21 Kasım 2019

TBMM

Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmeleri komisyon toplantısındayım Bakan Hulusi Akar sunum yapıyor, ona eleştiri ve sorularımız olacak

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
    Sayın Bakan, öncelikle hoş geldiniz.
    Size önemli sorularım var. Darbe girişimi sırasında, daha sonra müebbet hapis cezasına çarptırılan 259 Harbiyeli öğrenci var. Şu anda çok zor koşullarda, 7 kişilik koğuşlarda 39-40 kişi kalan ve uzun süre kendilerine eğitim kitapları, üniversite kitapları bile verilmeyen öğrenciler. Bu öğrenciler kamuoyunda çok tartışılıyor ama siz tek bir açıklama bile yapmıyorsunuz.
    Bu öğrenciler kamptaydılar ve o gece, aniden, bir emirle o bölgeye götürüldüklerini ifade ediyorlar ve olaydan kesinlikle haberlerinin olmadığını söylüyorlar ama mahkeme onlara müebbet cezalar yağdırdı. “Yaptıkları hayatın olağan akışına aykırıdır.” dendi ama onlar yanlarında cep telefonu bile olmadığını ve emirle oraya gittiklerini söylüyorlar. Bölgeye gittiklerinde halkın arasına inip İstiklal Marşı okuduktan sonra otobüslerine dönüp oturmaktan başka bir şey yapmadıklarını söylüyorlar. Buna rağmen, müebbet hapis cezaları verilmiş durumda.
    Tatbikatlar zaten aniden yapılır bildiğimiz kadarıyla, bu da öyle oldu diye düşünüyorum. “Terör saldırısı var.” denilerek o bölgeye götürülmüştü bu gençler ve kurban seçildiler diye düşünüyorum. “Oturmak ve İstiklal Marşı okumaktan başka bir şey yapmadığımız hâlde bize müebbet cezalar yağdırıldı.” diyorlar ve çok haksız, adil olmayan bir yargılamanın kurbanı olduklarını söylüyorlar. Bu konuda yargının bir kararı ve yargı süreci var ama vicdanların da kabul etmeyeceği bir durum var. Bunu vicdanınız kabul ediyor mu? Niye bu konuda bir açıklama yapmıyorsunuz diye soruyorum.
    İkincisi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığınızdaki çok çok önemli bir yanlışa vurgu yapmak istiyorum. Ne kadar özensiz bir çalışma var. Sanırım, bu konuda bir soruşturma da başlatılmış. Bir personeliniz, bir astsubay, Hasan Çomak, Deniz Kuvvetleri Komutanlığından ihraç edilmiş ve OHAL Komisyonu ona “ret” cevabı vermiş. Belgenin fotokopisi de aslı da yanımda. Bu ret kararında, çok ilginç bir şekilde hiçbir gerekçe belirtilmemiş. Çok acayip bir belge, özensiz bir belge ve kişi bununla mahkemeye başvuruyor. Bakın, hiçbir gerekçe belirtilmeyen bir belgeyle idare mahkemesine başvuruyor ve Tabii orada da bir buçuk yıldır bekliyor. Bu, hukuk devletinde olacak bir şey değil. Biz bunu OHAL Komisyonuna “Nasıl böyle bir belge olur?” diye sorduk, kendileri ilk önce “Belge sahtedir.” diye itiraz ettiler, araştırdılar, aslını da buldular ve daha sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bildirdiler; orada bir soruşturma başlatıldığını öğrendik. Soruşturmanın sonucu nedir? Bundan etkilenen birçok kişi olduğunu da biliyorum, bu konudaki cevabınızı bekliyorum.
    Yine, KHK’li bir kişi ihraç sonrası askere gidiyor, Zekeriya Altınok; uzun dönem askerlik yapmak zorunda kalıyor ve şehit düşüyor. Kısa dönem yapması gerekirken, cezalandırılmış bir şekilde âdeta, uzun dönem askerlik yapıyor, âdeta terörist muamelesi görüyor, zaten KHK’yle ihraç edildiği için bu damga vurulmuş durumda ama daha sonrasında devlet şehit töreni yapıyor ve şehit payesi veriyor. İnsanlar askerde şehit olarak mı terörist olmadıklarını ispatlayacaklar, bunu size sormak isterim.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Lütfen tamamlayalım Sayın Gergerlioğlu.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Bu sorular son derece önemli. Müebbet alan askerî okul öğrencilerinin anneleriyle de çok görüştüm. İki gözü iki çeşme ağlayan insanlar adil bir yargılama olmadığını düşünüyorlar. Dosyaları da inceliyorum, gerçekten çok üstünkörü verilmiş cezalar olduğunu düşünüyorum çünkü bu öğrenciler oraya sadece bir emir sonucu gitmişler gördüğümüz kadarıyla ve orada aniden bir kurban olarak seçilmişler ve çok ağır cezalarla cezalandırılmışlar. Siz askersiniz, biliyorsunuz, 19 yaşındaki bir Harbiyeli öğrenci emre uymaktan başka bir şey yapamaz ama bunun sonucunda darbeci ilan ediliyor. Bu, vicdanların kabul edebileceği bir durum değildir. Ben, kamuoyunun, halkımızın da bu konuda vicdanlarının sızladığını düşünüyorum.
    Teşekkür ediyorum.

YouTube

Yorumlar