2008-01-15 00:00:00

ATATÜRK  MİLLİYETÇİLİĞİ  DTP’Yİ  KAPATMAYI MI  GEREKTİRİR?

 

DTP’nin kapatılması hakkındaki tartışmalar son günlere  damgasını vurdu. Aklı selim olan her kesimden kişi bu girişimin pek akıllıca olmadığını düşünüyor. Zira şu ana kadar parti  kapatmaların kapatanlara bir hayrı olmadığı  bellidir.Türk siyasi tarihinde bir çok parti  kapatılmıştır. Fakat her seferinde kapatılan parti farklı isimle de olsa daha güçlü bir şekilde tekrar ortaya çıkıyor.DTP’nin kapatılması girişimi adeta terörü bitirecek reçete gibi  sunuluyor. Üstelik Söz konusu parti güneydoğu bölgesinden yüksek oranda oy almış bir partidir. Parti kapatarak, yüksek perdeden emirler yağdırarak sorunların çözülmediğini  ise artık bilmemiz gerekir.

 

Sivil bir anayasa taslağının gündemde olduğu bu günlerde farklı kesimlerden bir çok  düşünce adamının katıldığı Abant platformu Anayasa’yı masaya yatırmış.

Yeni bir anayasa tartışmasının yapıldığı Abant platformundaTürkiye’nin sorunlu konularında Anayasa’da nasıl iyileştirmeler yapılacağı tartışılmış. Farklı kesimlerden bir çok bilim adamı Anayasa’da olması gerekenleri  birlikte tartışmışlar. Anayasa’nın yamalı bohçaya döndüğü ve yeni sivil bir anayasa’nın gerekliliği adeta ortak görüş olmuş. Platformda söz alan Kürt sorunu hakkında araştırmaları ile tanıdığımız Prof. Doğu Ergil  Atatürk milliyetçiliği kavramının problemleri çözücü olmadığını tanımın yanlışlığına atıf yaparak vurguluyor. Prof Ergil “Her milliyetçilik ideolojisi, bir topluma atıf yapar. Şahıs ismine indirgenen bir milliyetçilik, milliyetçiliğin özüne aykırı aslında. Ahmet, Mehmet milliyetçiliği olmayacağı gibi Atatürk milliyetçiliği de  olamaz. … Niye münferit çalışmalar yapan siviller varken, askerlerin hiçbiri bundan istifade etmedi? Esas sorun burada aslında. Bugünkü olumsuz noktaya gelmemizin temelinde de bu yaklaşım var. 1994'de asker benimle çalışmak istedi: Kürt kimliğinin Türk milliyetçiliği içinde eritilmesi konusunda benden bir çalışma istediler. Ben bunun Kürt milliyetçiliğini azdıracağını söyledim.20 dakikada bunun olamayacağını anlattım. Sonra ayrıldık. Ne zaman asker beni görse uzakta kalmayı seçti. Bir gün beni samimi gören bir asker, “Biz senin gibi düşünmüyoruz” dedi.(www.haber7.com)

 

Prof Ergil’in “Kürt kimliğinin Türk milliyetçiliği içinde eritilmesi konusunda benden bir çalışma istediler” şeklinde anısını anlatması önemlidir. Türkiye’de resmi ideolojiyi  korumak isteyenlerin sorunların çözümünü aramak yerine “Ben  emredeyim, öyle uygulansın ve şekil bulsun” anlayışından kurtulamadığını gösteriyor. “Nerede yanlış  yaptık” sorusunun her nedense bir türlü gündeme gelemediğini gözlemliyoruz. DTP’yi  kapatmak belki birçok kişinin gönlünü ferahlatacak ve gerçek çözüm diye gösterilebilecek bir olaydır. Ama bu parti’ye oy veren milyonları hepten çözümsüzlüğe ve PKK’nın  kucağına itecek bir gelişmedir. Parti kapatma veya Ergil’in bahsettiği Kürt kimliğinin Türk  milliyetçiliği içinde eritilmesi düşünceleri kolaycı ama sorunu çıkmaz sokağa götürücü  isteklerdir. Yasa dışı işler yapmış partilerin kapatılmasından önce sorunları gerçek  anlamda bitirici çalışmalar yapılmalıdır.

 

Toplumsal huzurun sağlanmasının yolu toplumun her kesimi tarafından benimsenebilecek  bir Anayasa’nın ortaya çıkmasıdır. Yeni anayasa çalışmalarının fosilleşmiş anlayışları değiştirici bir cesarette yürütülmesi gerekmektedir. Toplumun huzurunun sağlanması  hakikaten zor değildir. Fırtınalar koparmak yerine adil bir çözümün nerede olacağı  samimiyetle aranmalıdır. Başörtüsünü yasaklamakla Kürt sorununun varlığını görmezden gelmekle Türkiye gemisinin yürümediği, karaya vurduğu apaçık ortadadır.

 

Geçtiğimiz haftalarda Kürt sorunu hakkında yanlış eğitildiklerini, bilgilendirildiklerini itiraf eden emekli generallerin itirafları basına yansımış idi. Bu haftada emekli generallere  konuşma yasağı Genelkurmay tarafından getirildi. İtiraf eden paşalara dahi konuşma  yasağı getiriliyorsa sorunların çözümü alanında karamsarlığımız daha da artıyor.  Legal,  illegal her yolu denedik, bu terörü neden hala durduramadık” diyen yetkililer  sorunun kökeninin kendilerinde olabileceği ihtimalini hiç düşündü mü acaba?

Yorumlar