2008-02-22 00:00:00
Sayın Baykal, Partinizin 19-2-2008 tarihli grup toplantınızdaki iddialarınızla ilgili olarak cevaplandırılmasını istediğimiz sorularımız aşağıdadır. Mazlumder Kocaeli Şube başkanıyım
Sayın Baykal,
Partinizin 19-2-2008 tarihli grup toplantınızdaki iddialarınızla ilgili olarak cevaplandırılmasını istediğimiz sorularımız aşağıdadır.
“Türbanı savunanların bir tek saç telini göstermemek gerektiğini düşündüklerini ve bunun ifrat olduğunu” belirtiyorsunuz; Dini kaynağınız nedir?
Önceden laik devlette dinin referans alınmaması gerektiğini söylüyordunuz? Şimdi dini kaynaklardan inceleme yaptığınızı söylüyorsunuz; Bu çelişki neden? Ulemadan niye soruyorsunuz?
“Başörtüsü ve türban ayrıdır” diyorsunuz; Bilimsel tanımlarda ve ayrıştırmalarda somut ölçülebilir tarifler verilir. Tarifinizi ve ayrımınızı somut bilimsel verilerle net bir şekilde yapabilir misiniz?
“Türbanı savunan kişilerin bir tek saç teli görünmesi halinde bunun dinden çıkılacağını düşündüklerini iddia etmişsiniz” ; Bu iddiaya dair tek bir örnek kişi gösterebilir misiniz, tek bir dini kaynak gösterir misiniz?
“Kur’an’da türban yok, ama tarihte binlerce yıldır, Anadolu’da yüzlerce yıldır başörtüsü var” diyorsunuz;
Öyleyse sizce başörtüsü nasıl bir örtüdür? Nereleri örtmelidir? Başörtüsünün biçimi konusunda da görüş belirtir misiniz?
“Başörtüsünde bir tek saç telimi bile kimseye göstermem ifratı, bağnazlığı, taassubu yoktur ama türbanda vardır” demişsiniz.” ; Sizce Başörtüsü örtüldüğü halde görünen, ortaya çıkan saçın miktarı, örtünün ne kadar İslami olduğuna dair bir gösterge midir?
Kenan Evren’in “Allah kadınların saçının görünmesini istemeseydi onları kel yaratırdı” görüşüne katılıyor musunuz?
“Türban’ın dinde var olmadığını” belirtmişsiniz; Sizce var olması durumunda yasak konusundaki görüşünüz değişir miydi?
“Dine saygı göstermek, değer vermek, dinin düzenlemelerinin ne olduğunu anlamak hiçbir biçimde laikliğe aykırı değildir.” demişsiniz; O halde faizin devlet işlerinde kullanılıp kullanılmaması gerektiğini de Kur’an’ın emirleri çerçevesinde hiç araştırdınız mı?
“Anayasa’ya dinin bile öngörmediği bir kuralı koymayın” diyorsunuz; Din emretseydi Anayasaya bunu koyacak mıydınız?
“Devletin bir ayağının faizde, bir ayağının kumarda olduğunu buna rağmen hala türban, türban denildiğini” ifade ederek hem faiz ve kumara izin vermenin hem de başörtüsünü gündeme getirmenin çelişki teşkil edeceğini söylüyorsunuz; Devletin din dışı işler yaptığını ve din ile ilgili bir konunun kabulünün devlete yakışmayacağını mı söylüyorsunuz?
“Sorunun çözümünün sorunu gündeme getirmemekle olabileceğini” söylüyorsunuz; Sizce trafik sorunu, asayiş sorunlarını ve çeşitli insan hakları ihlallerini de görmezlikten gelerek mi çözeceğiz? “Ah şu okullar olmasa ben Maarifi ne güzel yönetirdim” diyen Maarif bakanına benzediğinizi hiç düşündünüz mü? Enerji bakanı olduğunuz sıralarda “Elektrik sorunu olmasa bakanlığı ne iyi yönetirdim” dediğiniz oldu mu hiç?
“Başörtüsü sorunu gündeme getirilmemesiyle zaman içinde kendiliğinden çözülür” demişsiniz; Müdahale edilmeden çözülen bir hastalık ismi söyleyebilir misiniz? Veya olduğu yerde duran bir insanın bir adım atmadan ileri gittiğini hiç gördünüz mü?
“Zamanın geçmesi ile bu sorun kendiliğinden çözülecek” demişsiniz; Bu nasıl olacak? Başörtülülerin bitmesi ile mi sorun çözülecek?
“Türkiye’de herkesin üniversitelerde başörtüsüne özgürlük getirilmesiyle laiklik konusunda istikbal hakkında kaygılı olduğunu” söylemişsiniz; Halkın yüzde kaçı böyle düşünüyor diye araştırdınız mı?
Mersin’de bacağına asit atılan kızlar haberi ile ilgili olarak “Bu kızlardan Ülkede ne değişip değişmediğini sorun” demişsiniz. Oysa olay araştırıldığında iddianızdaki gibi çıkmadığı ve psikolojik sorunlu bir şahsın vukuatı olduğu ortaya çıkmıştı.
Adana Kozan’da Okul töreninde aşağılanarak sahneden indirilen Tevhide Kütük isimli öğrenciden de ülke’de ne değişip ne değişmediğini sordunuz mu?
“Söylenen yanlışsa çıkın söyleyin” diyorsunuz;
Biz de o yüzden söylüyoruz. Sivil toplumun sesi olarak bu soruları cevaplandırmanızı bekliyoruz.
Yorumlar