30 Haziran 2020

YouTube

Bugün programımıza çok üzücü bir haberi vererek başlıyoruz.Bugün gün içinde genel olarak duyuldu bu haber,çok değerli dostumuz,arkadaşımız,kardeşimiz,yoldaşımız KHK’daşımız,Prof. Dr. Haluk Savaş hocamız bugün hayata veda etti. KHK sonrası yakalandığı kanser hastalığı ile ilgili önemli bir tedavi süreci yaşadı ve fakat sonunda hastalığa yenik düştü ve bugün maalesef hastane yoğun bakımında hayata veda etti. Değerli hocamız Haluk Savaş çok önemli bir sembol isim oldu. KHK mücadelesinin efsane isimlerinden birisi oldu,çok değerli işler yaptı,çok değerli bir bilim insanıydı ve nitelikli bir bilim insanı olmasına rağmen ihracından sonra boyun eğmedi ve mücadeleye devam etti. Kendisini cezaevlerine attılar,kanser oldu,üzüntüsünden belki bu kanseri yaşadı çünkü KHK’lılarda kanser olan maalesef çok kişi de çıkıyor ve ardından cezaevindeki yakalandığı bu hastalık ile ilgili tedavisi de engellenmek istendiğini biliyoruz,cezaevi koşullarından dolayı engellenmek istendi ve tedavi sürecine girdi ve ardından belli bir şifa düzeyine ulaştı ama istenen düzeye ulaşmamaıştı ve Almanya’da ki bir tedavi imkanından faydalanmak istedi fakat tüm KHK’lıların karşılaştığı bir pasaport engeli vardı,utanç verici bir engel vardı,yıllarca binlerce kişinin mağdur edildiği bir engel vardı ve Adana Nüfüs Müdürlüğü’ne gittiğinde KHK dolayısıyla pasaport alamayacağını öğrendi ama kendisine sorulan işlemleri duyunca şaşırdı ve :”Benim en çok 9 ayım var bu işlemleri tamamlayıp da yurtdışına gitmem mümkün değil.” dedi ve Twitter’a bir şeyler yazdı. Bu insanlar büyük bir tepki gösterdi,büyük bir sosyal tepki oluştu ve Haluk Savaş hocaya pasaportu verildi,pasaportu verildikten sonra yurtdışına gittiği Almanya’da tedavi gördü ve geri geldi,geri dönüşünde o gün iyi ki yapmış arkadaşlarımız,güzel bir videosu var,arkadaşlarımız hazırsa o videoyu izlemek isteriz,hocamız neler diyor bakalım: Haluk Savaş:”Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Buranın insanıyız biz burada misafir değil ev sahibiyiz,bize sokağa çöpe atar gibi davranmanız hiçbir şeyi değiştirmeyecek,biz insanca muamelemize,barışca mücadelemize devam edeceğiz. KHK’lıları çöpe atmaya çalıştınız ama onlar hayattalar ve yaşıyorlar. O ağaç kökü yesinler dediniz ama bakın sabahın köründe onlar arkadaşlarının güzel duygularıyla birlikte yaşıyorlar. Hayata onlarla birlikte başlıyorlar. Onlara çok müteşekkirim,yeryüzünde ve Türkiye’de yüzbinlerce insan bu iyilik ordusunun birer neferi,bizim hiçbir silahımız yok biz hiçbir terör örgütü üyesi değiliz,biz barışçı insanlarız,bizim içimiz çiçekle ve sevgiyle herkese merhaba hoşbulduk diyorum.” Evet değerli arkadaşlar bu artık anılarımızda yaşayacak videodaki görüntüleriyle Haluk Savaş hocamız bizlere çok önemli mesajlar verdi,boyun eğmeyeceğini ve bu topraklarda öleceğini,Meriç’de olmayacağını,mücadele edeceğini bu topraklarda öleceğini,KHK’ların biteceği mesajını verdi,çok haklıydı,belki KHK’ların bittiği,gittiği anı göremedi,mutlaka birgün bunlar iptal edilecektir çünkü Anayasa’ya aykırı bunları göremedi ama birgün bizler hepimiz göreceğiz ve Haluk hocamızın kemikleri sızlamayacak inşallah diyoruz,bu uğurda kanser olup,hayatını kaybeden çok kişi oldu. Haluk hocamız da bunlardan birisiydi,çok değerli bir bilim insanı düşünün bilim sahasından uzaklaştırılıyor ve kanser oluyor,bütün bunlara rağmen mücadele ediyor ama sonuçta Takdir-i İlahi gerçekleşiyor ve bu dünyadan ayrılıyor. Hocamız ile beraber bir çok panellerde konuşmalar yaptık,birçok platformlarda çalışmalar yaptık,çok değerli nitelikli bir bilim insanıydı,zeki,bilgili,fikri hür,nitelikli bir bilim insanıydı ve hocamız ile KHK alanında çok önemli bir mücadele sergiledik. Sosyal medyada görüşlerini zerk etmesiyle,her parti kesimden insan onu takip etti ve her alandaki görüşlerini söyledi. Belki sonunda Almanya’da ki tıbbi kongrelere katılmayı da haketti ve bilimsel aktivitesi üniversite de  engellense bile kendi bireysel çalışması ile ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmalara katıldı,bu da belki onu hayatında en son mutlu eden hadiselerden birisiydi. Biz hastalığı sürecinde onu takip ettik. Hocamız Almanya’da ki tedavisinden fayda görmüştü ve biraz daha iyi görünüyordu ama son zamanlarda kötüleşmeye başladı,2-3 aydır gittikçe kötüleşen bir hali vardı,son günlerde yoğun bakıma yatışları,hastane yoğun bakım yatışları sık sık artmıştı,yoğun bakımdan birazcık şifa ile çıksa bile tekrar yoğun bakıma yatması gerekiyordu ve bugün tekrar yoğun bakıma kaldırıldı. Bizim kendisi için hazırladığımız bir veda videosu var,sanırım onu tam izleyemedik ve biz ona moral vermek için tüm arkadaşlarımız ile bir kısa bir video klip yapmıştık ve kendisine sunmuştuk,hocamızın moral bulması,ömrünün artması eğer ki bu dünyadan gidecek olsa bile mutlu bir şekilde gitmesi bizim için en önemli olanıydı ve bunu gerçekleştirmeye çalıştı. Bugün de vefatıyla gerçekten çok önemli bir tepki oluştu toplumda bu tepki bir üzüntü yönündeydi,nitelikli,değerli,karakterli,şahsiyetli,onurlu,şerefli,haysiyetli,mücadeleci bir hocamızı kaybettik. Nitelikli bir bilim insanını kaybettik. Acımız büyük yarın Adana’da Kabasakal Mezarlığı’nda cenaze töreni var bende inşallah yarın Adana’da olacağım ve cenaze törenine katılacağım. Değerli kardeşimiz Haluk Savaş’ı toprağa vereceğiz inşallah ama onu toprağa vereceğiz ama kalbimizdeki yeri hiçbir zaman için eksilmeyecek,o bizim kalbimiz de yaşayacak. Güzel esprileri,parlak zekasının oluşturduğu güzel düşünceleri alternatif düşünceleri ile bizlerin dünyasında unutulmaz bir iz bırakacak,KHK TV Genel Yayın Yönetmeni olarak çok güzel bir süreci başlattı ve yüzlerce mağdurun sesinin duyurulmasına da vesile oldu,bu özellikleri ile de gerçekten üretken ve iz bırakan bir hayat yaşadı,kendisi dışlansa da ötekileştirilse de,zulme uğratılsa da,soykırıma uğratılsa da insanlara iyilik,güzellik,adalet duyguları ile bir şeyler yapmaya çalışıyordu,biz onu rahmetle anıyoruz. Allah’ın onu cennetine dahil etmesini,Allah-u Teala ona mağfiret eylesin,yakınlarına sabırlar versin,eşi Esen Hanım ve çocuklarına tüm sevdiklerine sabırlar versin diyoruz. İnşallah biz onun anısını yaşatacağız,onu unutmayacağız ve bu mücadelenin bayrağı da hiçbir zaman için düşmeyecek belki Haluk hocamız şuanda hayatını kaybetti ama mücadele bayrağının kesinlikle düşmeyeceğini biz ona bu dünyadan bildirmiş olalım. Değerli arkadaşlar Haluk hocamız üzerinde daha çok şeyler söylenir,çok çalışmalar yapılır biz şimdilik bu konuyu geçerek bir başka konudaki çalışmalarımızı size sergileyelim.

Değerli izleyenler bugün milletvekilliği hayatımın 2.yılı doluyor. Bir milletvekili olarak Kocaeli milletvekili olarak,Kocaeli halkına ve tüm Türkiye’ye hizmet etmeye çalıştım. Ulusal ve uluslararası olaylara duyarsız kalmamaya çalıştım ve tüm Türkiye’nin milletvekili olmaya çalıştım. Bu benim için çok önemli bir şeydi. Türkiye’nin dört bir tarafından müracaat almak. Mazlum mağdur her kesimden olursa olsun tüm insanların derdine derman olmaya çalışmak ve bu insanların başı sıkıştığında bir adres olarak bizleri görmesi bunlar benim için çok çok önemli şeylerdi biz bu konularda yaptığımız çalışmalarla,kazandığımız başarılarla mutlu oluyorduk. Milletvekilliği olmak halkın takdiri olan bir şey,milletimiz takdir ediyor ama milletvekilliği sadece mecliste yapılmıyor,halkın kalbinde bir vekil olabiliyorsanız milletin vekili ancak o zaman olabilirsiniz diye düşünüyorum. Biz de bunu olmaya çalıştık,sadece cismimizin mecliste olması şart değil biz ruhen değerli halkımızın hangi kesimden olursa olsun,kalbinde yer etmeye çalıştık. Yaptığımız çalışmalar ile bunun az çok gerçekleştiğini gördük ve milletvekili olduğumuzu hissetmeye başladık. İlk önce milletvekili olduğunu hissetmen lazım sadece seçilmiş olmak veya mecliste olmak milletvekili olmak değil hakikaten ben bunu yakinen biliyorum anlıyorum ve bu konuda halkımızın genel olarak siyasete yönelik eleştirilerine de hak veriyorum. Halkımız milletvekilliği yaparak insanlarımızı meclise göndermesi gerçekten çok büyük beklentilerle gönderiyor ve önemli bir karşılık bekliyor biz de bu karşılığı mecliste verebildik mi veremedik mi bunun hesabını size vermek isteriz. Biz elimizden gelen gayreti gösterdik,mutlaka artılarımız ve eksilerimiz vardır. Takdir sizindir biz elimizden gelen çabayı,gayreti size anlatmak isteriz ama  bunun için de bugün ÖFG TV programında Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun 2 yıllık icraatlerini dinleyeceksiniz,2. Yılında Ömer Faruk Gergerlioğlu ne yapmış? Halka verdiği sözü tutabilmiş mi? İnsanları her şeyin üstünde görebilmiş mi? Değerleri her şeyin üstünde görebilmiş mi? Bunların notunu siz vereceksiniz,bizler çalışmalarımızı anlatacağız,sizin tavsiyeleriniz olacak,eleştirileriniz olacak,eksik bıraktığınız hususlar oluyor diyeceğiniz hususlar olacak onları da söyleyeceksiniz,milletvekili olarak milletimizle sürekli bir istişare ve irtibat halinde olmak durumundayız ve bunu da biz yaptığımız çalışmaları size yansıtarak yapacağız. Ben uzatmadan başlayayım.

Neler yapıyoruz? Bir milletvekili en çok soru önergesi verir,araştırma önergeleri verir,yasama faaliyetlerine katılır bende yaptığım çalışmaları size özetlemeye çalışayım. 2019’da 753 soru önergesi vermişim,2020 itibariyle 2273 soru önergesi vermişiz. HDP içinde ve Kocaeli milletvekilleri içinde en fazla soru önergesi veren milletvekili durumundayım. Çeşitli konularda soru önergesi hazırlama çalışmalarımız devam etmekte. Halihazırda 589 milletvekili içinde de en çok soru önergesi veren 2019’da 4. Milletvekiliydim,2020’de de 3. Milletvekili durumundayım. Soru önergeleri neden önemlidir? Çünkü bize gelen şikayetleri biz halk adına gereken mercilere soruyoruz,bundan dolayı önemli ve cevap vermeleri gerekiyor,cevap vermeseler bile mutlaka tarihe bir iz olarak kayıt düşülüyor. 2273 önergenin dağılımı nerelere olmuş? Adalet Bakanlığı Abdulhamit Gül’e en çok vermişiz 1604 çünkü bu ülkede adaletsizlik var,Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a 344,Aile Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanı’na 84,İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya 62,Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya 41,Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’a 29,Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na 11,Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar’a 10,Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na 8,Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’a 8,TBMM Başkanlığı’na 7,Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli’ye 5,Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a 5,Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a 5,Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a 3,Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e 2,Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasırgaoğlu’na da 2 soru önergesi vermişim. Gördüğünüz gibi hemen her bakana soru önergesi vermişim. Hemen her konu ile ilgileniyoruz,tek bir konu ile ilgilenmiyorum ben özellikle böyle bir milletvekili olmaya çalışıyorum sadece bir konu ile değil bana başvuran herkesin konusu ile ilgilenmeye çalışıyorum. Soru önergelerime %21 civarında 472 cevap gelmiş ama biz bu soru önergelerimizi cevap gelmese de sosyal medya üzerinden veyahut da genel kurul,basın toplantılarımızda gündem ederek baskı unsuru haline geliyoruz ve buralardan da cevap alıyoruz değerli arkadaşlar. Biz görüyoruz ki bize gelen sorunları %70’i çözüme kavuşturulmuştur,yüksek oranda bir çözüm olduğunu görüyoruz,çözemedimiz hususlarda oluyor bunları da mücadele içinde unutmuyoruz hani rafa kaldırmıyoruz,bizim 2 yıl önce halledemeğimiz çok husus var ve bunları sürekli takip ediyoruz,ben buna özellikle dikkat ediyorum,hani bir şey halledilemedi,onu unuttuk gittik rafta kaldı demiyorum onu tekrar tekrar başa atalım ve nihayete bir erdirelim. 10 araştırma önergesi vermişim, 104 araştırma önergesine de imza koydum,bunlardan 3 tanesi genel kurulda görüşüldü,AK Parti,MHP ve İyi Parti oylarıyla reddedildi, çeşitli konularda araştırma önergesi hazırlama çalışmalarım devam etmekte. Kanun tekliflerim var,Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına dair kanun teklifi hazırladık,teklif ile ağır hastalık,doğum ve engellilik hallerinde hapis cezasının ertelenmesi ile ilgili hükümlerin yeniden düzenlenmesi,milletvekillerinin suç ayrımı yapılmadan meclise tabi olmaksızın tutuklu ve hükümlüler ile ilgili görüşebilmeleri öngörülüyor,bunu niye verdim? Çünkü bebekli,anneler,hamile anneler,lohusa anneler dönem içinde çok mağdur edildi ve bunlar gerçekten çok vicdansızlardı,bebekli annelerin durumuna çok duyarlı oldum,çok yardımına koştum,kimisine yardımcı oldum kimisine olamadım,kimisinin cezaevinden çıkışına biraz desteğimiz oldu,sosyal medya çalışmalarımız oldu bütün bunlar ile önemli gündem oluşturmaya çalıştık ve bununla da bırakmadık bir yasa teklifi verdik.

28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü hakkında kanun teklifi verdik,yine teklif ile 28 gününün İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma Ve Yas ilan edilmesi amaçlandı,gördüğünüz gibi ÖFG TV ile her Salı saat 21.00’de hitap ettik. Günün olayları,haftanın olayları her hafta ne yaptık bunları değerlendirdik,bakın biz bunları şöyle bir geriye dönüp saydık 73 program yapmışız,dile kolay az değil,arkadaşlarımız ile burada bir ekip çalışması olarak yapıyoruz,bu işin arkasında çok önemli bir emek,gayret,aşk var,şevk var,arkadaşlarımızın çalışmaları olmasa biz bunları yapamayız ve gerçekten tüm ekibimizin gayreti ile çok nitelikli çalışmalar çıkıyor ortaya,huzurunuzda hepsine teşekkür ederim gayretleri destekleri,aşkla,şevkle,bizi size verdikleri için. ÖFG TV ile biz ana akım medyaya çıkamasak da kendi televizyonumuzu kurduk ve hemen hemen herkes tarafından tanınmaya başlandı ben doktor iken de hani adım ÖFG idi,hemşire hanımların arkamdan ÖFG diye seslendiğini,ara ara konuştuklarını,çünkü ismim uzun olduğu için Ömer Faruk Gergerlioğlu diyene kadar hemşire hanımlar da ismimi kısaltıyorlardı bende bunu hoşgörü ile karşılıyordum ve sonrasında milletvekilliği olduktan sonrada kurduğumuz televizyonun adı ne olsun dedik,oradan ilhamla işte ÖFG Ömer Faruk Gergerlioğlu Televizyon bu televizyonumuzla biz çok güzel işlere imza attık,çok önemli konuklar burada ağırladık,çok önemli gündemler oluşturduk,medyada haber oldu bizim bu çalışmalarımız,ÖFG TV’nin ortalama izlenme sayısı 70 bin kişi olmuş,bazen 100-150 binleri buluyor bazen belki daha az oldu ama her zaman ilgiyle takip edilen bir program oldu,bunu da yapmamız gerekiyor,çünkü alternatif olmamız gerekiyor ve ana akım medyanın muhalefetinin sesini kıstığı bu zamanlarda bizim nitelikli bir çalışmayı ortaya koymamız lazım ben bir milletvekili olarak bu çalışmayı yapıyorum yine milletvekilli arkadaşımızla Sezgin Tanrıkulu’da böyle bir çalışma yapıyor,ikimiz de gayet memnunuz,vatandaşa ulaşmak yaptığımız çalışmaları iletmekten dolayı ikimizde memnunuz,bir gün bakarsınız Sezgin beyle ortak bir çalışma da yaparız,ortak bir yayın çalışması da yaparız,sizlere beraber hitap ederiz,farklı partilerden de olsak insan hakları alanında ortak çalışmaları yaptığımız çok değerli bir milletvekilimizdir kendisi.

Kampanyalar olarak ne yaptık? Harbiye ve yeni doğum yapmış annelere özgürlük,şuana kadar 12 bin 41 kişi change.org’da imza atmış ve bu imza kampanyalarımız,HSK’ya yönelik hakim ve savcıları şikayetlerimiz vb. Faaliyetlerimiz sonrasında en az 12 kadın bu girişimlerimiz sonucunda ya tutukluyken tahliye edildi veyahut gözaltındayken serbest bırakıldı çünkü çok zalimce durumlar bunlar,tutuksuz yargılanabilecek insanlar çok zalimce tutuklu yargılanabiliyor,genel cezaevi sorunları olarak her hafta TBMM’de basın toplantısı düzenliyoruz ve yüzlerce yurttaşın sorununu kamuoyu ile paylaşıyoruz,halen basın toplantılarımız devam ediyor değerli arkadaşlar. Biz insan hakları komisyonunun doğru dürüst bir şekilde çalışmadığını,cezaevi komisyonlarının işin hakkını vermediğini görünce her hafta yaptığımız basın toplantılarımızda cezaevleri ile ilgili çok önemli gündemleri konu edindik ve bunlar ile ilgili ciddi bir gelenek başlattık,önemli bir gündem oluşturduk,önemli haberler çıktı buradan ve bir çok mağduriyeti buradaki faaliyetlerimizle de engelledik.

OHAL Döneminde ve sonrasında kaçırılan kişiler oldu arkadaşlar,en az 29 kişi kaçırıldı,Yusuf Bilge Tunç’u da kattığımız zaman Yusuf Bilge Tunç ile beraber 29 kişi oluyor,bu kaçırılanlar için çok büyük gayretler sarfettik,2019 yılında en önemli gündemlerimizden birisi oldu,6 kişiden sonra bir kişi daha kaçırıldı 7 kişi oldu,biz bu kişilerin kaçırıldığını ve muhtemelen bir yerlerde işkence gördüğünü,daha önce kaçırılıp işkence gören vakalardan ilham ile söyledik ve yetkililerin büyük bir sessizliği ile karşılaştık,ulusal ve uluslararası mekanizmaların sessizliği ile karşılaştık,bu kişiler kimdi? Mustafa Yılmaz,Gökhan Türkmen,Yusuf Bilge Tunç,Özgür Kaya,Salim Zeybek,Yasin Ugan ve Erkan Irmak kaçırılmıştı,biz bu insanlar ne ile suçlanıyor,bir suçları var mıdır yok mudur bilemeyiz dosyaları ile ilgili bir çalışmam yoktur,yani onlar suçludur suçsuzdur diye bir şey söyleyemem ama bizim konumuz onların kaçırılması ile ilgiliydi,bir hukuk devletinde böyle insanlar durup dururken ortalıktan kaldırılamaz ya en fazla işte şuandaki mevzuata göre 12 gün gözaltına alınır,eski dönemlerin beyaz toroslarının,siyah transporterlar şeklinde gündeme geldiğini insanları alıp kaçırdığını gördük bu çok netti,çok kaçırma girişimi de oldu onları da gündem ettik,Türkiye Ohal döneminde çok karanlık bir döneme girmişti ve biz bunu yakından takip ettik,belki çok kişinin gündeminde yoktu bu olay ama bizim için çok önemli bir gündemdi çünkü bir insan hakları savunucusu olarak en önemli insan hakkı ihlali buydu ve biz bu sene içinde şuana kadar yoğun bir şekilde bu konu ile ilgilendik.

Anne baba tutuklu çocuklara psikolog ve psikiyatri desteği için onlarca gönüllü bulunmuş,çocukların psikolojik yapısı korunmaya çalışıldı,çok kampanyalar yaptım,anneler bebekler için psikolog,psikiyatrist kampanyalar yaptım,gönüllü insanları sevk ettik ve yaralara merhem olmaya çalıştık,derde derman olmaya çalıştık bu da bizim sadece bir milletvekilliği yapmadığımızı bir aynı zamanda sivil toplum aktivitesi yaptığımızı aynı zamanda bir medya aktivitesi yaptığımızı da gösteriyor aslında,kurban bayramında KHK’lı ailelere kurban bağışı kampanyası yaptık ve yüze yakın aileye kurban dağıttık,hasta mahpuslar ve cezaevi ihlalleri iddiaları ile ilgili yüzlerce cezaevi müdürüyle görüştük,sorunu birinci ağızdan ilettik yetkililere,hasta mahpusların durumunu gündem ettik ve kimisinin tahliye olmasını hızlandırdık bu noktada önemli katkılarımız oldu sanırım,Uygur Türkleri’nin durumunu gündem ettiğimiz için Çin Büyükelçiliği’nin yetkilileri bizimle 2 kez görüştüler genel kurulda defalarca bu konuda konuşmalar yaptım,HDP’nin sadece Kürt meselesi ile ilgilenmediğini,HDP’nin Uygur Türkleri’ne yapılan zulmü de şiddetle kınadığını dile getirdik ve bundan dolayı da dediğim gibi Çin Büyükelçiliği yetkilileri bizi 2 kez ziyaret ederek açıklama yapmak zorunda kaldılar,Genel Kurul’da 8 defa söz alıp Kocaeli ve Türkiye geneli sorunları dile getirdik,58 defa TBMM komisyonlarında söz aldık,82 defa mecliste çeşitli konularda basın toplantısı düzenledik ve çeşitli sorunları gündeme getirdik,İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesiyim ben oraya en çok başvuran milletvekiliyim,iletişim formuma gelen benim kendi oluşturduğum bir yurttaş iletişim formum var,milletvekili olarak,belki çok milletvekillinin yok böyle bir çalışma ama arkadaşlarımız en başta böyle bir çalışmayı oluşturdu,böyle bir çalışma oluşmasında  en başta olması çok çok değerli oldu ve binlerce başvuru aldık ve bunlar tertipli düzenli bir şekilde bizim kayıtlarımıza girdi,öbür türlü çok dağınık bir durum olabilirdi çünkü çok başvuru gelebileceğini tahmin edebiliyorduk,3030 başvurudan cezaevleri de başta olmak üzere 1100 hak ihlali dilekçe ile komisyona iletildi bu dilekçeler ile ilgili İnsan Hakları Komisyonu ile mücadele ediyoruz,yani bakın İnsan Hakları İnceleme Komisyonu var ama biz insan hakları ihlalleri yapan bu komisyonun ihlali yapmaması artı var olan ihlalleri incelenmesi gerektiği mücadelesini veriyoruz,çünkü İnsan Hakları Komisyonu maalesef ihlallere karşı duyarsız bir çok ihlali gerektiği gibi değerlendirmiyor,gereken çalışmalar yapılmıyor ve bu yüzden biz basın toplantısı ile ve diğer yollarla insan hakları komisyonunun eksik bıraktığı yerleri tamamlamaya çalışıyoruz bunlar çok büyük sorumluluk konusu,büyük vebal konusu,hak konusu 3 günlük dünya menfaati için İnsan Hakları Komisyonunu çalışmaz bir hale getirirseniz kabul edilecek bir durum değil değerli arkadaşlar.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuru 5996 civarında. Gördüğünüz gibi çok yüksek rakamlar ile İnsan Hakları Komisyonu’na yapılan genel  Türkiye başvurularının neredeyse yarısını ben yapmışım gördüğünüz gibi bir milletvekili olarak İnsan Hakları Komisyonu’nu en çok meşgul eden milletvekiliyim ve müthiş bir başvuru var,bir kısmını sümenaltı etmeye çalışsalarda,şu bu olsa da biz bunları tarihe not düşüyoruz,kayıt düşüyoruz ve bir gün mutlaka bunların hesabı sorulacaktır.

Sosyal medya çalışmalarımız da hızla devam ediyor,değerli arkadaşlar ben milletvekili olmadan önce 30 bin civarında Twitter takipçim ve milletvekili olduktan sonra hızla takipçi sayım arttı çünkü aktif bir profil yapmaya çalıştım,biz değiştirmek istediklerimiz değişmese de değişmesi için gayretle,ısrarla üzerine gittik ve çalışmalarımızı sosyal medyaya yansıttık çünkü bize ana akım medya kapalıydı,sosyal medyayı da oldukça aktif bir şekilde kullandım,Twitter’ı,Facebook’u,Whatsapp gruplarını aktif bir şekilde kullanmaya çalıştım ve derdimi,sorunları herkese iletmeye çalıştım ve bu konuda da tüm gayretimi sarf ettim. 2 yıl içinde Twitter takipçilerimlin neredeyse 10 kat arttığını görüyorum,ilk yıl içinde 156 bine ulaşmış şuanda 276 bin sayılarına ulaşmış durumda ve son 28 günde 34 milyon izlenmiş son 90 günde 126 milyon ve günlük ortalama 1,4 milyon-1.5 milyona yakın bazen 2.5 milyonu bulan oluyordu,çok yoğun bir şekilde izlenildiğimizi gördük,bir gayretimiz var ve bunlarında izlendiğini görmek bizim için önemli. Youtube kanalımız var,kanalımın 3 bin 860 vardı geçen yıl bugün 7 bin 590 abonesi oldu,589 milletvekili içerisinde 5. Sıradayım,görüntüleme sayısı 378 bin oldu,bu görüntüleme sayısı,589 milletvekili içinde 9. Sırada şuanda.

Facebook’da yine çalışmalarımızı sergiliyoruz,gerçekten sosyal medya şuanda çok çok önemli o yüzden ihmal etmiyoruz,5 bin 141 kişi beğenmiş,5 bin 825 kişi takip etmekte yani 5 bin arkadaş ve 22 bine yakın takipçi ile facebook alanında da 27 bin kişinin takibinde olduğumuzu görüyoruz. 2 yıl sonuna kadar hesabımız onaylanmış  olacak mavi tık almış olacağız,takipçi ve görüntü sayımız da artacak,İnstagram’da da takipçi sayımız 2500 kişiyken 16 bin 400’e çıktı,son 1 ay içerisinde %100 üzerinde takipçi sayımız arttı,yurtdışından ziyaretler aldık,milletvekili olduğum andan itibaren Temmuz 2018’de yeminimizi ettik,seçimi kazanmıştık ve ardından meclis kısa bir çalışmadan sonra toplanmış ve ekim aylarında tekrar açılmıştı ve bize de ziyaretler başlamıştı.

15.11.2018’de Danimarka Büyükelçiliği’nden Katrine Thorup ve Norveç Büyükelçiliği’nden Hans Christian Kjølseth Türkiye insan hakları tablosu hakkında bilgi almak için TBMM’de bizi ziyaret etti. Vahim tabloyu anlattık!

16 Kasım 2018 ‘de Hollanda Büyükelçisi Mrs.Marjanne de Kwaasteniet ve Ikinci Katip Mr. Jan Willem Scholten TBMM’de bizi ziyaret ettiler.KHK’lıların yaşadıkları zulümleri, Cezaevleri sorunları, Leyla Güven’in hukuksuzca tu- tukluluğu, kayyumlar gibi pek çok insan hakları ihlallerini konuştuk.

. 29 Nisan 2019’da Hollanda Büyükelçiliği resepsiyonundaydık. Çeşitli siyasi meselelerde fikir teatisi yaptık. Türkiye Hollanda ilişkileri iyi bir düzeyde, umarım daha iyi olur.

02.05.2019’da Pakistan Dostluk grubu toplantısındaydık,ülkenin dostluğunun daha da artması için gayret ediyoruz.

03.05.2019’da Almanya Başkonsolosluğu’nda medya özgürlüğü ve Türkiye-Almanya ilişkileri konuşulduğu paneldeydikç

10.05.2019’da 9 Mayıs Avrupa günü resepsiyonuna katıldık,AB Büyükelçisi Christian Berger’e OHAL, KHK kabusu hakkında bilgiler verdik ve AB’nin sessiz kaldığı sitemini ilettim AB Büyükelçisi Sayın Christian Berger’e,  ayrıca açlık grevleri hakkında konuşarak insani çözüm olmamasının ilişkileri zedeleyeceğine vurgu yaptım.

20 Mayıs 2019’da Çin Büyükelçiliği Elçi-Müsteşarı Sayın Cheng Weihua ve yardımcısı ziyaretimize geldiler ve onları bilgilendirdik.

29 Mayıs 2019’da Hollanda Büyükelçi Yardımcısı Erik Weststrate bizi ziyaret etti. Türkiye insan hakları meseleleri üzerine bilgi verdik.

30 Mayıs 2019’da ABD Büyükelçiliği Siyasi Bölüm Diplomatı Homeyra Mokhtarzada, Siyasi İşler Danışmanı Filiz Conway ve Kanada Büyükelçiliği Siyasi Bölüm Diplomatı Wynne-Hughes TBMM’de bizi ziyaret etti. Gündeme getirdiğimiz Ankara Emniyeti ve Halfeti’deki işkence iddiaları konuları sordular. Biz insan hakları ihlallerini yoğun bir şekilde gündem ettiğimiz için,yerli ve yabancı gazeteciler insan hakları kuruluşları,büyükelçilikler insan hakları karnesi konusunda çok başvurdular ve bizde bilgilendirmeye çalıştık. Bu arada insan hakları açıklamaları yaptık,arkadaşlarımızda sivil toplum çalışmalarına devam ettik,1. Yıl OHAL’in toplumsal maliyetleri araştırması hem sivil toplumda hem de mecliste yaptım,2.yıl OHAL’in toplumsal maliyetleri araştırması raporunu hem sivil toplumda hem de mecliste yaparak geniş bir kamuoyu bilgilendirdik ve bu çalışmaların ingilizceye çevirerek de yurtdışına ulaşmasına gayret ettik.

31.05.2019’da Almanya Büyükelçiliği Başkatipi Mr. Paul Amann TBMM’de Bizi Ziyaret Etti.

19 Haziran 2019’da18 AB Ülkesi Büyükelçilik yetkililerine Türkiye’deki İnsan Hakları İhalleri ile ilgili sunum yapıldı.

25 Haziran 2019’da Hollanda Dışişleri Bakanlığı Turkiye Masası Daire Başkanı Sn. Rene Spitz ve Siyasi Bölüm Müsteşarı Sn. Elke Merks bizi ziyaret etti. HDP’ye yönelik demokrasi dışı baskılar, OHAL-KHK hukuksuzlukları ve cezaevleri başta olmak üzere tüm Türkiye insan hakları sorunlarını paylaştık.

2 Temmuz 2019’da AB Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ile görüştük. Avrupa konseyini adil çalıştığı yönünde güya bilgilendiren OHAL komisyonunun hukuksuz uygulamaları anlattık. Sayın Christian Berger’i makamında ziyaret ederek OHAL Komisyonu’nun doğru olmayan bilgilerini anlattık ve bu komisyonunun Avrupa’yı aldattığını anlattık sayın büyükelçiye.

Yine KHK çalışmaları yaptık 16.07.2019’da KHK’Lı milletvekilleriyle bastın toplantısı düzenledik ve 600 milletvekiline yazılan mektup basınla paylaştık.

KHK mağdurları yurttaşlarla özelde 3 toplantı yaptık,09.10.2018’da genel buluşma yaptık ve KHK’lılarla buluşuldu,22.11.2018’de hukukçular ile ve 07.01.2019’da öğretmenlerle toplantılar yapıldı meclisi KHK’lılara açtık ve farklı farklı KHK gruplarıyla toplantılar yaptık ve ardından Türkiye KHK Platformları olarak şekillenecek olan çalışmalarda arkadaşlarımızla birlikte yaptık. Prof. Dr. Haluk Savaş hocamız,eğitimci Münir Korkmaz hocamızla beraber KHK platformu çalışmalarında önemli işler yaptık ve illere yayılmasını ve illere ziyaretlere gayret ettik. Neler yaptık? 28 Ocak’da Adana’da bir KHK toplantısı,10 Şubatta İzmir’de KHK toplantısı yaptık,11 Şubatta Çorlu’da bir KHK toplantısı yaptık,17 Şubatta Van’da,23 Şubatta Kars’da,25 Nisanda Ankara’da,04 Mayısta İstanbul’da,22 Mayısta Kocaeli’nde,04 Temmuzda Ankara’da,07 Temmuzda Kahramanmaraş’da,04 Ağustosta Diyarbakır’da,07 Ağustosta Kocaeli’de,24 Ağustosta Denizli’de,08 Eylülde Yalova’da,21 Eylülde Aydın Platformlarının yaptığı ve yapmaya devam ettiği daha da genişleyerek bu toplantılar devam edecekti ama Korona dolayısıyla biraz intikaya uğradı,Korona salgını inşallah azalır ve bizde bu çalışmalarımızı yoğun bir şekilde devam ettiririz.

Değerli arkadaşlar ben size çalışmalarımı özetlemeye çalıştım ama hani gerçekten iyi çalışmalar yaptık,cezaevlerinden bize çok mektuplar geldi ve cezaevindeki insanların dramlarını her şekilde yansıttık,sosyal medyadan,medyadan yansıtmaya çalıştık. Bize gelen şikayetleri yine medyaya yansıtarak sadece mecliste değil medyada da yankılanmaya sağladık gazeteci arkadaşlarımız burada önemli bir gazeteci arkadaşımız itibarımız var ve çalışmalarımıza yoğun bir rağbet gösteriyorlar,ilgi gösteriyorlar,değer veriyorlar ve çok çarpıcı haberlere imza atıyorlar.

Yine makam odamıza gelen insanlarımızı aldık,ülkenin dört bir tarafından insanlarımız,kadınlar,erkekler,gençler,çocuklar,kız çocukları,erkek çocukları,gözü yaşlı insanlar,sevinçli insanlar her kesimden insanımızı alıyoruz,çoğunlukla dertler getirdiler,sorunlar getirdiler ve biz onların sorunlarına çözüm olmaya çalıştık ve sonunda halk ile temas ettiğimizde yani vatandaşla temas edebilmek son derece önemli,ben bir milletvekili olarak genel kurulda konuşmayı tercih etmedim vatandaşla birebir temas ettim,onlarla birlikte yürümeyi tercih ettim ve bunun için koşturdum,bunun için gayret sarfettik inşallah başarmışızdır,çalışmalarımızı sizlere sergiledik,unuttuğumuz hususlar da olabilir burada sergilemeyi,inşallah daha iyisini yaparız,bize önerilerinizi bekliyoruz,biz belki bazı şeyleri eksik yapıyoruz tam anlamıyla yapamıyoruz,belki yanlışlarımız var ama en güvendiğimiz şey vicdanımız Allah’dan korkumuz,size hizmet etme aşkımız ve iyilik ve adalet peşinde koşmamız,bizim en güvendiğimiz yanımız burası ve sırtımızı Rabbimize dayayarak duamızı ederek,destek bekliyoruz ve böyle bir yolda yürümeye çalışıyoruz yarın ne olur bilemiyoruz,yarının ne olacağını bilemiyoruz ve biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz yarın ne olur hiçbirimiz bilemeyiz ama biz hakkın yolunda yürüyelim,vicdan yolunda yürüyelim,değerli arkadaşlar bu akşam bu kadar size 2 yıllık özetlerimizi sunmaya çalıştık inşallah sizlerin değerli katkılarınızla bizleri aydınlatırsınız,şurada iyi yapıyorsunuz veyahut şurada eksik gibi hususlarla uyarırsanız eksiğimizi yanlışımızı görüp daha iyi şeyler yapmaya çalışırız size layık olmaya çalışırız arkadaşlar. Bu haftalık programımız bu kadar haftaya Salı günü 21.00’de  hayırlı akşamlar

Yorumlar