2013-01-30 00:00:00

Tarık Beyhan, Şenol Karakaş, Ayşe Akdeniz, Erol Katırcıoğlu, Ferhat Kentel, Mehmet Bekaroğlu, Faruk Saim Akhan, Alper Akalın, Doğan Tarkan, Bülent Somay, Roni Margulies, Enes Özkan, Ferda Keskin, Cengiz Alğan, Levent Şensever, Meltem Oral, Mustafa Aslan, Ozan Tekin, Tolga Tüzün, Ümit İzmen, Volkan Akyıldırım, Yıldız Önen, Ahmet Ateş, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kerem Kabadayı ve Muhammed Tuna tarafından başlatılan imza kampanyasının metni:

“Barışçıl ve şiddet içermeyen protesto hakkını her fırsatta elimizden almaya çalışan devlet, son marifetini Gezi Parkı protestosunda gösteriyor. 31 Mayıs 2013 sabahı polis yıllardır “alışıldık” hale gelen orantısız güç kullanımından daha fazlasını yapıp, “hiçbir şey yapmayan” insanlara karşı güç kullandı, kullanıyor. Tek yaptıkları Gezi Park'ındaki ağaçların kesilmesini önlemek için parkta oturmak olan bireylere, maaşlarının vergileriyle ödendiği polis şiddet uyguluyor. Barışçıl protesto eylemi yapanlara çadırlarında uyurken biber gazı atmaktan çekinmeyen polis, hızını alamayıp çadırları yakıyor. Eylemcilere kapılarını açan mekan sahiplerini gözaltına alıyor. Savaşlarda bile engellenemeyen sağlık hizmetine engel olunuyor, ambulansların yaralılara ulaşması engelleniyor

İstanbul'daki eylemcilere destek vermek için Türkiye'nin her köşesinde eylem yapan göstericilere de polis sert şekilde saldırmaya devam ediyor. Toplumsal olaylara müdahele usulleri defalarca çiğneniyor, polisler olaylara müdahele etmekten çok, zalimce duygularını tatmin etmeye çalışırcasına insanlara saldırıyor.

Taksim bir kaç gündür savaş alanına döndü. Polis ilk kez molotofları, taş atanları bahane edemedi. Zira ortada şiddet kullanan eylemci yoktu. İlk başta olay sadece Gezi Parkı'nın kaderinin ne olacağı iken artık konumuz eylem ve protesto özgürlüğü.

Polis biber gazları, ses bombaları ve plastik mermilerle vahşice saldırdı.

Bir çok insan yaralandı, insanların vücutlarına gaz bombalarının kapsülleri çarptı.

Başbakan, bu kargaşanın sorumlusu olarak barışçıl eylemcileri göstermeye çalıştı.

Devlet vatandaşlardan aldığı vergiler karşılığında onların can ve mal güvenliğini korumaktan sorumludur.

Biz aşağıda imzası bulunanlar, polis terörüne artık bir son verilsin istiyoruz.

Devletin bizden aldığı vergiler ile bize saldırmasına son vermesini istiyoruz.

Bu şiddetin sorumlularının derhal görevden alınmasını talep ediyoruz.

Polis terörü durdurulsun!”

www.polisteroruneson.org sitesine girip siz de imza atabilirsiniz.

Yorumlar