2008-08-12 00:00:00

Gazetelerden her geçen gün dökülen dehşet verici  haberler Türkiye'nin  nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğünü  gösteriyor  bizlere. Ülkeyi çağın gerisine atmaya çalışan bir zihniyet ile karşı karşıya imişiz. Demokrasiyi diktatörlüğe dönüştürmeye çalışanların yaptıkları binlerce sayfalık iddianamenin arasından  dökülmeye başlandı.Yaygın bir şekilde fişlenen kişi ve kuruluşların listesi Ergenekoncularda imiş. Deşifre olan telefon  konuşmaları ile tam Ergenekon çetecisi  prototipi oluşturan bir kişi var. Emekli albay Fikri Karadağ. Savcı Öz'e yazdığı mektupta rüyasında  onu cehennemde gördüğünü ve bu işlerden vazgeçmesini  öğütleyen bir kişi. Konuşturmaları ortaya çıktıkça çetecilerin genel ruh hali ortaya çıkıyor. Emekli albay Fikri Karadağ “Ülkede  13.500 vatan haini var” derken arkadaşlarına silah üzerine elleri koydurup ölme ve öldürme yeminleri ettiriyordu. Bir değişik versiyonunu ise Kemal Alemdaroğlu'nun yardımcısı Nur Serter gösteriyormuş. Başörtüsüne alerjik Serter, memleketin durumunu sormak için Atatürk'ün ruhunu çağırma seansları düzenliyormuş.
 
Şener Eruygur'un  kurdurmuş  olduğu Cumhuriyet çalışma grubu illegal bir şekilde fişlemeye katılan bir başka gruptu. Örnek'în günlüklerinde “darbe için en çok sabırsızlanan, güvenilmez kişi” olarak resmedilen Eruygur meğerse darbe altyapısı için uğraşlarına  halen devam ediyormuş. Eruygur'dan ilham alan Veli  Küçük'ün  ise  Cumhuriyet muhafızları adlı hareket kabiliyeti yüksek elit bir savaşçı kitlesi oluşturmaya çalıştığı  iddianameden anlaşılıyor. Aslında Ergenekoncuların sürekli birbirlerinin arkasından konuştukları birbirlerinin kuyusunu kazdığı da ortaya çıkıyor. Darbe gönüllüleri o kadar tahrik ve teşvik edilmiş ki 2004'de maddi açıdan zor duruma düşen Cem Uzan'ın tutuklamalardan 1 gün önce Moskova'ya  kaçan Tuğgeneral Levent  Ersöz'e “Paşam paletleri bir çalıştırsanız aslında.” dediğini Ergenekon iddianamesinden öğreniyoruz. Bilindiği  üzere Levent  Ersöz ADD Başkanı  Şener Eruygur'un emekli  olmadan önceki  Jandarma genel komutanlığındaki istihbarat daire başkanı idi. Tuğgeneral Ersöz Güneydoğu'daki bir çok fail'i  meçhul cinayet ile birlikte adı anılan kişi  idi. Şu anda izini kaybettirmiş  durumda.
 
Ergenekon memleketin başına neden bu kadar büyük bir musibet haline geldi? Çatlı vb. örneklerle hukuk dışına çıkmanın sonucu Ergenekon'un yasal kılıfı hazırlanmıştı. Biraz da kendi menfaatlerine çalışmayı düşünen cinayet işlemiş devlet görevlileri birbirine geçmiş kirli ilişkiler yumağının meşruiyetini hazırlayanlar oldu. Sonrakiler açılan bu yoldan yürüdüler.
 
Ergenekon iddianamesi açıklanmadan önce “bu iddianame niye açıklanmıyor? diyenler iddianame açıklanıp gerçekten çok girift ve yakın tarihimizin aydınlatılamamış cinayet, katliam vb. olayları aydınlattığını görmeye başladı. Şehit edebiyatı yapanların deşifre olan halleri ile kapalı kapılar ardında sarfettikleri cümleleriyle hiç te samimi olmadıklarını  herkes gördü artık. 28 Şubat  antidemokratik darbe ortamlarından nemalanan kişilerin ulusalcı söylemlerinde de samimi  olmadıkları daha sonra ortaya çıkıyordu.”Ülke yabancılara satılıyor” diyenler yabancılara toprak satışında önemli roller oynuyorlardı. Komisyonculuk yapan Veli Küçük'ün önemli oranda  yabancılara arsa satışı gerçekleştirdiğini daha sonra öğreniyorduk. Ergenekon Terör Örgütü Zanlısı Mehmet Zekeriya Öztürk'ün evinden çıkan belgeler Öztürk'ün, C-130 uçaklarının modernizasyonuna talip olan, İsrail merkezli savunma sanayisi şirketi Elbit Systems Ltd.'nin aracılığını yaptığını gösteriyor. Ergenekon sanıklarının dinleme ile  tespit edilmiş olan dehşet verici telefon konuşmaları  hem samimiyetsizliklerini  hem de halktan kopukluklarını gösteriyor. Ağza alınmayacak küfürlerin edildiği bu telefon konuşmaları darbeseverlerin ruh halini ve niye  dikiş tutturamadıklarının bir işareti oluyordu. Öldürülen Hablemitoğlu'nun eşi Ergenekon iddianamesinin  açıklanması ve cinayeti işlediğini itiraf edip cinayeti saniyesi saniyesine anlatan Ergenekoncuların tetikçisi Durmuş  Anuçin'in  ifadelerinden sonra ADD yönetim kurulundan istifa ediyordu. Büyük hayal kırıklığı yaşayan bayan Hablemitoğlu kimseye açıklama yapmıyor, konuşmuyor. Uğur Mumcu'nun eşi ise Ergenekon iddianamesinden  sonra verdiği bazı demeçlerde kocasına ölmeden ince bazı önemli kuruluşların kendisine suikast düzenlenebileceği yönünde beyanlarını hatırlamaya başladı. Uğur Mumcu'nun kirli ilişkileri öğrenmesinden sonra öldürüldüğünü anlamayanımız yok. Ergenekon iddianamesi açıklandıktan sonra gazeteci Şamil Tayyar'a üstü kapalı bir şekilde eski düşüncelerinden ve yaptıklarından pişmanlık duyduğunu hissettiren Sinan Aygün'ün son zamanlardaki aktif suskunluğu dikkat çekmektedir. Eski YÖK başkanı Erdoğan Teziç'in   cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında kendisine düzenlenen suikast girişimi vb. olayları Ergenekon iddianamesinde  ortaya çıkan dehşet verici iddialarla birleştirince büyük bir hayal kırıklığı ve şok hali yaşadığı  belirtiliyor. Zira Ergenekon iddianamesinde öldürdüğü kişinin cenazesine üzgün bir görüntü ile katılan kişiler artık bir bir ortaya çıkıyor.
 
Bütün bunlardan sona çağrımız samimi  kişileredir. Ulusalcılığın nasıl da kullanılmaya müsait bir ideoloji halini aldığını  müntesipleri en başta anlamalı  artık. Samimi bir şekilde vatanın iyiliği için darbecilerin paraleline düşen kişilerin  uyanma vakti gelmiştir. Vatan'ın satıldığı, yeniden Kuvva'yı milliye derneklerinin kurulmasından başka çare olmadığına vs. inandırılan ulusalcı vatandaşların başlarını iki elleri arasına alarak bir hasbihal yapma zamanı artık gelmiştir.
 
Bayan Hablemitoğlu, bayan Mumcu, Sinan Aygün ve Erdoğan Teziç  ilk  işaretleri verenlerdir. Şimdi zaman bir çorap  söküğü gibi gelen ve ortalıklara saçılan o karanlık antidemokratik yapılanmalardan uzak durma zamanıdır. Kişilerin  illa da dünya görüşünü değiştirmesini beklemiyorum. Ama samimi bir şekilde inandıkları düşüncelerini kendilerine empoze edenlerin dolduruşuna artık gelmemeleri  gerektiğini anlamaları lazım. Kendilerini kullandırtmamaları lazım. Muhalif basına fırsat vermemek için cumhurbaşkanı Sezer'in yanlışlıklarına göz yumduklarını panik hali içinde ağzından kaçıran siyasetçiler, acemi darbeciler, dezenformasyoncu ve istihbarat servisleri ile içli dışlı Ergenekon'dan cezaevinde bulunan parti liderleri  ile yaralanmış bir siyaset sahnemiz var. Artık yanlışın neresinden dönülse kar olacağını anlayan vatandaşlarımız bu sahnenin perdesini indirmelidir.

Yorumlar