Açılım politikalarının başlamasındansonraumutlananbarışyanlılarıumutlarınıkaybetmeküzeredir. ÖcalanilebirmüddettirMİTbaşkanı EmreTaner’in birebir görüşmesine kadardevam edenyükselensüreçanlaşılan artık zordevam edecek. Zira çatışma haberleri yağmur gibi yağıyor.
Ülkenin bayramsonrası şiddetli bir operasyonu yaşaması 30 yıl devamedensüreci birmüddetdahadevamettirmektenbaşkabirşeygetirmeyecektir. Her ikitaraftakikinvenefretihalklardüzeyinetaşıyıp içsavaşdüzeyinegetirmesiisemaaleseftahmin edilemeyecekbirdurum değil.
Açılım politikasıPKK’yımuhatapalmadan sorunu çözme projesiçerçevesindebaşlatılmıştı. Ancakelindesilaholanbirgücüngündemegetirdiğikonuhakkındakiiyiniyetli de olsayapılacak birçözümarayışında müdahillikisteyeceği belliydi. Açılımpolitikalarıyapılacaksabudurumgöz önünde bulundurulmalıydı. Elindesilaholan birgücünkendi insiyatifiniortayakoyacağıöngrülmeliydi. Öcalanileüstdüzeydeyapılangürüşmelerinsonuçvermeyebileceği ihtimali yüksekti. ZiraPKKyıllarcabukonuiçinuğraştığınıvepansumantedbirlerlealdatıldığınıdüşünüyordu. Bu konu zaten uluslararası bir boyut arzediyordu ve devletler tarafından bir kart olarak kullanılıyordu. Böylebirpozisyondauğraşlarınyineçözümsüzlüğedönmesitümiyi niyetligirişimleriimha etti.
Sonrasında ne olur? Artıkuluslararası bir sorunhalinegelenbumeseleiçin Ortadoğu’daçok kanlar akabilir. ZiraArapbaharınınbaşlamasıilebirliktedengelerdeğişmiş durumdadır. ABDveİsrail’inhiçhazzetmediği Suriye'de iç savaş çıkmış durumda. ABD Türkiye'nin Suriye'ye aktif müdahalesini isterken İran müttefiği Suriye'ye dokunulmasını istemediğini Türkiye'ye bildiriyor. Bu ara İran anlaşılan “Suriye'yi bırak ortak düşmanımız PKK'ya karşı birlikte hareket edelim” demek istiyor. Esad'ın artık direnme ihtimalinin az olmasına rağmen Kaddafi gibi durumu kurtarması da ihtimal dahilindedir. Böyle bir ortamda Türkiye'nin PKK ile savaşa devam etmesi bölgedeki karışıklığı devam ettirmekten başka bir şeye yol açmayacaktır. Siyasi ve stratejik hesapları çok kurnazca yapabilirsiniz ama kalıcı sorunların çözümüne bu çok katkı sağlamaz.
Türkiye o halde PKK ile savaşmasın mı denecektir. Bölgede uzun süredir devam eden çatışmasızlık ortamına dönülebilmesi şu an için hedeflenen olmalıdır. Bir devlete karşı yapılan silahlı saldırıya o devletin silahlı bir karşılık vermesi anlaşılır bir durumdur. Silahlı çatışma bile olsa 30 yıllık sorunun silahla bitirilemeyeceği de ortadadır. Şu anda çatışmaların neden arttığı bellidir. PKK açılım ve barış girişimlerini kabul etmemektedir. Bu kendi istediği şartlar sağlanmadığı içindir. Bu anlaşmazlık ortamını çözme çabasınndan sonra eskisinden beter bir durumun ortaya çıkması üzücüdür. Gencecik insanların ölümü son derece acı vericidir. Ama konunun kalıcı olarak çözümsüzlük girdabına sürüklenmesini engellemekte konunun ana muhataplarına düşmektedir.
Devlet “bu konunun çözümünü zamana bırakayım ve PKK zayıflasın” düşüncesindeyse o yoldan gitmelidir. Bunun doğruluğu veya yanlışlığı ayrı konudur. Bunun ne derece gerçekleşebileceği tartışmalıdır. PKK bölgede her geçen gün farklı kesimlerin de desteğini alan bir güç haline gelmiştir. Buyurgan ve otoriter tarzı nedeniyle güç kaybetme ihtimali daha zayıftır. “PKK ile oturup hiç bir baskı olmadan gürüşelim”görüşüne devletin tüm birimleri inanıyor ve sonuçlarına katlanacaksa da o yoldan gitmelidir. Açılım çabaları sırasında Dağlıca baskını oluyor ve o sırada orada ölen askerlerin günlüğünden “PKK'lılar gözümüzün önünde yığınak yapıyor üstlerimiz vurmayın diyor” satırları okunuyorsa, devletteki tüm birimlerin ortak görüşte olmadığı sonucu rahatça çıkartılabilir.
Sorunların çözümü konusunda her zaman iyi niyet geçerli olmuyor. İyi niyetiniz ile nereye kadar gideceğinizi tam kestirememişseniz taraflar ve dengeler üzerinde ne derece hakim olacağınızı tam kestirememişseniz olası kötü sonuçlara katlanmak zorundasınız. Fakat tüm karamsar ortama rağmen çözümün çözümsüzlükten daha yakın olduğunu düşünüyorum. Zira tarafların güçlü kozları olmasına rağmen dezevantajları da vardır ve çözüme herkes mahkumdur.
Yorumlar