2015-04-03 00:00:00

Savcı Kiraz'ın öldürülmesi ve İstanbul Emniyetine yönelik saldırılar sonrası kim, ne kazandı?

Başarılı bir savcının öldürülmesiyle Berkin davası zarar görmüştür, o halde eylemi Berkin adına yaptıklarını ileri süren DHKPC' nin bu durumdan eline geçen nedir, eylemin mantığı neye hizmet etmektedir?
DHKPC bu eylemle zannedildiği gibi destekçileri ve sempatizanları nezdinde puan kaybetmedi. Yıllardır sürdürdüğü sert şiddet politikasını devam ettirdi. Öncekilere itiraz etmeyenlerin bu defakilere itiraz edeceğini sanmak saflık olur. Aksine DHKPC bu eylemden karlı çıkmış gibidir. Çünkü Berkin davasını kullanarak bazı kesimleri yanına çekmek istemektedir ki bunların başında Aleviler gelmektedir. Ak Partinin dindar Sünnileri bu olaylar vesilesiyle saflarına çekmek istediği kadar DHKPC, Alevileri aynı şekilde kutuplaştırarak saflarına çekmek istemektedir. Ak partinin olay sonrası olayı sahiplenmesi ve şova dönüştürerek taraftar toplama düşüncesi seçmenleri nezdinde normal görülse bile kamplaştırmayı arttırabilecek bir tehlikedir. DHKPC da  bu kutuplaştırma ortamında Alevileri kutuplaştırma istismarını gerçekleştirme konusunda şanslıdır. Zira kamplaşma, dışlama ve karşı tarafı  radikalize etmeyle sonuçlanır. Dindar Sünnilerin Ak parti tarafından Alevilerin DHKPC tarafından kullanılması bu iki yapının taraftarının artmasını sağlasa da toplumsal barışa kalıcı, ağır bir darbe indirir.
Ak Parti de bu olaylardan seçim sathı mailinde karlı çıkmıştır. Savcının dindar bir kişi olması, İmam Hatip lisesi mezunu olması Ak partinin olayı istediği şekilde manipüle etmesini sağlamıştır. Tüm dünyaya dağıtılan ve dehşet bir anlamı ifade eden başına silah dayatılmış çaresiz savcı görüntüsü vicdan sahibi tüm insanların içini sızlatmıştı. Buradaki mağdurun gezi olaylarındaki bir aktör tarafından başına silah dayatılan bir kişi olması algısı dindar camiada tüm taraftarlık duygularını ayağa kaldırıcı mahiyettedir. Bu duygusal ortamın kolay kullanılabilir olduğu herkesin malumudur ve dindar STK' larda harekete geçirilerek gereken sinerji, taraftarlık sağlanmıştır. Öldürülen Şafak Yaylanın cenaze merasiminde köylülerinin “kahrolsun PKK” diyerek cenazeyi taşlaması da toplumda nasıl bir kimlik belirleyen  kutuplaştırma ortamı oluştuğunu  göstermiştir ve oldukça  manidardır.
Olay bir terör eylemi ve saldırganlar teröristtir. Ancak adına hareket edildiği ileri sürülen Berkin davası da adalet açısından yaralı bir durumu göstermektedir. Failler Emniyet tarafından korunmuştur ve ortada katilleri saklanan ve siyasilerce ikide bir kullanılan  bir çocuk ölüsü ve kutuplaşma ortamının söylem kirliliği vardır. Bu terör eylemi dolayısıyla ağzına “Berkin” lafını alacak her kişiyi potansiyel terörist ilan etme yönelişi ise adalet isteğini görmezden gelici, taraftarlaşmayı arttıran at gözlüklü bir bakış açısı olacaktır. Hz. Muhammet'i çıplak karikatürize eden Charlie Hebdo dergisi katliamındaki “ama” meselesi bu olay için de geçerlidir. Savcının katli de Charlie Hebdo da bir terör eylemidir ancak her ikisinin arkasındaki sorunları (Hz. Muhammet'i çıplak karikatürize etme ve Berkin'in katillerini gizleme çabasını)   terörden ayrıştırarak hakkaniyetle görmeliyiz 
HDP  bu olaylardan olumsuz etkilenmiştir. Baraj stresi yaşayan HDPnin isterse Kürtlerden kaynaklanmasın her türlü şiddet olayından olumsuz etkileneceği bellidir. Cenaze törenindeki sloganlar   toplumdaki bilinçaltını göstermektedir. 
CHP son olaylarda adeta etkisiz eleman nasıl olurmuş onu gösterdi. TİHV' de görev almış bir insan hakları aktivistinin, CHP genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun  çağrıldığı bu arabuluculuk girişimine siyasi kimliğini arka plana atarak katılması gerekirdi. Böyle kritik anlarda inisiyatif almaktan kaçınılması, bir dolu nutuktan bekleneni kendi eliyle yok etmektir. 
MHP her zaman olduğu gibi  hiçbir şey yapmadan bu olaylardan puan kazanarak çıkmayı başarmıştır. Seçim kampanyasını çözüm sürecini durdurma sözü vererek sürdürmeyi tercih eden MHP çıkan şiddet olaylarını puan hanesine ekleme düşüncesindedir. Ama bu fırsatçı anlayış barış isteğinin  artmasıyla uzun vadede puan kaybedecektir. 
En önemlisi ortak paydada adaleti talep etme duygularının zarar görmesidir. Devam edebilecek olaylar en başta zaten iyice azalmış olan aklı selime zarar verecektir. Her kesimden hakkaniyeti ön planda görenler eleştirilerinde adalet kriterinden ayrılmamakta ısrarcı olmalıdır.

Yorumlar