2011-06-18 00:00:00
Seçim üzeri Türkiye’nin yine en büyük meselesi Kürt sorunu. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki Kürt sorunu tabiri bile birbirinin tam zıttı olarak algılanabiliyor. Artan öfke sorunun çözümünü ise hepten zorlaştırmaya başladı. Bu sorunun adil bir şekilde çözümünden başka çare olmamasına rağmen açılım yolundaki zikzaklar Güneydoğu’da güvensizliği arttırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Gölcük’te BDP’nin seçim bürosu açılışında Abdullah Öcalan’ın posterleri asıldığı iddiaları üzerine çok büyümese de önemli sinyaller veren bir toplumsal olay yaşandı.
“Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Gölcük'te çıkan olaylarda bir provokatörün hem BDP hem de MHP adına gruplara karışarak iki grubu da kışkırttığını söyledi.
Söz konusu şahsın yakalandığı belirtilirken, vali Topaca, vatandaşların sağduyulu hareket etmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.Kocaeli Valisi Topaca, seçim öncesinde alınan güvenlik önlemlerini anlatmak için Valilik Yüzüncü Yıl Toplantı Salonu'nda basın mensupları ile bir araya geldi. Topaca, seçim sürecinde meşru olan her partinin seçim bürosu açma hakkının bulunduğunu söyledi. Topaca, devlet olarak meşru yapılan her türlü siyasi faaliyetin güvenliğini sağlamakla yükümlü olduklarını dile getirerek, “Siyasi partilerin yapacağı faaliyetleri başka bir siyasi partinin durdurma yetkisi yoktur. Buna kesinlikle izin veremeyiz.” dedi.
……
Vatandaşların tahriklere kapılmaması gerektiği konusunda uyaran Topaca, Gölcük’te meydana gelen olaylarda bir kişinin, birkaç saat arayla hem BDP hem de MHP sempatizanı olduğu iddia edilen grubun içinde yer alarak, çatışmanın çıkması için vatandaşları kışkırttığı konusunda önemli bilgiler verdi. Vali Topaca, şöyle dedi: “Bir kişi, iki grubu da tahrik ediyor. Bir kişi, önce BDP grubunu kışkırtıyor. Aynı kişi, iki saat sonra bir gruptan diğerine geçiyor. BDP bayraklarını yakan aynı grubun içinde yer alıyor. Vatandaşların, bunları iyi görmesi gerekiyor. Bu tahriklere kapılmaması gerekiyor.”
Gölcük'te veya önceki günlerde Denizli'de rastladığımız olaylar bu sorunun çözümünün ne kadar elzem olduğunu gösteriyor. Bölgede seçim üzeri tansiyon yükseliyor. 12 PKK'lının öldürülmesinden sonra seçim üzeri gerilim artıyor ve bundan dolayı batıda da tansiyon yükseliyor. Sorun çözümsüz kaldıkça iş batıda da doğuda da sokağa kalıyor.
Türkiye'de Kürt sorununun çözümü eğer şu anda yapılacaksa ne sadece Kürtlere, ne sadece Türklere, ne sadece PKK'ya ne de sadece devlete bırakılabilir. Zira bu kesimler genel olarak karşısındaki anlamaya çalışmadan kendince çözüm üretiyor. Şimdiye kadar bu konudaki hatalarını bir süredir kabul eden ve fakat gizleyen bir devlet anlayışı vardı.Son zamanlarda hükümet kanalıyla bazı adımlar atılmasına devlet göz yumdu. Bu anlayışın izin verdiği ölçüde hükümet kanalıyla bazı adımlar atılmaya başlandı ve herkes umutla beklemeye başladı. Ancak seçim yaklaştıkça milliyetçi kesimin oylarına talip olan hükümet açılımda frene bastı.
Türkiye'de sadece devlet ve hükümetin iradesi de sorunları tek başına çözmüyor.
Sorunun öneminden habersiz batıda yaşayan halk en başta açılıma karşı bir engel oluşturuyorsa burada durmak
Yorumlar