14 Eylül 2020

TELE1

Aralarında Ankara, İstanbul ve Diyarbakır barolarının da olduğu birçok baro, “FETÖ soruşturması” kapsamında avukatların gözaltına alınmasına, “Avukat müvekkil ile özdeşleştirelemez” diyerek tepki gösterdi. Barolar söz konusu ‘saldırılarla’ savunmanın tehdit edildiğini vurguladı.

Birçok baro, avukatlık örgütü ve hukukçu Ankara merkezli 7 ilde ‘FETÖ’ operasyonu adı altında avukatların müvekkilleriyle özdeşleştirilerek gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Milletvekilleri ve insan hakları savunucuları sosyal medyadan #savunmatehditaltında etiketiyle paylaşımlarla tepki gösterdi.

Konuyla ilgili açıklama İstanbul Barosu, gözaltıların gözdağı olduğunu belirterek, “Avukatların mesleki faaliyetlerinin sorgulanması amacıyla gözaltına alınmaları, o sayede avukatların sindirilmesi, korkutulması hedefleniyorsa, bu hedefe varılabilmesi asla olası değildir” derken, Diyarbakır Barosu, Avukatları ve savunmayı susturmaya, yurttaşları savunmasız bırakmaya yönelik bu operasyon derhal durdurulmalı, gözaltına alınan meslektaşlarımız serbest bırakılmalıdır” açıklamasını yaptı.

Ankara Barosu ise gözaltılarına hukuka aykırılık taşıdığını belirterek, gerekli başvuruların yapılacağını duyurdu.

ANKARA BAROSU: GÖZALTILAR HUKUKA AYKIRI, GEREKLİ BAŞVURU YAPILACAK

Ankara Barosu’ndan yapılan açıklamada ise, gözaltılarına hukuka aykırılık taşıdığını belirterek, gerekli başvuruların yapılacağını açıkladı. 11 Eylül’de 24 ayrı avukat işyeri adresinde arama yapılacağının kendilerine bildirildiğini aktaran Ankara Barosu, “Avukatın görevinin sınırlandırılması, onun özenle bir ‘otokontrole’ yönelmesini sağlamayı uman gözdağı, avukat kadar halkı etkileyecek ve giderek adalete olan güveni de yok edecektir” açıklamasını yaptı.

Arama ve el koyma işlemleri sırasında hukuka aykırılıklar tespit edildiğini belirten Ankara Barosu, bu ihlalleri şöyle sıraladı:

-Arama ve el koyma işlemlerinde Avukatlık Kanunu ve CMK’nın ilgili kuralları ihlal edildi.

-Şüpheli avukatların ev aramaları baro temsilcisi çağrılmadan yapıldı. Saat 05.15 sularında başlayan ev aramalarında şüpheli avukatların müdafilerine ya da Avukat Hakları Merkezi’ne ulaşmasına izin verilmeden telefonlarına el konuldu.

-3 eve henüz baro temsilcisi ya da savcı gelmeden basın geldi. Şüphelilerin karşı çıkmasına rağmen basının görüntü almasına göz yumularak lekelenmeme hakkı ihlal edildi.

‘Avukatın görevinin sınırlandırılması, onun özenle bir “otokontrole” yönelmesini sağlamayı uman gözdağı, avukat kadar halkı etkileyecek ve giderek adalete olan güveni de yok edecektir.’

Arama ve el koyma işlemleri sırasında hukuka aykırılıklar tespit edildiğini belirten Ankara Barosu, bu ihlalleri şöyle sıraladı:

-Arama ve el koyma işlemlerinde Avukatlık Kanunu ve CMK’nın ilgili kuralları ihlal edildi.

-Şüpheli avukatların ev aramaları baro temsilcisi çağrılmadan yapıldı. Saat 05.15 sularında başlayan ev aramalarında şüpheli avukatların müdafilerine ya da Avukat Hakları Merkezi’ne ulaşmasına izin verilmeden telefonlarına el konuldu.

-3 eve henüz baro temsilcisi ya da savcı gelmeden basın geldi. Şüphelilerin karşı çıkmasına rağmen basının görüntü almasına göz yumularak lekelenmeme hakkı ihlal edildi.

-Delil poşetleme gelişigüzel gerçekleştirildi.

-Dijital veri, bilgisayar, hard disk ve flash bellek imajlarına mahallinde alınabilecekken doğrudan el konuldu. İçeriği tetkik edilip suçlama ile ilgisinin tespiti halinde el koyma işlemi yapılması gerekirken, bu tespit yapılmaksızın el koyma işlemi gerçekleştirildi. El konulan eşyalar itibariyle müvekkil-avukat gizliliği ve kişisel veriler noktasında suç, suçlama ya da soruşturma ile hiç ilgisi olmayan 3. kişilerin de hakları ihlal edildi.

AVUKATLIK ÖRGÜTLERİ: OPERASYONLAR GÖZDAĞI

Aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği’nin de olduğu 8 avukatlık söz konusu operasyonların gözdağı olduğunu, avukatlığın iktidar, devlet ve her türlü güç odağından bağımsız bir meslek olduğunu vurguladı.

ALTIPARMAK: SAVUNMASIZ ADALET OLMAZ!

İnsan hakları hukukçusu Kerem Altıparmak, “Belirli bir örgüt üyeliği ile suçlanan kişileri savunan avukatları cezalandırırsanız o kişileri artık kimse savunamaz” diyerek, “Kaybeden sadece avukatlar ve savunulamayanlar değil topyekun adalet ve toplumun tümü olur. Çünkü savunmasız adalet olmaz!” ifadesini kullandı.

AKIN ATALAY: SESİMİZ ÇIKARMADIK, SONRA MI…

Avukat ve Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ise söz konusu gözaltılarla ilgili, “Halkın Hukuk Bürosu avukatları için geldiklerinde sesimizi çıkarmadık;çünkü o bürodan değildik. FETÖ’cü diyerek avukatları aldıklarında yine sessiz kaldık; çünkü FETÖ’cü değildik. Sonra sıra PKK’lı avukatlar diyerek alacakları avukatlara gelecek yine sesimiz çıkmayacak. Sonra mı?” diye yazdı.

Yorumlar