2010-06-19 00:00:00

Eksen kayıyormuş. Türkiye batıdan uzaklaşıyormuş. İslam dünyasına yaklaşıyormuş. İran Gazze’ye savaş gemisi gönderdiği için 15 Haziran tarihli Sözcü gazetesi basmış manşeti “Molla için savaşa hazır mısın Tayyip?”. Durum vahimmiş. Birilerinin ekseni düzeltmesi gerekiyor anlaşılan. Artık bu eksen düzeltme işi için Sincan sokakları mı uygun olur orası bilinmez ama bir şekilde eski eksene döndürecek cesamette bir vuruş yapmalı netekim.

Türkiye yıllardır yönünü batıya çevirdi. Çağdaş uygarlık seviyesine erişme hedef olunca batının tüm değerlerine sempati ile yaklaşmak gerekiyordu. Sınırsız özgürlük, dini tüm değerlere küçümseyerek ve hayattan dışlayarak yaklaşma, milliyet üzerine inşa edilen sınırlar gibi kavramlar açısından bakıldığında bu konuda iyi bir performans sergilendi. Ama konu düşünce özgürlüğünü , halkın gerçek anlamında kendisini ifade etmesine imkan tanıyabilecek demokrasiyi transfer etmede, cumhuru adam yerine koyabilecek cumhuriyeti transfer etmeye gelince işler değişti. Bu tür transferler tehlikeli olurdu!…Hem halkımızın ne işi vardı elinin hamuru ile böyle taleplerde bulunmaya!.. Halka sunulması gereken ya tek parti rejimi bu olmazsa darbelerle süslenmiş çok partili bir sistem olmalıdır!…Ekseni birilerinin belirlemesi gerektiğini bu halk bilmiyor muydu?!.. Şaka bir yana Eksen bellidir ve bir yöne dönmüş bir robotsunuzdur ve kafalarınız itiraz ederse bu oluşuma gerektiği şekilde tornadan geçirilip rendelenir.

Bizim ulusalcılar Türkiye Avrupa Birliğine girmek için gayret ettiğinde sırf demokrasi gerçek anlamıyla tesis edilir ve halkın tercihinin üstünde bir güç kalmaz diye var güçleri ile kıyamet koparırlardı. “Vatan elden gidiyor, satılıyoruz” derlerdi bu pek tutmazsa “din elden gidiyor” derlerdi (2003, Rahşan Ecevit feryatları). Ne zaman Türkiye dış politikada aktif bir rol üstlendi. Tarihsel birikimini motor güç olarak kullandı ve etkin hamleler yapmaya başladı. Bu sefer sevgili ulusalcılarımız bastılar feryadı. “Batıdan uzaklaşıyoruz. Din devleti oluyoruz. Kurtarın bizi” demeye başladılar. Dün “Avrupa Birliğinden uzaklaş, bak Ahmedinecat ne güzel batıya karşı çıkıyor” diyenler Türkiye İran’a karşı haksız yaptırım kararına “hayır” kararı verince Türkiye batıdan uzaklaşmaya başladı dediler.İranlı yardım gemileri de Gazze’ye gitmeye başlayınca feryadın dozunu daha da arttırarak “Molla için savaşa hazır mısın” demeye başladılar. Ama unuttukları bir şey var. Her tezgah iyi güzel de bu halk aptal değil, unutulan bu. İnsanlarımız eskisi gibi sadece şahıs merkezli bir politika anlayışı içinde değil. Her geçen gün bilinçlenen dönen döndürülmeye çalışılan kirli oyunları çok merak eden bir halk var artık. Derin devlet yapılanması ve manipülasyonlarını anlatan filmler, diziler şu an çok popüler.Artık bu olayların perde arkasını merak eden kolay güdülemeyecek bir halkımız olduğu unutulmamalı.

Türkiye dış politikada iyi işler yapıyor aslında. Komşuları ile ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. Vizeler kaldırılıyor. Kurulamaz artık bitti denen dostluk köprüleri tekrar tesis ediliyor. Sadece Müslüman komşular ile değil gayrımüslim komşularla da iyi ilişkiler kuruluyor. Kriz içindeki Yunanistan’a yapılan başbakan ziyaretinin olumsuz bir girişim olduğu söylenebilir mi? Türkiye iç ve dış sorunlarını halledemediği oranda içine kapanıp komşuları ile itişip kakışacaktır. Bu da en başta kötülükler imparatorluğu olan İsrail’in işine gelecektir. Zira içerideki sorunlarını halledemeyen bir Türkiye’ye daha çok Skorsky, Merkava tankı satmak demektir bu. Komşuları ile itişip kakışan bir Türkiye, İsrail için çok ideal bir Türkiye’dir.

Tabiki Türkiye eksen değiştirmelidir. Statükocu, korkak uşak ruhlu bir eksen yerine hakkı ve adaleti üstün tutan bir ekseni tercih etmelidir. İHH gemileri ile gelen tekerlekli sandalyeleri, oyuncakları gaspedip çöplüğe atan ve bunu özellikle haber servisi yapan İsrail’in ekseninde olmayı tercih edenler insaniyetliklerini tekrar gözden geçirsinler. Zulmü meşrulaştırmış bir ekseni tüm dünya tercih etse de çığır açmak isteyenler baskıcı ve zorbaların tahakkümünden kurtulunduğu anda isteklerine nail olacaklarını unutmamalılar.

Yorumlar