2008-10-17 00:00:00

Örtülüyü kapsamayan af zırvası…

Başörtülüyü kapsamayan öğrenci affı düzenlemesine, sivil toplum kuruluşu ve vatandaş tepkisi

Meclis`te komisyonda kabul edilen üniversite öğrenci affı, bundan önceki aflarda olduğu gibi yine `başörtüsü` nedeniyle okuldan uzaklaştırılanları kapsamayacak. 1995`ten itibaren okuldan atılanlara geri dönüş yolu açan af düzenlemesi, başörtüsüne ilişkin kangren yasağı çözemeyecek. Ebubekir Gülüm Meclis`te komisyonda kabul edilen üniversite öğrenci affı, bundan önceki aflarda olduğu gibi yine `başörtüsü` nedeniyle okuldan uzaklaştırılanları kapsamayacak. 1995`ten itibaren okuldan atılanlara geri dönüş yolu açan af düzenlemesi, başörtüsüne ilişkin kangren yasağı çözemeyecek. Düzenleme, okuldan kıyafeti nedeniyle atılan öğrencilere `başı açık gelmesi, başı açık fotoğraf çektirip kaydını yeniden yaptırması ve bundan sonra da başı açık olarak eğitime devam etmesi` şartıyla yeniden fakülteye dönme hakkı getiriyor. Tasarıya göre, affın başlangıç tarihi 7 Haziran 1995. 1980 yılından sonra çıkarılan aflardan hiç yararlanmayanlar da kanun kapsamı içinde değerlendirilecek. Ancak tasarı okullardaki başörtüsü yasağını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecek hiçbir değişiklik içermiyor. Yıllardır başörtüsü yasağı ve eğitim hakkının önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik düşünce ve eylemleri ile dikkat çeken sivil toplum kuruluşları ile vatandaşlar, affın komisyondan geçen halini gazetemize değerlendirdi. İşte yıllardır bu sorunu çözülmesi için çaba gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin görüşleri: ÖzgürderBaşörtülülerle dalga geçiliyor Öğrenci affı ile başörtüsünün yan yana kullanılmasından pek hoşnut olmadıklarını söyleyen Özgürder Genel Başkanı Hülya Şekerci, `Bundan rahatsız oluyorum. Çünkü başörtülüler bir suç işlemediler. Affedilmeleri sözkonusu olamaz. Sadece gaspedilen haklarının geri verilebilir. Hatta bu yapılırken de özür dilenmesi gerekiyor. Ama maalesef hala teknik olarak, öğrenci affı kapsamında dahi başörtülüler başörtüleriyle okula devam edemeyecekler` diye konuştu. Başörtüsü sorunu çözülmeden çıkarılacak bir öğrenci affının çok yanlış olacağını belirten Şekerci, `Şimdi diyorsunuz ki, okullarınıza geri dönebilirsiniz. Ama okullarına geri döndüklerinde yine başörtüsü yasağı ile karşılaşacaklar. Dolayısıyla bu insanlarla dalga geçmektir. Öğrenci affı ile birlikte bu yasağın kalkacağı ümidi yok olacaktır. Bu sorunla bir daha ilgilenilmeyeceği şeklinde bir yol haritası gözüküyor. Başörtülüler açısından zor bir süreç. Herkesin ümidi vardı. Sadece hükümet değil sistemdeki yasakçıların diretmeleriyle şu anda bir ümitsizlik ortamı oluştu` dedi. Mazlumder: derde deva olmayacak Mazlumder Genel Başkanı DrÖmer Faruk Gergerlioğlu ise, bu düzenlemenin başörtüsü nedeniyle okullardan uzaklaştırılanların derdine deva olamayacağını belirterek, `Gerçek anlamda affetmek, bunun bir yanlışlık olduğunu da kabul etmek demektir. Yasağın kesinlikle kalkması gerektiği ortaya çıkıyor. Yani üniversitelerde böyle çağdışı yasaklar olmamalı. Aslında bu rektörlerin inisiyatifine kalıyor açıkçası. Öğrenci arkadaşlarımızın bu konuda iyi bir direnç göstermesi lazım. Boğaziçi Üniversitesi`ndeki direncin, getirdiği başarıyı biliyoruz. Bu af, insanların kendi özgürlük ve inanç anlayışlarından da geri adım atmalarına da vesile olmamalı` diye konuştu. ÖğderYeniden ele alınmalı Şuurlu Öğretmenler Derneği(ÖĞDER) Genel Başkanı İsmail Hakkı Akkiraz ise, affın başörtülü öğrencilerini durumunu kapsamamasını eleştirerek, şöyle konuştu: `Adalet mülkün temelidir. Okuma hakkı insanın devredilemez haklarından birisidir. Bu hakkı çeşitli sebeplerle engelleyenler, toplum önünde ve tarih karşısında zalim olarak anılmaktan kurtulamazlar. Toplumda barışı sağlayan en önemli araçlardan bir tanesi, insan haklarından herkesin eşit olarak istifade etmesidir. Anayasanın ruhuna damgasını vuran eğitimde fırsat eşitliğinin bu af yasası ile birlikte bütün kesimlere tanınmasını bekliyoruz. Bir takım çıkar çevrelerinin dayatmalarına boyun eğerek, bu zulme devam etmemelerini arzu ediyoruz. Eğer milletin gönlünde taht kurmak ve mağdurların dualarını almak istiyorlarsa, bu eğitim affının başörtülüleri de kapsayacak şekilde yeniden ele alınmasını milletimiz adına bekliyoruz ve umuyoruz. Eğer iktidar bunu çözmekte yetersiz kalacaksa, özellikle bu meselenin referanduma götürülmesini teklif ediyoruz.` ÖnderElli defa af çıkarsanız ne olur? Önder Genel Başkanı Yusuf Ziyaettin Sula ise, `Öğrencilerin suç unsuru kabul edilen özellikleri aynen devam ediyorsa veya onlara aynı muamele yapılacaksa, af çıkartmışlar neyimize. Bilhassa kılık kıyafetten dolayı mağdur olanların işine yaramaz bu. Başka gerekçelerle okullarını bırakanların işine yarar belki ama başörtüsü yüzünden okullardan atılan, okullardan geri çevrilen öğrencilere aynı muamele yapılacaksa elli defa af çıkarsalar ne olur?` diye konuştu. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan anlamsız başörtüsü yasağı kaldırılmadığı sürece affın hiçbir anlam taşımayacağını belirten Sula, `Yasak kaldırılsaydı, belki anlamı olurdu. O zaman başörtüsünden dolayı okuldan uzaklaştırılan öğrenciler de, af çıkıyor biz de okullarımıza dönmek istiyoruz diyebilirlerdi` dedi. EğitimbirsenAsıl yasak çözülmeli Eğitimbirsen Genel Sekreteri Halil Etyemez de, aftan yana olmadıklarını ancak eğitim sisteminin yapısından kaynaklanan ve siyasi mülahazalar neticesinde insanların en temel haklarından olan eğitim hakkının kesilmesi nedeniyle affın çıkması gerektiğini savunduklarını söyledi. Etyemez, `Ama asıl çözülmesi gereken ve bu hakların önünü kesecek uygulamalardır. Hem Anayasa Mahkemesi`nin kararı hem de bir takım uygulamalar hala devam ediyor. Şimdi bu af çıktı. Okula gitme hakkınız var ama okuma hakkınız yok deniyor. İşte bu uygulamaların da ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bu anlamda düzenleme yeterli değil. Kadınlarımızın hem eğitim hakkının hem de çalışma hakkının önünün açılması için bir takım yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor` dedi. Vatandaşın tepkisi Öğrenci affına ilişkin düzenleme vatandaşları da ikna etmedi. Kızı başörtüsü mağduru olan Recep Güneş, düzenlemeyi eleştirerek, `Bu işi CHP yapsaydı Türkiye`de kıyamet kopardı. Ama AKP yapınca kimsenin sesi çıkmıyor (ses çıkarması gerekenler). Bu durumda benim kızımı kim mağdur etti? Benden oy alarak iktidara gelenler benden bir daha oy alabilecek mi? Güya biz ses çıkarınca provokatör oluyoruz. Niye körü körüne bağlı olacağız. Elleri kaldır indir. Yazıklar olsun` diye konuştu. Mikail Yılmaz, `Nasıl bir ülkede yaşıyorum. Benim bacım, ablam, anam, başını kapatamayacaksa onların bu haklarını kısıtlayacaksa istemiyorum ben bu ülkeyi. Herkese iş var İHL liye yok, herkese af var başörtülüye yok, diğer okullar mini etek giyerken İmam Hatip Liselerinde baş örtmek yasak. Böyle anlayış dünyanın hiçbir yerinde yok. Ben bir imam hatip lisesi mezunu olarak bunu şiddetle kınıyorum Bizler sayesinde meclise girenlere de buradan bir seslenişimiz olsun. Bugün ordasınız. Ama bu gidişle kısa zamanda inersiniz` dedi. Fatih Gelir ise, `2000 yılında mahkumlar için af çıkarılmıştı. Siyasileri ve devlete karşı suç işleyenleri kapsamamıştı. Ama katilleri, hırsızları, tecavüzcüleri kurtarmıştı hapishanelerden. Ülkemizde kendi inanışı, dini ve geleneklerine göre giyim tarzını belirleyenler öğrenci affından yararlanamıyor. Bu öğrenciler yukarıda belirttiğim suçlulardan daha mı büyük suç işlediler de bu af kapsamından yararlanamıyorlar?` diye konuştu. Ülkem Öztürk ise tepkisini, `Öncelik yanlış belirlenerek hareket ediliyor ve bu da sonuçsuz kalıyor. Öncelik İmam Hatip liseleri de olmak üzere meslek liselerine yapılan katsayı adaletsizliğini kaldırmak olmalı. Başörtüsü takanların bu sistemde zaten üniversite sınavını kazanması engelleniyor. Önce ÖSS sistemi değiştirilmeli başörtüsü yasağı için girişimler ne yazık ki sonuçsuz kalıyor` şeklinde dile getirdi.

Yorumlar