2018-06-29 00:00:00

“Damdan düşenin halini damdan düşen anlar.”derler, ben tam olarak bu fikirde değilim, çünkü damdan düşen herkes, düşüşten farklı şekilde zarar görür, farklı yaralar alınır, hatta bazıları ölür. Yine de, karşındakini “anlamak” adına, damdan düşmek ortak acılarıdır…Tıpkı ihraç olanların  KHK sonrası yaşadıklarının ortak oluşu gibi. İşini kaybetmek, banka hesaplarının/kredi kartlarının bloke olması, mal varlıklarına el/tedbir konması, toplum tarafından dışlanmak, resmi kurumlarda işlem yaptıramamak (başvuru dilekçesi verememek vb.), arkadaşların ve akrabaların uzaklaşması, soruşturma vb. yasal hakları kullanamamak, asılsız ihbar/idari tasarruf/ yalan tanık beyanı gibi gerekçelerle ihraç veya tutuklanma, cezaevlerinde keyfi uygulamalar, ceza infazının ertelenmesi hakkının kullandırılmaması (yeni doğum yapmış annelere vb.) gibi birçok şey…İhraç olanların hukuki ve insani hakları 23 aydır yok sayıldı, akıl almaz olaylara şahit olduk…24 Haziran 2018 seçimlerinde, 15 Temmuz sonrası yaşadığımız, belki de en şaşırtıcı olay gerçekleşti: neredeyse 2 yıldır varlıkları görmezlikten gelinen KHKlılar gibi ihraç olmuş 7 kişi, milletvekili seçildi, yani devlet tarafından suçlanıp ihraç edildiler ama halk onları Meclis’e gönderdi, milletvekillerinin sahip olduğu (dokunulmazlık gibi) tüm hakları kazanmış oldular. Başarılarından dolayı tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum.

Prof. Dr. İbrahim Ö. KABOĞLU, Dr. Ömer Faruk GERGERLİOĞLU, Prof. Dr. Nazır Cihangir İSLAM, Yrd. Doç. Dr. Sezai Temelli, Habip EKSİK, Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu, Semra Güzel

Bu olay, seçilen milletvekilleri kadar bizim için de anlamlı, emeklerimiz, hayallerimiz, geleceğimiz, saygınlığımız, birikimlerimiz, 1 gecede hukuk dışı bir şekilde elimizden alınmıştı ve 2 yıl boyunca siyasiler, medya, vatandaş bizim çığlığımızı duymazdan geldi, şimdi, halkın kendisini temsil etmesi için ihraç olmuş kişileri seçmesi, “toplumun bir kısmının” KHKlılara hâlâ güveninin bitmediğinin “resmi” göstergesi değil mi ! Cezaevlerinde 0-6 yaş grubu yüzlerce çocuk olduğunun Meclis’te gündeme gelmesini aylarca bekledik…Çocuklar ki bir toplumun geleceğidir, kimin çocuğu olduklarının önemi yok, onlar da çocuk…Doğalı henüz birkaç saat geçmiş, 20’den fazla bebek karakola götürüldü, vatandaşın-medyanın gözleri KHKlılarla ilgili her şeye kör, artık bunlar gündeme gelebilir, medya şimdiye kadar üç maymunu oynamıştı (istisnalar vardı elbette), şimdi duymak istemediklerini duymak zorunda kalabilirler…

Milletvekillerinin toplumun tümüne karşı sorumlulukları vardır kuşkusuz ama bizlerin “KHKlı” olarak geçirdiğimiz her gün, işkenceyi büyütüyor, acımızı derinleştiriyor, dolayısıyla taleplerimizin acil olduğunu düşünüyorum, intiharlara intiharlar eklenmemesi, cezaevine sağlıklı olarak girip tabutla çıkan sayısının artmaması için bu çok önemli…Seçilmeden önce hak ihlallerini, adaletsizlikleri vurgulayan milletvekillerinin buna devam etmesini istiyoruz, öncelikle talebimiz “Unutulmamak”. Ardı sıra;

*KHKların yasal yönünün Meclis’te tartışmaya açılması

*Cezaevinde anneleriyle kalan bebekler/çocuklar için acilen çözüm bulunması; 1,5-2 yıldır tutuklu olmasına rağmen iddianamesi dahi hazırlanmamış kadınlar var, öncelikli olarak anneler ve hastalar için hukuki sürecin hızlandırılması

*İhraç ve tutuklamalarda “somut delil” gerektiğinin vurgulanması

*Tutukluların/mahkûmların revire çıkmalarının kolaylaştırılması (3 hafta vb. bekleme süresi olmadan), ilaçların geciktirilmeden verilmesi, tedavilerin ertelenmemesi

*Gözaltında/ cezaevlerinde işkencenin önlenmesi, işkence şikayetinde bulunmak isteyenlere cezaevi yönetimlerinin baskı yapmasının önüne geçilmesi, doktor muayenelerinin “gerçek bilgi”leri içermesi

*Avukat- tutuklu görüşmelerinin gizliliğinin sağlanması, görüşmede görevli bulunmaması, bant kaydı alınmaması

*Görüşe gelen kadınlara, tamamen çıplak aramanın sonlandırılması

*Yargının bağımsızlığının vurgulanması

*KHKlıların Komisyon engeliyle oyalanmadan bağımsız mahkemelere erişiminin sağlanması

*OHAL Komisyonu’nun iade ve redleri neye göre yaptığının açıklanması, değerlendirmelerde eşitlik ve somut kanıtların dikkate alınması

*İade olanların farklı kurumda çalıştırılması, pozisyon düşürülmesi vb. hak kayıplarına uğramaması(suçluysalar neden döndürüldüler, suçsuzsalar bu hak kaybına uğramaları yeni bir adaletsizlik…)

*Yaklaşık 2 yıl geçtiği halde, hakkında hiç adli işlem yapılmamış çok sayıda kişi var, takipsizlik alanlar iade edilmiyor, bu kişilerin işe başlatılmasının gündeme getirilmesi

*OHAL bile olsa, mal varlıklarına el/tedbir koymanın şartları vardır, 23 aydır mevcut olan el koymalar bu şartlara uygun değildir, bu yanlışın bir an önce düzeltilmesi

KHK’ların ve hukuk dışı uygulamaların sebep olduğu sorunların hemen düzelmesini beklemiyoruz ancak çözüme yönelik adımların gecikmemesi, bizim için hayati öneme sahip. Vatansever bir insan, sadece adı KHK listesinde yer aldığı, vatan haini damgası yediği, “ağaç kökü yesinler” denerek aşağılandığı, toplum tarafından dışlandığı, bir Bakan, “ ’gebertin bizi’ diye yalvaracaklar! “ dedi diye vatan haini olmaz fakat hukuk dışı bu uygulamalar, ilerleyen zamanda devletimizin utancı olur. Başta ihraç olan milletvekilleri olmak üzere, “hukukun üstünlüğüne…adalet anlayışı içinde…insan haklarından ayrılmayacağıma, büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” diyen tüm milletvekillerini, hukuk devleti ilkelerini uygulamaya davet ediyoruz.

“Bağımsız adalet”li günler.

Zeynep Sırdaş

Yorumlar