2015-01-26 00:00:00

Merhaba,
 
 
Charlie Hebdo katliamı sonrası çok tartıştık. Herkes farklı açılardan olayı ele aldı ve yorumladı. Bu arada ifade özgürlüğü konusu önem kazandı. İfade özgürlüğü konusunda bir konsensus sağlanmazsa yeni olaylarla daha çok ifade özgürlüğünü tartışacağız ve yine orada bırakacağız. Bir musibetin hayra dönüşmesi, her kesimden ifade özgürlüğünü kendisine dert edinen düşünce insanlarının elinde. Bunun için bir ortak payda oluşturalım ve bir toplumsal sözleşmemiz olsun diye düşündüm. Ortak payda oluşturmak için kimsenin yerinden ayrılmasına gerek yok, ama ortak paydayı iyi niyetle bulmak da çok zor değil sanırım. İfade özgürlüğü konusunu netleştiremezsek nasıl konuşacağız ki?
 
Aşağıdaki metni onaylıyorsanız lütfen e-mailime  bildiriniz. İmzalar belli bir sayıya ulaştıktan  sonra bir imza web  sitesinde yayınlanarak kampanya olarak medyaya  sunulacaktır. Bu çağrı ayrımsız her kesime yapılmaktadır. İmzanızı drgergerlioglu@gmail.com adresine iletebilirsiniz.
Saygılarımla
Ömer Faruk Gergerlioğlu
 
——————————————————————————————————
 
 İfade özgürlüğü için geniş tabanlı bir toplumsal sözleşme oluşturalım
 
İfade özgürlüğü konusundaki tartışmalar olması gereken üzerinden değil de olmaması gereken üzerinden yürütülüyor. 
 

İfade özgürlüğünü geliştirmek insanı geliştirmektir. Konuşabildiğimiz ve yaşanabilir bir dünya için  ifade özgürlüğü konusunda her kesim ortak bir payda arayışında olmalıdır. İfade özgürlüğü için geniş tabanlı bir toplumsal sözleşme oluşturalım. 


Hangi yönetim şekli ve yönetici olursa olsun, çoğunluğun  da azınlığın da kendini mağdur hisseden her kişinin   ifade özgürlüğünü herkese karşı koruyalım. Hiç kimse ifadesini bireysel veya örgütlü bir şekilde yapmasından dolayı kınanmamalıdır. Her ifade herkese ulaşmalıdır, beğeni ve eleştiri hakkı kısıtlanmaksızın özgürleştirilmelidir. Kamil insan özgür ifadeyle oluşur. Hakikatın ortaya çıkması, karşıt fikirlerin çarpışmasıyla olur. Bir fikrin eleştiriye kapanması aslında onun aleyhinedir, gelişimini engellemektir. Fikrin ifadesinin engellenmesi, onun zarar vermeye yönelmesine yol açabilir.
 
İncitici, şoke edici, sarsıcı düşünceleri de hakaret kategorisine almayalım. Her eleştiriyi hakaret ilan edersek en başta insanlığın gelişimini engelleriz. Evet, hakaret fikir özgürlüğüne girmez. Ama otoriter rejim ve zihniyetlerin bazen eleştirel fikirleri de “hakaret” ilan edip susturduğu unutulmamalı, aradaki ayrımı hassasiyetle yapmaya özen gösterilmelidir. 
 
 
İfadenin özgürleşmesi önündeki engeller en üst düzeyde kaldırılmalıdır, araştırma ve eleştirmenin önünün açılması esas alınmalıdır. İncitici, yaralayıcı, saldırgan veya zalimce görüşlerin bastırılması gerektiğini söylerken gerçekte “Benim hoşlanmadığım veya nefret ettiğim görüşler susturulmalıdır” demek istiyor olmayalım!… İfade özgürlüğünde çifte standart yapmak veya şiddete teşvik,  kaba hakaret ve ırkçılık yapmak da en başta ifade özgürlüğüne zarar verir. İfade özgürlüğünü korumak onun araçsallaşmasını, yanlış tanınmasını engellemekle de olur.
 

Yorumlar