2009-07-18 00:00:00

DARBE  KORUYUCU PARTİ: CHP

 

CHP  askere  sivil  yargı  yolu  açan    yasayı  Anayasa  mahkemesine  götürdü. Daha dün  12  Eylül darbecileri  yargılansın  diyen  CHP  alelacele  Anayasa  mahkemesine  koşturdu.

 

CHP  cumhuriyeti  temsil  eden  halka  karşı  devleti  korumak  için  mahkemeye  koşturdu. Askeri bürokrasininin  yardımına  koşan  yine sivil bürokrasinin  sesi  CHP  oldu.

 

Sonuç  belli,  CHP’nin  başvurusu  üzerine Anayasa  mahkemesi  yasayı  iptal  edecek  ve cumhuriyetimiz  korunmuş  olacak,    bir  badireyi  daha atlatacak. Fakat  bu  daha  ne  nereye  kadar gidecek. Halkın  gözü daha   ne kadar  bağlanacak.

 

Bir  insanın   en temel  haklarından  vazgeçmesi  gibidir  CHP’nin  Anayasa  mahkemesine  koşması. Bir  insan  düşünün ki  gidip  celladına  yalvarıyor  “beni öldür  senin  yargılanmaman  için de  tüm  gücümü sonuna  kadar  kullanırım” diyor.CHP’de  bir  partinin  şiddetle kaçınması  gereken  siyasal  ortamın adaletli  bir şekilde   şekillenmesini  sağlayan  sistemin  bloke edilmesi  için gayret  gösteriyor. Darbelere geçit  vermeye  çalışıyor.Partilerin  kapatılmasını  sağlamaya   çalışıyor. Bir parti  düşünün   partilern  kapatılmasına zemin  hazırlamaya   çalışan  bir  ortam  hazırlasın,  bu  kabul  edilebilecek  bir  şey  midir?Celladına  aşık  olmak  gibi  bir  şey  bu. Ama tabii  biliyoruzki  bu  cellat bir  tek  CHP’ye  dokunmaz. Statüko  niye  statükoya dokunsunki?

 

Ülkemizde  garip işler   oluyor. Darbecilere  sivil  yargı  yolunu  açan  yasa  teklifinin  anayasa mahkemesine  götürülmesinden  sonra  HSYK  Ergenekon   hakim  ve  savcılarını  görevden  almaya hazırlanıyor.Başka  ülkelerde  yetkileri  arttırılan   derin  devlet  davalarının  savcılarının   muadillerinin görevle  ilişkileri  kesiliyor ülkemizde. Bütün  bu  olanlar  herkesin gözü  önünde oluyor. Gerçek  yüzler ortalığa saçılıyor.Cumhuriyet ,  halk  diyenlerin  darbe,  elitizm  istedikleri  apaçık  ortaya çıkıyor.

 

Bazı  yasalar gerekirse  referanduma  götürülmelidir. Siz hem  cumhuriyet deyin  hem  halk  deyin  daha sonrada  darbecileri  korumak  için  çırpının. Bu da  halkın  oyuna  sunulmasın. Anayasa  mahkemesinin meclisin  üzerinde  olduğu  bir  ülkede  referandum  talep  etmekten  başka  yol  yok  görünmüyor. Encümen’i  danişler  toplanıp  karanlık  planlar  yapabilir  ama  halkn  referandumla  ortaya  çıkacak açık  seçimi  gerçekleri  balçıkla  sıvanmayacak  bir  şekilde  ortaya  çıkaracaktır.

 

İleride  belki  yıllar  sonra  Türkiye’nin  bu yıllardaki  halini  tetkik  edip  acı  acı  gülümseyecekler herhalde. Bu  kadar açık  bir  şekilde  ortaya çıkan derin devlet mafya  ilişkilerinin  nasıl  örtbas edildiğini  görecekler  ve  dudakları  uçuklayacak  sosyal  bilimcilerin. Bu  kadar  net  bir şekilde  darbe yapıp  antidemokratik bir  ortamda  astığı  astık kestiği  kestik  uygulamalar  yapmaya  çalışanların  nasıl korunduğunu,  taltif  edildiğini  gördüklerinde  hayretler  içinde  kalacaklar. T.C.’nin  son  yıllardaki  tüm yanlış uygulamalarını  ortaya  seren  bir  Ergenekon davasının  cesur  savcılarının  nasıl  aslanlara parçalatılmaya çalışıldığını  görünce  hepten  şoke  olacaklar.

 

Ergenekon  savcılarını  korumak  adeta  namusumuzu  korumak  ile  eşdeğer  hale  geldi. Gerçektende namusluların  namussuzlar kadar  cesur  olmadığı  bir  ülke  için   yapacak  söylenecek  bir  söz kalmıyor. Ama  karamsar  olma gibi  bir  hakkımız  yoktur. Zulme karşı  direnmek  ve gayret  etmekten başka  bir  çıkış  yolu  olmadığı  gibi.

Yorumlar