2010-05-20 00:00:00

“İnadına Baykal, İnadına sol” diyerek ortalığı ayağa kaldıranların şu anki haline bakınız. Yeni bir rüzgar yakalarım hayaliyle Kılıçdaroğlu’nun peşine düşenler bir yandan da Baykal’ı onursal Genel başkan ilan etmekten geri durmuyorlar. Kimi de “Baykal Cumhurbaşkanı olsun” diyor. Memleketin haline baktığınız zaman içiniz kararıyor. Zira şu anki durum bize tarihte yaşanmış bazı olayları hatırlatıyor.

Kur’anı Kerim’de Allahü teala’nın en güzel hayat hikayesi diye nitelediği Hz.Yusuf’un yaşam serüveninde bazı önemli anlar vardır. Hz. Yusuf hem madden son derece yakışıklı hem de manen son derece üstün karakterli bir gençtir. Çocukluğundan beri evinde onu yakinen tanıyan önemli bir yetkilinin eşi olan Züleyha Yusuf’a ilgi duymaktadır. Yusuf’a çeşitli şekillerde imalarda bulunup yüz bulamayan Züleyha birgün yalnız kaldıklarında Hz.Yusuf’a ilşki teklif eder. Yine red cevabı alan Züleyha ortamdan uzaklaşmaya çalışan Yusuf’un ardından koşar ve onun gömleğinden çeker. Gömleği yırtılan Hz.Yusuf yine de geri dönmez ve karşılarına Züleyha’nın kocası çıkar ve olay dillere düşer. İlkönce Hz Yusuf’a iftira atan Züleyha olayın bir şekilde anlaşılmasından sonra şehrin ileri gelen kadınlarını çağırır ve Hz.Yusuf’u karşılarına çıkarır. Olayın bundan sonrasını Kur’an’dan dinleyelim. “Şehirde birtakım kadınlar: ‘Vezirin karısının nefsinden murâd almak istemiş! Sevda, onun başını yakmış! Biz, onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz!’ dediler. (Kadın), onların (dedi-kodu yaparak kendisini dile

düşürme) düzenlerini işitince, onlara (adam) gönderdi (yemeğe davet etti).Onlar için dayanacak yastıklar hazırladı ve her birine de birer bıçak verdi.(Yûsuf'a): ‘Çık karşılarına!’ dedi. Kadınlar, (önlerine konan meyveleri soyup yemekle meşgul iken) Yûsuf'u görünce onu (gözlerinde) büyüttüler, (ona hayranlıklarından ötürü) ellerini kestiler ve: ‘Allâh için, hâşâ bu, insan değildir; bu ancak güzel bir melektir!’ dediler. (Kadın) Dedi ki: ‘İşte siz, beni

bunun için kınamıştınız! And olsun ben kendisinden murâd almak istedim de o, iffetinden ötürü reddetti. Ama kendisine emrettiğimi yapmazsa, elbette zindana atılacak ve alçalanlardan olacaktır!’…” Yusuf suresi 30-31-32

Bütün bunlara rağmen yüksek karakterli Yusuf dünyevi şantajlara boyun eğmez ve güzel bir tavır gösterir. Yine Kur’an’dan dinleyelim. “…(Yûsuf): ‘Rabbim!’ dedi, ‘Bana göre zindan, bunların beni çağırdığı_şeyden iyidir. Eğer onların düzenini benden savmazsan onlara kayarım ve câhillerden olurum!’ Rabbi onun duâsını kabul buyurdu da onların düzenini ondan savdı. Şüphesiz O, işitendir, bilendir. Sonra (aziz Kıtfir ve adamları, Yûsuf'un masûmluğu hakkındaki) bu delilleri gördükleri halde yine onu bir süre zindana atmaları kendilerine uygun geldi…” Yusuf suresi 33-34

Züleyha “İşte siz, beni bunun için kınamıştınız! And olsun ben kendisinden murâd almak istedim de o, iffetinden ötürü reddetti. Ama kendisine emrettiğimi yapmazsa, elbette zindana atılacak ve alçalanlardan olacaktır!’…” diyor. O toplum bu durumu normal görecek bir ahlak sefilliği içindedir. Şimdi ise Züleyha’nın tavrını yine meşrulaştırmaya çalışanlar var. Baykal çıkıyor hiç utanmadan çekinmeden konuşmalar yapabiliyor peşinden koşanlar hal ortadayken “inadına Baykal” diyor veya onursal genel başkanlık öneriyorlar. Adaylık için adı geçen Kemal Kılıçdaroğlu ise Baykal’ı Cumhurbaşkanı adayı olarak gösteriyor.

Züleyha’nın sefil toplumu ile şu anki Baykal ve peşinden koşanların hali ne kadar benzerlik gösteriyor değil mi? “Kendisine emrettiğimi yapmazsa Yusuf zindana atılacak” diyen bir Züleyha yüzsüzlüğü ile halen genel başkanlık için fırsat kollayan Baykal ve “inadına Baykal” diyenler arasında bir fark görebiliyor musunuz? İnadına diyenler evrensel tüm aile değerlerini ayaklar altına alarak “Baykal bu çirkin fiili yapsa da onun arkasındayız” demek mi istiyorlar. Baykal’ın hırsını anlıyoruz da Nesrin Baytok’un eşi neyi bekliyor onu anlayamıyoruz. Demek binlerce yıl geçse de insanoğlunun bir kısmı sefil halleri halen yüceltebiliyor.

Uyduruk bir yargılama ile zindana atılan Yusuf halen çok değerli bir şahsiyet olarak biliniyor. O “Bana göre zindan, bunların beni çağırdığı şeyden iyidir.” diyor. Yusuf ve benzerlerinin çeşitli atraksiyonlar yaparak kendilerini haklı çıkarma hevesleri yoktur. Ancak halen büyük bir pişkinlik içinde kara’yı ak gibi göstermeye çalışanlar tarih önünde kaçacak bir yer bulamayacaktır. Kılıçları çeken kaptan adayı Kılıçdaroğlu köhnemiş gemisinin halini iyi görmelidir. Yeni bir umut ile köhnemiş anlayışları diriltmeye çalışanlar ise artık uyanmalıdır.

Yorumlar