2016-02-13 00:00:00

Melek İpek'in İstanbul Bebek'teki evine girmesine engel olan güvenlik şirketine ve talimatı veren kayyımlara tepki yağıyor. “Eskiden elini öpmek için yarışan insanların Melek İpek'e yaptıkları muamele asla onaylanamaz.” diyen eski Bakan Gürcan Dağdaş, yaşananların Hitler dönemiyle örtüştüğünü belirtti.

Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek'in annesi Melek İpek, tedavi gördüğü hastaneden İstanbul Bebek'teki evine döndüğünde kayyım tarafından atanan güvenlik şirketinin engeliyle karşılaşmıştı. Melek İpek'in kendi evine girişinin engellenmeye çalışılması, siyaset ve sivil toplumun tepkisini çekti. Eski Mazlumder Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, yapılanların izah edilebilir hiçbir yanının olmadığını söyledi. Bu gidişatın ülkeyi hızla bir gayya kuyusuna sürüklediğini belirtti. Eski Bakan Gürcan Dağdaş ise hukuksuzluğun Hitler dönemi Almanya'sının boyutlarına ulaştığını ifade etti. Dağdaş, ülkenin toptan bir kayyımın eline düştüğünü, önümüzde duranların da baş kayyımın sahadaki elemanları olduğunu vurguladı.

‘TÜRKİYE TOPTAN KAYYIMIN ELİNE DÜŞMÜŞ'

Ülkede hukukun çoktan yok olduğunu ifade eden eski Bakan Dağdaş, adaletin ise kocaman adalet saraylarında asılı duran tabelalardan ibaret hale geldiğini söyledi. Melek İpek'e yapılanların asla kabul edilemez olduğunu dile getiren Dağdaş, “Ben Sayın Melek İpek'in hanesinin kapısından içeri girmemişim, herhangi bir temasım yok. O kapıdan girip elini öpmek için yarışan insanların iktidarında, ‘Melek Anne' diye tanımladıkları bu hanımefendiye yapılan muamele asla ve asla onaylanamaz. ‘Melek Anne' diye tanımladıkları bu insana yapılan muamele anne kavramı üzerindeki kanaatlerini de ortaya çıkarıyor.” dedi.

Eski Bakan, ülkenin içine düştüğü durumu şu sözlerle özetledi: “Türkiye toptan bir kayyımın eline düşmüş. Önümüzde duranlar da baş kayyımın sahadaki elemanları. Hakkı, hukuku, vicdanı hiçbir şekilde kale almadan insanları korkutup gözdağı vermek, suskunlaştırmak istiyorlar. Ülke, Hitler dönemi Almanya'sındaki hukuksuzluk kavramıyla örtüştürülen bir boyuta geldi.” Hitler'in propagandayla görevli yardımcısı Goebbels'in yargıçlara yönelik verdiği nutuka atıfta bulunan Dağdaş, “Goebbels, yargıçlara karar vermeden evvel şunu düşüneceksiniz dedi: ‘Benim yerime Führer olsa nasıl karar verirdi?' Eğer adaletin terazisine ‘benim yerime Führer olsa nasıl karar verirdi'yi oturtursanız o terazinin hangi kefesinin ağır basacağı bellidir. Sarayın adaletinin olduğu bir yerde bu olup biten hiç garip değildir. Bu gözdağı İpek ailesi ile sınırlı değildir, Türkiye'nin tamamına yöneliktir.” dedi.

‘YAŞANANLAR KABUL EDİLEBİLİR OLMAKTAN ÇIKTI'

Eski Mazlumder Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu ise yaşananların intikam operasyonuna dönüştüğünü dile getirdi. Bir hanımefendinin hastane dönüşü evine alınmamasıyla en basit nezaket kurallarının bile çiğnendiğine dikkat çeken Gergerlioğlu, “Hukuk tanımadan ‘ben yaptım oldu' mantığıyla icraat yapılıyor, bunun vicdanları sızlatan bir başka örneği ile karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu. ‘Hukuku, yasayı bir tarafa bırakalım, vicdanlar buna ne diyecek?' diye soran Gergerlioğlu, bunun izah edilebilir hiçbir yanı olmadığını kaydetti. Yaşananlar karşısında en üzücüsünün de vicdanların suskun kalışı olduğunu dile getirdi. Kayyımlar Hasan Ölçer ve Hikmet Keleş'in Melek İpek'in evinde çalışan güvenlik amiri, teknisyen ve bahçıvanı işten çıkarmasına da tepki gösteren Gergerlioğlu, “Orada ekmeğini kazanmak için çalışanları bile potansiyel düşman ilan ederseniz bunun artık izah yoktur. Yaşananlar artık kabul edilebilir bir durum olmaktan çıktı. Orada çalışanlara dahi terörist muamelesi yapmak akla mantığa sığmaz. Gidişat karşısında insanların taraftarlık duygularını yenip, vicdanlarını harekete geçirmesi lazım. Taraftarlık duygusunun artması kamplaşmayı, kutuplaşmayı artırıyor. Bunun önü alınamazsa daha vahim olayların önü açılacak. Toplumun buna ses çıkarması gerekiyor.” diye konuştu.

Yorumlar