2015-08-17 00:00:00

Kocaeli Barış Platformu, 2013 yılı mayıs ayında kuruldu.

Mazlum-Der eski Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun öncülüğünde bu kentte kalıcı barışı arzulayan, barış için sesini yükseltmek ve toplumsal duyarlılığı artırmak isteyenler tarafından oluşturuldu.

İçinde sadece muhafazakar kesimler yoktu.

Mesela Derince Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Cemevi Başkanı Hüseyin Gülseven platformun kurucuları arasında yer aldı.

Gazeteci, yazar Mehmet Tıraş, Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yücel Demirer, Mazlum-Der Kocaeli Şube Küçük Medine Küçük, Mazlum-Der Genel Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Özdili halen platform bünyesinde emek veren isimler.

Kocaeli Barış Platformu bu iki yıl zarfında toplumun bütün kesimlerini, sağ sol ayrımı yapmadan ziyaret etti, bütün hemşehri dernekleri sendikalar odalar gazeteler gezildi.

Hem hükümete yakın hem uzak, hem sağdan hem soldan pek çok gazeteci yazar ağırlandı.

Paneller yapıldı, sempozyum düzenlendi, sivil toplum dinamikleriyle görüş alışverişlerinde bulunuldu.

Hal böyleyken…

Kocaeli’de bir barış oluşumu daha gerçekleşti.

Kocaeli Barış Bloku kuruldu.

Barış Bloku’nun içinde Halkevleri var, Ezilenlerin Sosyalist Platformu var, KESK şubeleri var, bazı Alevi gruplar var.

Bildiğimiz kadarıyla TKP ve ÖDP.

Bildiğimiz kadarıyla CHP yok.

Blok kurucuları CHP’yi de davet etmiş ancak olumlu yanıt almamışlar.

Daha çok HDP’ye yakın kesimlerin oluşturduğu bir blok olarak görülüyor ve dikkati çekiyor.

Ayrıca Barış Bloku sadece Kocaeli’de yok.

Türkiye genelinde yürütülen bir çalışmanın ürünü.

Tüm illerde aynı mantıkla örgütleniyorlar.

Geçen hafta İstanbul’da gerçekleştirilen barış mitingini İstanbul Barış Bloku düzenlemişti.

Önümüzdeki hafta İzmir’de gerçekleştirilecek barış mitingini de yanılmıyorsak İzmir Barış Bloku organize edecek.

Barış isteyen yapıların çoğalması elbette iyidir.

Bir partiye yakın olsalar da iyidir.

Ancak bir kentte barış isteyen insanların aynı çatı altında bile birleşememesi ve aynı dili konuşamaması dikkat çekici değil mi?

Hepimizin istediği barış bir tek barış değil mi?

Yoksa barışın da çeşitleri mi var?

Yorumlar