2015-09-08 00:00:00

Bu kadar mı kolay olacaktı? Bu kadar da kolay mı olacaktı? Yaşanan onca acı yıllardan sonra mutabık kaldığımız çözüm sürecinin sonu? Onca umutla, onca fedakarlıkla çıkılan yol, süreç böyle mi bitecekti?
Çözüm süreci gibi bir nimet kötü yönetildi, iki tarafın kaprisine kurban gitti,  yürümüyordu, biliyoruz ama kahredici bugünleri görünce “yine de her şeye rağmen devam ettirme iradesini gösterebilselerdi” diyoruz, yanlış mıyız?
Kim kazanacak ki bu anlamsız, yeni, yakıcı süreçten? Silah tacirleri ve bir de her taraftan yükselen faşizm. 
Kim kaybedecek? Adalet, barış diyen herkes. Bir de ölenler ve yüreğinin ateşi bir daha hiç sönmeyecek yakınları. O halde niye bu çılgınlık?
Biliyorum bir de taraftarını arttıracak devlet ve PKK. Nefretleri artmış, normal dışı her türlü düşünce ve fiili yapacak bir güruh kazanacak her ikisi de. İkisine de mübarek olsun, ne diyeyim. Bunca barış çağrısına kurşunla, çocuk öldürmeyle, mayınla, bombayla, kinle, nefretle karşılık verenlere mübarek olsun bu yaptıkları…Daha çok öfke, çatışma, ölüm ve çözümsüzlük yeşerteceklerinin farkında değiller herhalde.
Devlet de PKK da barış çağrılarına “karşı tarafın belini kırmadan, mevzi kazanmadan  durmayız” diyor, bir de hesaplarının tutmayacağını düşünseler ya… Bir ateş çukuruna, felaket dolu bir gayya çukuruna doğru gittiğimizi bir görseler, nerede?
“Dişimi sıkayım, sabredeyim karşı taraf geri adım atarsa kazanırım” diyen her iki tarafa da bir zafer sırrı vereyim, ilk “barış” diyen kazanacak, bilin bunu.
 
Bir de aklı başında bildiklerimiz. Kavga eden iki tarafı gördüğü zaman “bunları nasıl ayırabilirim” insani refleksi yerine “bana yakın olanla özdeşleşeyim ve rakibini yenmesi için kavgayı körükleyeyim” ilkel, primitif refleksini gösterenler var ya..! Bilinç altlarından milliyetçilik fışkırtanlar var ya… Hiç tahmin edemeyeceğimiz, büyük hayal kırıklıkları oluşturan o “kardeşler” var ya, asıl kahredici olansa onlar…
Bir de tv programlarından küfür kelimeleri savuranlar. Devamına eşlik ettiğiniz “olur” verdiğiniz savaş başkasını perişan ederken, paramparça ederken ya sizi ne yapacaktı ki? Savaş iyilik mi doğuracaktı, anlayış mı oluşturacaktı sandınız? Gelen ölüm haberleri sizin  hem içinizi hem dışınızı, yüzünüzü karartmayacak mı sanmıştınız? Öfkeli haliyle ağzından çıkardığı “400” ün nice farklı anlamaya zemin oluşturduğunun farkında olmadan adamlarına protesto emirleri yağdıranlar…Ne geçecek elinize? Öfke, kin, nefret, küfür yağdırmak  hakaret ve linçten başkasını doğurur mu? 
Elindeki silaha ve silahçı gücüne inanan PKK! Onca ateşkes çağrısına tek güvendiği silahına yaslanarak karşılık veren PKK! Çözümün masayla olduğunun farkındasın, ilk adımı atmak bu kadar mı zor? Ateşkes ilan etmek bu kadar mı zor? Silahın dışında ve üstünde “söz” diye bir gücün olduğunu unuttun mu? Savaşın her haliyle “barış” diyeni zayıflattığının farkında değil misin? En kutsal kelime “barış”ın bile bu sayede zayıflatıldığını, kirletildiğini görmüyor musun? “Savaş dursun, çözüm devam etsin” diyenleri nasıl kahrettiğinin farkında mısın? Silahın da bir güç olmadığı günler gelir ve o zaman anlarsın ama çok geç olur bu,  bir enkaz şehrinin ortasında bulursun kendini ve herkesi.
Çocukların eline molotof kokteyli, bomba verenler ne yaptığınızın farkında mısınız? Onlar, karşı tarafı değil tüm geleceğimizi bombalıyor bu halleriyle. Kin ve nefreti arttırmaktan başka neye yarar yaptığınız? Türk ve Kürt Ahmet bebekler de gelecekte başka sahillere mi vursun istiyorsunuz? Kardeşliğin olmadığına inanıyorsunuz, anladım ama kardeşlik duygusunun da kaybolacağı günleri hazırlıyorsunuz, farkında mısınız?
Yüreği titreyen ve kara haber “ha geldi, ha gelecek” diye bekleyen asker  analarını tarifi mümkün olmayan, anlamamız, anlamanız  mümkün olmayan acılara, kederlere, kinlere, nefretlere boğanlar… ya siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Ya sizin ne geçti elinize? O çocuk yüzleri paramparça edecek öfkeyi hangi ara biriktirdiniz?
Ya bir de kendisine hep bir öfke, kurşun sesi, roketatar, bomba sesi, Toma görüntüsü sunulmuş masum çocuklar ne yapsın? Ya “Ceylan” gibi evinin önünde paramparça edilmiş, ya Roboski'de bombalanmış ve hesabı, dosyası  toplumsal bir suç birliğiyle kapatılmış olanlar? Onlara artık iki ateş arasında kalmak düşüyor. Bir de cansız bedeni için yuvasında  geçireceği son gün evinin derin dondurucusunda beklemek düşüyor. Gül kokan o masum çocuklara buz gibi donmak düşüyor. Bir de bu ailelerden itidal ve mantık bekliyorsunuz haa. Vallahi hepimiz insanız, zayıfız, aciziz, noksanız.
Ne mi oluşturacaksınız hepiniz…! söyleyeyim. Tüm dünyanın vicdanının sızladığı, ağladığı Alan Kürdi'lerin ırkının ne olduğunu öğrendiğinde “içime serin sular serpildi” diyen insanlık dışı mahlukların, bunu bu sefer her farklı ırktan bebek ölüsü için söylemesini arttıracaksınız, başka ne ki!
@gergerliogluof

Yorumlar