2007-02-18 00:00:00

KURTLAR VADİSİ’NE  SANSÜR UYGULANSIN MI?

 

Kurtlar  vadisi isimli dizinin Show tv kanalı  tarafından yayından kaldırılması  önemli  bir tartışmayı  beraberinde getirdi.

Son  günlerde  hatta aylarda şiddet  ve  yol  açtığı  sorunlar  yoğun bir şekilde  Türkiye’nin  gündemindedir.Bir  gazetecinin öldürülmesi  ve  ardından  ölme  ve  öldürme  üzerine yemin  ettiren  bir  dernek başkanının  görüntülerinden sonra  tansiyon hepten yükselmişti.İçinde  yoğun bir  şekilde şiddet ve  hukuk  dışı  metodların özendirilmesi  olan  bir  filmin  yasaklanması  genel  olarak  faydalı  olmuştur.Belki  yasaklanana duyulan özlem ile  internet veya diğer  yollarla  izlenme yolları  bulunmasının  önüne geçilemeyecek  ama,   şiddet  kültürünün legalleşmesinin  birazcık da olsa önüne geçilebilecektir.

 Ülke meselelerinin çoğunlukla, futbol sahasındaki  taraftar kitlesinin psikolojisi  ile    değerlendirildiği bir  ülkedeyiz.Ülke meselelerinin değerlendirilmesine  siyah ve beyaz dışında  bir  renk  tanıyamayan  bir topluluğun  ezici  üstünlüğünün olduğu bir toplumdayız. Tirübünlerden  “Hepimiz Ogün Samastız”  şeklinde  slogan  atılan  bir  ülkedeyiz maalesef. Şiddetin her  geçen gün  arttığı  bir toplumdayız.Yakın  zamanda  olabilecek    şiddet  olaylarından  önce  tedbir  almamanın önemli bir sorumsuzluk   işareti  olacağı  bir Ülkedeyiz.

 

Bu  diziyi  kaldırmak ile mi  şiddeti  engelleyeceksiniz?  diye  yapılan  itirazlara  ise  şunu  demek  gerekecek. Evet,  toplumdaki  şiddet arzusu,    sorunları  hukukdışı  metodlarla   halletme  arzusu  bir  vakıa  olarak  önümüzde duruyor.Tabiiki  sadece  bu diziler  yüzünden toplumda  şiddet  ve  hukuk dışılık  artmamaktadır.Ama  varolan yönelişi  bu  dizilerin    açıkça  özendirdiğini de kimse inkar  edemez  sanırım.Kanın  deli  aktığı  genç    insanlarda  bu  dizilerin  bilinçaltındaki dürtüleri  bilince  çıkardığı  artık su  götürmez bir gerçektir.

 

Düşünce  ve  ifade özgürlüğü  açısından bakıldığında  ise  diziye   sansür getirilmesinde  yine  bir  mahzur görünmemektedir.Çünkü  düşünce ve ifade  özgürlüğünün  çağdaş  terminolojisinde şiddete teşvik  etmeyen  tüm  düşünceler  serbesttir denmektedir.Şiddet  ve  hukuk  dışı  metodların  özendirilmesi  ise  düşünce  ve  ifade  özgürlüğünün içine  girmemektedir.Düşünce  ve ifade de  sınırsız  bir özgürlüğün olduğu  söylenmemelidir.Zira  insanların yönelişleri  ve  isteklerinin farklı olduğu  bir  Dünya’da yaşıyoruz.Fikri  çatışma   sonuçta  kaçınılmazdır.Bu  çatışmayı özendirilen   fiili  bir  şiddete  sevketmenin  önüne geçmezseniz  Dünya cehenneme  dönecektir.

Kurtlar  vadisi  isimli  dizi  Türkiye gerçeklerini  anlatıyor  sanısı ile belki  büyük bir  ilgi uyandırıyor. Fakat  bu ilgi  için  diziye bakmak  gerekmiyor. Gerçek hayatta  yakın ve uzak  geçmişte olan mafya  çatışmaları,  derin devlet  imalatı  cinayetler  apaçık  gözümüzün önündedir.Bunun için pahalı filmler  çekmeye gerek te yoktur.Bu  nahoş durumları ister dizilerde izleyin  ister  gerçek  hayat sahnesinde  izleyin, yapılması  gereken şey değişmez.Hukuksuzluğa karşı toplumun tüm kesimlerinin mücadele etmesi  gerektiği  ortaya apaçık  çıkar.Çeşitli  dedikodularla vakit  geçirecek  zamanımız yoktur.Ülkemizi  gerecek yeni  cinayetleri  hayat sahnesinden  izlemeye  gerek  yoktur.Hayata  müdahil  olup,  hukuksuzluğun üzerine her fert  veya  grup  ile  gitmek gerekmektedir.

 

Gerçek  sorun  Anayasa’da belirtildiği üzere bir  hukuk  devleti  olup  olamadığımız sorunudur.Düşünce  ve  ifade özgürlüğünden   yaşam hakkına kadar, başörtüsü  sorunundan  Kürt  sorununa kadar Ülkemizdeki sorunları  ne  derece  hukuk  içinde çözebiliyoruz? İlkönce bunları konuşmamız gerekmektedir.Yoksa biz  dizileri  izlemeyi  başarırken,  birileri    dışarıda   Atı alıp  Üsküdar’a  geçebilir!…

Yorumlar