birlikte iftar programına katılıyorum. Herkes heyecanlı; “7 Haziran havası var” diyorlar. Sahneden, “Demirtaş’a selam olsun” anonsuyla salon alkıştan yıkılıyor. İnsanlar da hem bir özlem hem de heyecan hâkim. Sahneye eski Kocaeli milletvekili Ali Haydar Konca çıkıyor önce:

“Milli iradenin tecelli ettiği 7 Haziran seçimleri aynı zamanda bir demokrasi zaferiydi. Şimdi ülkeyi yönetemedikleri için yine seçime gidiyorlar. İktidar koalisyonunda derin çatlaklıklar var ve bunun sonucunu 24 Haziran’da göreceğiz. Türkiye’de ana muhalefet partisi olma zeminimiz var. Oylarınızı çaldırmamanızı diliyorum.”

Salonda Demirtaş’tan sonra en yoğun alkış alan isim Ömer Faruk Gergerlioğlu çıkıyor kürsüye ve hem duygusal hem de kızgın bir konuşma yapıyor.

Cezaevinde çocuklarıyla yatan anneleri, hasta mahkûmları, intihar eden KHK’lıları, tek kişilik hücrelerde kalanları, ayrımcılığa uğrayan Kürtleri, Alevileri anlatıyor…

Salon sessizleşiyor, dikkatle dinliyorlar… “Bu adaletsizliğe bir son vereceğiz, vermeliyiz” diyor ve ekliyor:

“Eğer karşınıza çıkan seçmen AK Partili’yse onlara deyin ki, en azından bir kez olsun bir sarı kart gösterin. Bir kez olsun bir sarı gösterin artık!”

Kocaeli seçmenin 2015 7 Haziran seçimlerinden bu yanaki siyasi parti tercihleri

Kocaeli, 7 Haziran 2015 seçimlerinde, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’ne yüzde 46,32, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’ne yüzde 24,39 Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’ne yüzde 15,34, Halkların Demokratik Partisi (HDP)’ne yüzde 7,37 ve Saadet Partisi (SP)’ne yüzde 4,97 oy verdi.

7 Haziran seçim sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından erken seçim kararıyla Kocaeli’nin 1 Kasım’da oy tercihi AKP’den yana olmuş. MHP de dahil tüm partilerin oyları düşüş gösterirken AKP’nin oy oranı yüzde 56,5 olmuş. Diğer partilerin oy oranları şöyle: CHP yüzde 23,4, MHP yüzde 11,2, HDP yüzde 5,5, SP yüzde 1,6.

Türkiye’nin 24 Nisan’da yapacağı erken seçimini tarihi kılan 16 Nisan referandumunda ise Kocaeli tercihini yüzde 56,69 ile ‘Evet’ten yana kullandı. Hayır oyu ise 43,31’de kaldı.

Ahvalnews2

Yorumlar