2006-06-11 00:00:00

ZARKAVİ’NİN  ÖLDÜRÜLMESİ İLE  A.B.D  ZAFERİ  ELDE  ETTİ Mİ?

 

Irak  savaşında önemli  bir  olay  olduğu  iddia  ediliyor. A.B.D   Zarkavi’nin  öldürülmesiyle  direnişi  kırma yolunda  önemli  bir  adım  attığını  düşünüyor.A.B.D  yıllardır aradığı  Zarkavi’yi  öldürmeyi , direnişi  bitirmede  önemli  bir  adım  olarak  görüyor.

Acaba  öyle mi?

Dünya’ya baktığımız  zaman  uzun  yılardır  en  sorunlu  bölge olarak  Ortadoğu  görülmektedir. Ortadoğu’da  ise    Filistin  uzun  yıllardır  çözülememiş  veya  çözülmek  istenmemiş  sorunları  ile  hala  kanamaya  devam  eden   kronik  bir  yaradır. A.B.D  ise  Ortadoğu’da  gözünü  karartmış  bir şekilde  Irak’ı  işgal  ettikten  sonra  İran’a  gözünü dikmiş durumdadır. Ortadoğu’ya  getirmek  istediğini  ilan  ettiği  demokrasi  ve  özgürlüğün  en  büyük  engelleyicisinin  radikal  İslamcı  teröristler  olduğunu  ilan  etmektedir. 

A.B.D  işgal  ettiği  veya  denetimi  altında bulundurduğu  ülkelerdeki  A.B.D karşıtlarını  imha  etmekle  zaferi kazanacağını  düşünmektedir. Oysa  gerçekler  hiç  de  düşündüğü  gibi  değildir. Zira  Ortadoğu’ya  demokrasi  ve  özgürlük  getirmek  direnişçilere  terminatör  mantığı  ile  yaklaşmaktan  geçmiyor. A.B.D’  nin  emperyalizmden  ve  Siyonist  İsrail’in  kuklası  olmaktan  vazgeçmesinde  yatıyor. Filistin’de  her  gün  acı  yaşanıyor.Filistin’deki  çözümsüzlüğün kaynağının  A.B.D  olduğunu  düşünen  genç  insanlara  A.B.D’nin  anlayışlı  bir dille  yaklaşması  belki  çözümün  ilk  adımı  olabilir.Oysa A.B.D  karşıtlarını  katletmeyi  bir  marifet  olarak  görüyor.

Burada A.B.D  ‘ye   direnen  herkesin de  masum  olduğunu  söylemiyorum. Direniş  adı  altında  hakka  hukuka  uymayan  davranışlar  sergileyenler  hiçbir  gerekçe  ile kendilerini  haklı  çıkaramazlar.”Direniyoruz”  diyerek  silahsız   batılıları  esir  aldıkları    halde  öldürmek  hiçbir  kitapta  yazmaz. Hatta  Irak’ta  A.B.D’ye   uşaklık  yaptığı  ileri  sürülerek  şii  camilerinin  bombalanması  dehşet  verici  olaylar  silsilesinden  sadece  birisidir. Direniş  adı  altında  ırk  ve  mezhep  savaşının  çıkmasına  sebebiyet  vermek  affedilmez  bir  suçtur. Bu  tür  yanlışlıklar  savaşta  bile  hukuk  dairesinden  çıkmamak  gerektiğini  unutmaktan  kaynaklanır. İslam  adı  altındaki  direnişte  adalete  sığmayan  unsurların  sergilenmesi  savunulan  dine  zarar  vermekten  öteye  geçmez.

A.B.D'nin  başaılı  olabilmesi  için   en  başta  gerçeği  görmesi  gerekir. Filistindeki  acıyı  ,dehşeti görmeden  anlamadan  terörist  avı  ile  bir yere  varamayacağını bilmelidir.Adaletsizliğin  egemen  olduğu  bir  Dünya’da  çaresiz  Filistinli  genç  insanların  canlarını  niye  feda  ettiklerini  anlamadığı  ve  bunu  adaletli  bir şekilde  çözmeye  yanaşmadığı  müddetçe  başındaki  sorun  büyüyecektir.İster  en  teknik  takipleri  yapsın  ister  en  süslü  kelimelerle  yalanlar  söylesin  sonuç  değişmiyecektir. A.B.D   ve  diğer güçlere  karşı,  doğu  insanının  onuruyla  oynamanın  işkenceyi  bir  direniş  önleme  metodu  olarak kullanmanın  yanlış  olduğunu  batıya  sürekli hatırlatmak  gerekir. ABD’nin  arap  erkeklerinin  namus  duygularını  hedef  alarak  yaptığı işkenceler  psikolojik  bir  çökertme  duygusu  ile   yapılmaya  çalışılmaktadır.

Biz de  yakın  tarihimizde  işgal  güçlerinin  alçak  cinayet  ve  işkencelerine muhatap  olduk.Onurumuzla  ve  şerefimizle  oynandı..Fakat  bunun  çözümünün  zulme  karşı  zulüm,  haksızlığa karşı  haksızlık olmadığını  biliriz.

Bu  konuda ülkemizin   basın  yayın  organlarına da  önemli  görevler düşmektedir. A.B.D  karşıtlarının  katlini  Irakta  direnişin  bitişinin  sinyali  olarak  göstermeye  çalışmanın  emperyalizmin  dalkavukluğunu  yapmaktan  başka bir  şeye   yaramayacağını  unutmamalıdır.

 

Bugün  komşumuz  Irak  hergün  sayısız  ölümün  yaşandığı  bir  kaos  ortamı  yaşıyor. Bu  savaşta  A.B.D  ve  işgal  güçlerinin  safında  yer  almak  ise  bu  ülke  medyasının  kendi  mazisine  ihanetidir. Hatta  çok  yakın  bir  gelecekte  bu  tür  işgallerin   kendi başımıza  gelme  ihtimalinin  yüksek  olduğunu  düşünürsek  istikbalimize de ihanet  demektir.

Yorumlar