2009-07-26 00:00:00

YÖK  zalim  katsayı  uygulamasını  kaldırdı. Apaçık  bir eşitsizlik  olan  bu  uygulama  ile  10  yıldır  yüzbinlerce  meslek  liseli  öğrencisine  devlet  kendi  eli  ile  adaletsizlik  ediyor,  zulmediyordu.

 

 

2004 yılında  hükümetin  katsayı  uygulamasının  kaldırılması  ile ilgili  yasa  teklifi  yasalaşmış  ancak  cumhurbaşkanları  arasında  veto  rekortmeni  olan  Ahmet  Necdet Sezer  tarafından veto  edilmişti. Sezer  adaletsizlikleri  korumak  için  en  tepedeki  isim  olarak  yılmaz  bir  mücadele  vermişti(.).Cumhurun  başı  olamayacak  bir  şekilde  halka  ve  sorunlara  at  gözlüğü  ile  bakan  Sezer  marifetiyle  yüzbinlerce  öğrenciye  uygulanan  bu  haksızlık  devam  ettirilmişti.

 

YÖK’ün  aldığı  bu  karara  at  gözlüğü  ile  bakmayı  tercih  edebilecekler  maalesef  halen  var. Apaçık  bir  adaletsizlik  içeren  bu karara  güya  hak  örgütü  olan  Eğitim -sen’in  de  aralarında  bulunduğu  kesimler  tepki  gösteriyor. Eğitimcilerin  ve  eğitimdeki  haksızlıklara  karşı  kurulmuş  olan  bir  eğitim  sendikası  kararı  eleştiriyor.Yıllarca  öğrenci yetiştiren  ve  adaletli  olduğunu iddia  eden  bir  kısım    prof.  larımız da  karara  karşı  çıkıyor.       

 

Karara  karşı  olan  tepkilere  bir  bakalım. “Karşı oy kullanan YÖK üyesi Prof. Dr. Fikret Şenses, yeni sistemin iktidar partisinin amaçlarıyla YÖK’ün amaçları arasındaki örtüşme derecesini açıkça ortaya koyduğunu ve toplumun duyarlılıklarının gözardı edildiğini belirtti. Eski YÖK üyesi Prof. Dr. İsa EşmeNTV’ye  düzenlemenin imam hatipler için yapıldığını vurgularken, “Yarar sağlamayacağı fikrindeyim. En büyük zararın eğitim birliği bakımından olacağı inancını taşıyorum” dedi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç ise kararı, “YÖK AKP’nin oyuncağı oldu”diye değerlendirdi.” (http://www.milliyet.com.tr/Egitim/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=1120249&Date=22.07.2009&Kategori=egitimoss&b=Katsayi%20uygulamasi%20kaldirildi)

 

 

Bu karşı  çıkışın  gerçek  nedenini  anlamak  için  karşı oy kullanan YÖK üyesi Prof. Dr. Fikret Şenses’in  ifadelerini  biraz  daha ayrıntılı  okuyoruz. “Bu karar alınırken farklı katsayı uygulamasının gerekçelerinin gündeme getirilmediğini” ifade eden Şenses, “meslek yüksekokulları dahil olmak üzere mesleki eğitimin çekiciliğinin artırılması ve imam hatip liselerinin toplumun ihtiyaçlarının çok üstünde mezun verdikleri hususlarının yanında toplumun önemli bir kesiminin bu konudaki duyarlılıklarının göz ardı edildiğini” savundu.

(http://www.cnnturk.com/2009/turkiye/07/21/yok.katsayi.uygulamasini.kaldirdi/535667.0/index.html)

 

Toplumun  önemli  bir  kesiminin  bu  konuda  yüksek  duyarlılık  sahibi  olduğunu  belirtiyor  prof’umuz. Sanki  bir  bilim  adamı değil  bir  siyasi  partinin  temsilcisi  duruyor  karşımızda. Toplumun   önemli  bir  bölümünün  bu  zalim  katsayı  uygulamasına  karşı  olduğu  yıllardır  yapılan anketlerle  ortadadır. Kaldıki  apaçık  haksızlık  olan  bir  husus  için  sayısal  çoğunluk  değil  hukuken  doğru  olup  olmadığına  bakılır. Bir  cinayet  işlensin  ve  toplumun  çoğunluğu  istemiyor  diye  cinayet  cezasız  kalsın,  bu  olacak  şey midir? Ama  sayın prof’umuzun  derdi  bu  değildir. O toplumun  önemli  bir  kesimi  derken  erki  elinde  bulunduran  elit  azınlığın  isteklerini  gündeme  getirmek  istiyor. Açıkça  söylemekten  çekinse  bile  onun  vurgulamak  istediği  elit   azınlığın  isteğinin  tersyüz  edilemeyeceğidir. Türkiye yıllardır  bu zihniyetten  çok  çekti. Muhalif  gördüğü   kesimlere  karşı  yapılan  adaletsizliği  mübah  görme  hastalığı  maalesef  en  çok  gücü  elinde  bulunduran elitlerimizde  oldu. Farklı kesimler  de  birbirlerine  haksızlık  yapmadı  demiyorum. Maalesef  bu da oldu. Haksızlığa  en  çok  uğrayanlar  devletin  bir  başka  muhalife  yaptığını da  hoş  görebildiler. Bir eğitim sendikası  düşünün eğitimdeki  zalimliğin  kaldırılmasına  sırf  siyasi  gerekçelerle  karşı  çıkıyor. Bu  da  elitlerimizin  hastalığının  bir  benzeridir. Güç  elinize  geçtiği  veya  işinize  geldiği  için  zulme  rıza  gösterirseniz  tabiatın  kanunları  şeklinde  somut  olarak  gördüğümüz  sünnetullah  tekrar  kendini  gösterir  ve  zalimlik  yapanlar  ortaya  çıkar. Aslında  olması  gereken  katsayı uygulamasından  mağdur  olanların da  Eğitim-sen’li  zulüm gördüğü zaman  hiç  bir  gerekçe düşünmeden  buna  karşı  çıkmasıdır.

 

Artık  katsayı  uygulaması  kaldırılmışsa  ikinci bir  ayıp  daha  düzeltilmeli  ve eğitimde  istihdamda  uygulanan  başörtüsü  yasağı  kaldırılmalıdır.Yıllardır  bu  konuda  mücadele  verenler gün  gelecek  başörtüsü yasağı  zulmünün de  biteceği  günlerin geleceğini  bilmektedir.Ama  bu  artık  geciktirilmemeli  ve  bir  an  önce  başörtüsü alanında da  yasalarda  olmayan  ve zorbalıkla  dayatılan  yasak  kaldırılmalıdır. Katsayı’nın kaldırılması  ile    meslek  liseli  öğrenciler  bir  başkasına  haksızlık  yapmış  olmayacağı  gibi  başörtüsü  yasağının  kaldırılması  ilede kimse bir  diğerine  başını  örtme  yönünde  bir  diğerine  baskı yapmış  olmayacaktır.Zalimliklerin    ortadan  kalkması  ile    rahatlamış  ve  inanç  özgürlüğünün  özgür  bir  şekilde  yaşanacağı  bir  toplum  oluşacaktır.

Yorumlar