15 Mayıs Kürt Dil Bayramında Dr. Gergerlioğludan Fuat Oktay’a Tek Soru

15 Mayıs 2020

Haberanaliz

15 Mayıs Kürt Dil Bayramında Dr. Gergerlioğludan Fuat Oktay’a Tek Soru: Ben bir Türk olarak anadilimde eğitim alabiliyor, resmi işlemlerimi yapabiliyorken ülkemizin kadim halkları bu hizmetlerden neden mahrum kalmaktadır?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı hususunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a Tek Soru Sorarak Konuyu TBMM Gündemine Taşımıştır?

Dr. Gergerlioğlu Açıklaması:

Bugün 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı! Bugünü Kürtler kutluyor ama şunu unutuyoruz. Kürtlerin bugün anadilini kullanmalarının önünde engeller olduğunu düşünmüyoruz. Neden her insanın temel hakkı olan ve en sıcak yönü olan anadilini kullanması önündeki engelleri kaldırması gerektiğini Türkler hissetmiyor? Kürtler için de anadilde eğitim vukuu bulsa bunda Türkler için ne zarar olabilir? Bunları neden hissetmiyoruz? Allah’ın yarattığı diller bütün insanlık için rahmettir, bir çiçek bahçesidir, bir güzelliktir. Rum Suresi 22. Ayette der ki: “O’nun kanıtlarından biri de gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır. Kuşkusuz bunda bilenler için ibretler vardır.” Demek ki dillerin varlığı Allah’ın varlığının ve birliğinin bir göstergesidir. Dinen bu kadar yüksek bir mertebede olan ve Allah’ın varlığına ve birliğine delil gösterilen anadillerin bir takım ulusal siyasi kaygılarla refüze edilmesi görmezden gelinmesi aşağılanması kabul edilebilir değildir. 15 Mayıs Kürt Dil Bayramında bir empati yapma çağrısı yapıyorum. Biz Türkler çok rahat bir şekilde anadilimizi kullanırken ikinci bir dil olarak Türkçeyi öğrenen Kürtlerin ve diğer tüm etnik kesimlerin sıkıntısını anlamıyoruz. Bu topraklarda neden tüm anadillerin konuşulabilmesinin önünü açamıyoruz. Neden bu rahmet ve güzellik bahçesinin nimetlerinden bir kokuyu alamıyoruz? Bu soruları hepimizin kendimize sormamız gerekir.

Dil, bir iletişim aracı olmaktan çok daha fazla şeyi ifade eder. Her dil, o dili konuşan toplumun tarihinin ve kültürünün taşıyıcısıdır da. Her insan için anadilinin ayrı bir önemi ve yeri vardır. Anadili kişinin dünyayla ilk iletişim kurma sürecinde edinip öğrenmeye başladığı ve dolayısıyla kişiliğinin, kimliğinin, duygusal ve zihinsel gelişiminin ayrılmaz bir parçası niteliğini taşıyan dildir. İkinci dil öğrenmediğimizde bir eksiklik yaşayabiliriz ama anadilimizi yitirdiğimizde benliğimizin ve kimliğimizin, duygusal ve zihinsel bütünlüğümüzün çok önemli bir tamamlayıcısından mahrum kalırız.

Dünyada 6000 kadar dil olmasına karşın bu dillerin tümü 200 ülkede konuşulmaktadır. Bu da, dünyanın tekdilli değil, çokdilli olduğunu gösterir. Bazı ülkelerde yüzlerce dil konuşulmaktadır. Örneğin Papua Yeni Gine’de 850, Nijerya’da 427, Kamerun’da 270, Zaire’de 210, Solomon Adalarında 66, Avustralya’da 250, Hindistan’da 380, Endonezya’da 670 farklı dil konuşulmaktadır. Bütün dillerin % 70’den fazlası 20 ulusdevlette konuşulmaktadır. Bu farklı, zengin ve doğal gerçekliğe karşın tekdilli dünyayı savunanlar, daha çok tek dilin konuşulduğu uluslara mensupturlar ve zamanı geldiğinde herkesin kullanacağı dilin, kendilerinin dili olacağına inanmaktadırlar.

Buradan yola çıkarak 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı vesilesiyle anadilin bir toplum için ne kadar elzem ve vazgeçilmez olduğunu tekrar anlamamız gerekir.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a Tek Soru;

1.     Ben bir Türk olarak anadilimde eğitim alabiliyor, resmi işlemlerimi yapabiliyorken ülkemizin kadim halkları bu hizmetlerden neden mahrum kalmaktadır?