2009-05-30 00:00:00

KONGRE  DEĞERLENDİRMESİ

 

MAZLUMDER 2008  yılı  başında  yıllık  bir  çalışma planı  yaptı. Yıllık  olarak  hedef  belirlememiz  çok  faydalı  oldu.Planlı  programlı  çalışmalar yapıldı  ve istediğimiz  şekilde  sonuçlandırdık. Dini  ve  etnik  ayrımcılık  alanında  yaptığımız  bu  çalışma  bir  ekip  çalışması  oldu  ve  GYK  ‘daki arkadaşlarımız  7  farklı ilde  saha  çalışması  yaptılar. 900 sayfayı  bulan  ve  şu  ana  kadar  Türkiye’de  bir  çok  kesimin  dile  getirdiği  ve  ülkeyi  kasıp  kavuran  sorunları  etkilenmiş  kişi  ve  topluluklarla  yaptığımız  görüşmeler  ile  bizzat  yerinde  tespitler  ile  çözümlemeye çalıştık. Her  sene böyle  bir  yıllık  çalışma  planı  yapılmasının  faydasını  gördüğümüz  için    2009 senesinde  de  yeni  bir toplumsal  sözleşme   anayasa  konusunu  masaya  yatırdık  ve  yılık  çalışma  planı  oluşturduk.Bu  çalışma planı  kalıcı  bir  şekilde sorunlarımızı  çözmeye  yönelik  bir  talep  olup  esaslı  ve  tüm  toplumu  rahatlatacak  esaslı  değişiklikler  yapılması  teklifini  içermektedir. Bu  çalışma  için   de  komisyonlar  oluşturup  yol  haritası  çıkardık  ve  çeşitli  illerde  sivil  anayasa  imza  kampanya  standları  oluşturduk. 550  milletvekiline  köklü  değişiklikler  yapılması  gerektiğini  içeren  mektubumuzu  gönderdik. Bu  konuda  şu  ana  kadar  yapılmış  en  kapsamlı  ve  tüm  Türkiye  toplumunun  nasıl  bir  anayasa  istediğini  gösterecek  profesyonel  bir  anket  çalışmasının  hazırlıkları  içindeyizçBu  anket  çalışması  ve  kampanyalardan  sonra  ise  Ekim  ayında  Ankara’da  yapılacak  bir sempozyum  ile  inşallah  konuyu  tüm  önemi  ile  gündeme  getireceğiz. Biz  2008  yılı  içinde  gündeme  gelen yeni  anayasa  hazırlıklarını  büyük  bir  heyecan  ile  karşılamıştık.Ancak  konunun   manipulasyonu  ve  derin  güçlerin  müdahalesi  ile  sadece  başörtüsü  ile  ilgili  bir  anayasa  değişikliğine  teksif  edilmesini  eleştirdik.Zira   başörtüsü  konusunda  en  çok  açıklamayı  ve  uğraşı  gösteren  bir  dernek  olsak  ta  bizim  için  ülkenin  çözülmesi  gereken  sorunları  tek  bir  konu  ile izah  edilemezdi. Bütüncül  bir  şekilde  inanan  inanmayan  sağcı  solcu  Türk  kürt  alevi  Sünni bir  çok  kesimin  önemli sorunlarının  haledilmesi  ile  huzurlu  ve  mutlu  bir  Türkiye  olabileceğini  düşünüyoruz. Zaten  şimdiye kadar  bu  konulrda  birçok  farklı  açıklama  ile  farklı  bir  çok  kesimin  dertlerini  dile  getirdik  ve  sözcüsü  olduk.2007  kasım  ayında  anayasa  taslağı  oluşturarak  bu  konudaki  çalışmanın  aktif  olarak  müdahili  olduk. Her  alanda  eşit  vatandaş  ve  ideolojik  devlet değil  hakem bir  devlet  istediğimizi  devletin  toplumun dini  ve  etnik  yapısı  üzerinde  baskı  unsuru  olmaması  gerektiğini  net  bir  çekilde  vurguladık.

 

İkincil  üçüncül  kuşaklar  alanında  yeterli  aktiviteyi  gösteremiyoruz.Bunlar  belki  biraz  daha  spesifik  konular  olsa da  güncel  ve  toplumun  önemli sorunları  olduğu  için  daha  çok  eğilmemiz gerektiği  ortadadır.

 

Kullandığımız dil  insan hakları  dili oldu.Dindar  bir  camianın insanları  olsak ta herkesi  kuşatan  ve  tarafsız kalmaya  çalışan  bir  dil  kullanmaya çalışmanın  önemine  inandık  ve  böyle  davranmaya  çalıştık.Bu  konuda  hatalarımız eksikliklerimiz olabiliyor  ama  asıl  ölçütün  haksızlığa  karşı  adil  bir dil  olduğudur. Önyargısız  bir  dili  kullanmaya  çalıştık.

Önanç  özgürlüğü  platformlarında  motor  güç  olan  bir  MAZLUMDER  olduk.Bu  platformlarda  gündemde  olan  her  farklı  konudan  haksızlığa haftalık  olarak müdahale  etme  çansı  bulduk.

 İnsan hakları  kavramına  yönelik  bir  makale  yarışması  yaparak  İnsan  hakları  alanındaki  bilgi  birikimin  artması  için  gayrette  bulunduk  ve  önemli  sayıda  eseri  oluşturduğumuz  jüri değerlendirdi. Bu  alanda  yapılan  yarışmanın  sonuçlarını  insan hakları  gecemizde  açıkladık.Genel  merkezimizin  Ankara’da  düzenlediği  gecede  bir  çok  alanda  i,ndsan  hakları  ödüleri  de  dağıttık.Bir  çok  saygın  şahsiyetin katıldığı  gecemiz  insan hakları  perspektifimizi  de  göstermemize  yardımcı  oldu. Bu  yıl  ilk  olarak genel  merkezimizce  dağıtılan  hak  kategorilerindeki  ödüllendirmelerin  geleneksel  bir  hale  getirilmesinde  büyük  fayda  olacağını  düşünüyorum.

 

Anayasal  değişikliklerin gündeme  geldiği dönemde  üniversitelere  başörtülü  kızların  girişinde  büyük  sorunlar  yaşanmıştı. 2008  yılının  başından  sonuna  kadfar  gündemin  zirvesindeki  yerini  koruyan başörtüsü  yasağı  hakkında  gerek  üniversite  önlerinde gerekse hukuki  takipde önemli  gayretlerimiz  oldu  ve  genel  merkez  olarak  yaptığımız girişimler  ve  aöıklamalar  ile  zulme karşı  çıkmaya  çalıştık. Sitemizde  hazır  tutanak  ve  suç  duyurusu  formları  oluşturarak  en  kolay  mödahale  yolarını  göstermeye  çalıştık. Bir  çok  ilde  konunun  yakından  takibini  hep  MAZLUMDER  sağladı. Genel  Başkan olarak katıldığım  bir  çok  tv  programı,  gazete    ve  iternet site  röportajları  ile  konu  hakkında  görüşlerimizin  sorulduğu  ilk akla  gelen  kurum  olduk.

 

8  GYK  YAPTIK.GYK  gündem   önerilerini  hep  GYK’yamıza  danışarak aldık  ve  GYK’larda  alınan  kararların  takibini  yaptım  ve  yüksek  oranda  karar  alan  ve  bu kararlarını  uygulamaya  geçirebilen bir  MAZLUMDER  oluşmasını  sağladık.

 

 

Açıklama  konuları

 

Mülteci 5

Ekonomik  ve sosyal haklar 1

Adil yargılanma 7

Düşünce özgürlüğü 10

Yaşam  hakkı 8

Örgütlenme özg. 11

Başörtüsü 7

Kürt sorunu 5

Militarizm 12

Irak 1

Cezaevleri 2

Ana dil 2

Basın  özgürlüğü 2

Sivillere  yönelik  eylem 1

Din özgürlüğü  3

Filistin 5

 

Raporlar

 

Taksim olayları

Van  Hakkari  Yüksekova  olayları

Altınova  olayları

 

Farklı  platformlara  genel merkez  düzeyinde  katılım gösterdik.Barış  meclisinin İstanbul’da  yaptığı  mitinge  desetk  veren  olarak  katıldım  ve  kürt  sorununun  çözümü  konusunda  her  türlü  iyi  niyetli  çabaya  omuz vereceğimizi  tekrar  deklare  etme  fırsatı  bulduk. Konuyu  dikkatle  takip  ederek  gereken yerde  yeni  pozisyonlar  alınmasını  sağladık.

UCM  koalisyonuna  katılımımız  devam  etti  ve  GYK’larda  konuyu  yeniden  tartışma  ihtiyacı  hissedip  devam  etme  kararı  aldık.

Yüzleşme  derneği  ile  ortak  çalışma  başlattık.Bu  çalışma  çerçevesinde  farklı  kişi  ver  grupların  uğradığı  mağduriyetleri  ortak  bir  şekilde  masaya  yatıran panel  düzenledik  ve  zulme  ve  zalimlere  karşı  başka  bir  ortak  platformu  sağlamış  olduk.

Şubelerin faaliyet raporlarını en geç GYK toplantılarından bir hafta öncesine kadar göndermelerine, şubelerin İl İnsan Hakları Kurulu ve Hasta Hakları kurullarına katılmak için müracaat etmelerine, yerel insan hakları ihlalleri ile ilgili verilerin ve yerel medya adres ve e-maillerin şubeler tarafından genel merkeze gönderilmesi  gibi  konularda  aldığımız  kararlarda  gereken  aktivite  konusunda şubelerimizde   aksamalar  yaşandı.Bundan  sonrası  için  inşallah gereken  özenin gösterileceğini umuyorum.

 

GYK’lara katılım konusunda  daha  titiz  bir  MAZLUMDER  daha  etkin  bir MAZLUMDER’i  sağlayabilecektir. Bu  konuda  tam  performans  sağlayamadık.

Hemen her  GYK  öncesi  eğitim  çalışmaları  yaptık  ve  birçok  değerli  araştırmacı  çok  önemli  konuları  gündeme  getşrdi  ve beraber  tartıştık.

 

Ergenekon  iddianamesi 2008  yılı  içinde  gündeme geldi ve çok yakın  takipte  bulunduk  konu  ile  ilgili  bir  çok  kişi  hakkında  suç  duyurularında  bulunduk.

 

Irak’a yaptığım  gezi  ile  komşu  ülkenin  insan hakları  açısından durumunu  yakından  gözlemleme  fırsatı  bulduk  ve önemli  kişi  ve  kuruluşlarla  görüşmeler  yaptık. Irak’ta  bir  insan  hakları  eğitiminin  MAZLUMDER tarafından  verilmesi  için  ön çalışmaları  bitird

ik  inşaallah  haziran sonunda  Irak’ta   MAZLUMDER   önceden belirlenen  bir  topluluğa  insan  hakları  eğitimi  verecektir.

MAZLUMDER  bu dönemde  temsilcilerini de  arttırmıştır.Önemli  bir  ilimiz  olan  ‘Adana’da  temsilciliğimiz  açılmış  ve  şubeleşme  çalışmalarını  başarı  ile  yürütmektedir.

MAZLUMDER’in  tanıtımına  yönelik  yeni    kataloglar oluşturup  basımını  ve  dağıtımını yaptarak  sesimizi  bu yolla da  duyurduk.

 

Denetleme kurulumuz  bir kez denetşm  yaparak  rapor tutmuş  ve  tarafımdan  bu  konular hakkında hem  GYK’ya  hem de  denetleme  kuruluna  ayrıntılı  yazılı  izahat  verilmiştir.

Ulusal  insan  hakları  kurumunun  oluşturulması  için  kamuoyu  oluşturma  ve eğitim çalışmaları  yapılması  konusunda  çaşlışmalar  yptık.

Genel merkezin faaliyet olarak yılda bir olacak şekilde sempozyum, insan hakları gecesi ve kültürel çalışmalarda bulunmasına, bunun dışındaki faaliyetlerin şubeler tarafından gerçekleştirilmesine  yönelik  düzenlemeleri  sağla  kapılmamamız  gerektiğini düşündük.dık.

Dindarlara  yönelik  baskılara  karşı da  bir çok  açıklama  yaptık.İsterdikki  bizim  dışımızdfaki  insan  hakları  kuruluşları ilk  açıklamaları  yapsın  ama  yapmayınca  biz  ilk  açıklamaları  yaptık.Bu  bazen  hep din  özgürlüğü  konusunda  açıklama  yapılıyormuş  itirazını  doğurdu  ancak  biz sunduğumuz  gibi  her  hak  ihlaline  değindiğimiz  gibi  din  özgürlüğü  konusundaki  ihlallere  deinmekten  herhangi  bir  komplekse  kapılmadık. Bu  yoğun  bir  şekilde ihlal  edilen  din  özgürlüğü  alanının  korunması  için mutlak  surete  gerekli  olandı. Türkiye’de  hiç  dine  baskı  olmadığını  iddia  eden  hürriyet  gazetesi  kişe  yazarı Ertuğrul  Özkök’e  arşivimizdeki  binlerce  ihlali  derleyip  gönderdik.

 

Alevilerin uğradığı  mağduriyetler  ile  ilgili  2 ayrı açıklamamız  oldu  ve  din  ayrımcılığı raporumuzda  Alevilerin  din özgürlüğü  alanlarının  genişletilmesi  için  somut  öneriler  sunduk.

 

İnternet  sitemiz  yeni  baştan  yenilendi.Yeni  bir tasarım  ile  düzenlenen  yeni  hali  çok  daha yüksek bir  oranda  izlenmeye  başlandı. Günlük  olarak  sürekli  güncellenen  sitemizde  günlük  olarak  Türkiye’deki  ve  dünyadaki  hak ihlallerini  sunduk. Sürekli  güncellenen  yapısıyla  genel  merkez  internet  sitemiz  bir  çok  yeniliğe  imza attı. İngilizce  versiyonu da yapılan internet  sitemize  dünyanın  saygın  üniversitelerinden  ilgi  oluştuğunu  gözlemledik.

 

2008  VE  2009  da  yıllık Türkiye  insan hakları  raporlarımızı  gecikmeden hazırlayıp  tüm  dünyaya  sunduk. Raporlarımızın  bilançolarını  şnceki  yılar  ile  kıyas  oluşturan  bir  liste  olarak  sunmaya  başladık.Ayrıca  aylık  hak  ihlali  raporlaımızıda  her  ay  birbiriyle  karşılaştırma  oluşturacak  şekilde  bilanço  sonuçlarını  sitemizde yayınladık.Günlük  hak  ihlallerini her  gün  Türkiye  ve  Dünya  verileri  ile sitemizde  yayınladık. A.BD her  yıl  düzenlediği  Türkiye  insan hakları  ihlal  raporunda  MAZLUMDER’in raporundan  bir  çok  alıntı  yaptı. Raporumuzu  İngilizceye  çevirerek  tüm dünya medyasına  ve  önemli  kuruluşlara   ve  büyükelçiliklere sunduk.

 

Farklı  birçok  kesimden  düşünür  ve  yazarlar  MAZLUMDER’in  açıklamalarını  köşelerine  taşıyarak    adaletli  yaklaşımlarımızdan  dolayı   bizden  övgü ile  bahsedip  farklı  bir  çok  kesime  örnek  gösterdiler. Baskın  Oran , Leyla  İpekçi, Hakan  Albayrak  İbrahim  Karagül Abdurrahman Dilipak  Ahmet  Varol  Rasim  Ozan Kütahyalı, Nihal Bengisu  Karaca, Berat  Özipek  bunlardan  sadece birkaçıdır. İnsan hakları  anlayışımıza  hasım  olan   köşe  yazarları  gazete ve internet  siteleri de  oldu   bunlara karşı da gereken tepkiyi  göstermekle kalmayıp    hukuki  bir mücadeleyi de gerçekleştirdik.

 

Önemli  bir  çok  konuşma  giriöim   hakkında  gecikmeksizin  gereken açıklamaları  yapmaya  çalıştık. Birçok  önemli olayda  gecikmeden    bölgelere  gidilerek  rapor  çalışmaları  yapılmıştır. Farklı  bir  çok  alanda rapor  çalışması  yapılmasını  genel  merkez  olarak  teşvik  ettik. Farklı  insan hakları  çrgütleri  ile  ortak  rapor  çalışmalarına  imza  attık.

 

Tibetteki  Budist rahiplere karşı  katliam  yapuıldığında  da ilk  tepkiyi  veren  biz olduk. Pippa  Baca adlı  Türkiye’de  tecavüz  edilerek  öldürülen İtalyan  sanatçı nın  acısını  bir mesaj  ile büyükelçilikle  paylaştık.

 

 

Newroz  kutlamalarının  engelenmesi  ve  orantısız  güç  kullanımlarına  karşı  genel  merkez  ve van  şubremizle  birlikte  önemli tespitler  içeren  bir  rapor  hazırlayarak  ondan  sonraki  süreci  de ısrarla  takip  ettik.

 

Şener  ERuygur  ve Özden  Örnek  hakkında  darbe  günlükleri  nedeniyle  suç  duyurusubda  bulunduk  ve  askeri  yargıya  sevkedilen  bu  başvurumuzu  birebir  takip  ettik  ve  savsaklandığını  görünce  AİHM’e  götürdük. Askeri  ve  sivil  bürokrasinin  söylem  ve  uygulamalarına  karşı  bir çok  açıklama  ve suç  duyurusu  yaptık.

 

Mülteciler    alanında  2008  yılında  sorunlar zirveye  çıktı. Farklı  bir  çok  olay ile  ilgili açıklamalar  yaptık  raporlar tuttuk.Özbek mültecilerin  Van  emniyetince   yapılan   çok  kaba  hak  ihlaline  yönelik  van  şubemizin  hazırladığı  raporun  sonuçlarını  birçok  kuruma  taşıyarak bu  zulmün  hesabını   genel  merkez  düzeyinde   sorduk.

Engin  Ceber  isimli  sol  görüşlü  mahkumun  PVSK’da  defalarca söylediğimiz  değişikliklerin apılmaması  nedeni  ile  cezaevinde  öldürülmesi  ile  ilgili ilk  açıklamayı  yine  biz  yaptık. Hrant Dink anısına düzenlenen  bir  çok  programa katıldık. Zirve  cinayetine  müdahil  avukatlarımızla  katıldık.

 

Taraf  gazetesini  tehdit  eden   İlker  başbuğ  ve  bunu  destekleyen  başbakan hakkında  gerekern açıklamaları  yapmakta  gecikmedik. Genelkurmayın  akrteditasyonunu  eleştirdiğimiz  gibi başbakanın  akreditasyonunu da  eleştirdik.

 

Sadece  yurt  içi  ortak  platformlarla  yetinmedik. Malezya’da  katıldığımız  bir  toplantıda oluşturulan  uluslar arası  adalet  ağının da  bir  üyesi  olduk  ve dünya  çapındaki  hak  örgütlerinin  iletişimine  bizler de  İngilizceye  çevirdiğimiz  açıklamalarımızla  destekçi  olduk. Ortak  birçok  uluslararası  faaliyeti  bu  organizasyonla  birlikte  gerçekleştirdik.

 

Yabancı  birçok  parlementer, STK  temsilcisi ve  AB üyeleri  ve büyükelçilik  yetkilileri  derneğimizi  ziyaret  ederek faaliyetlerimiz  hakkında  bilgi  almıştır. Üniversitelerimizdeki  bazı  toplantılara  katıldığımız  gibi   Bruksel’de  İsveö  Malmö’de  ırakta  malezya’da lübnan’daki  yurt  dışı  insan hakları  toplantılarına  katılım   sağladık.

 

Kürt  sorunu  hakkında  bir  çok ok  açıklama   ve  rapor çalışması  yaptığımız hak  ihlali  oldu. 2008  yılında  iyice  tırmanan  bu  sorunun artık  toplumsal  linç  halini  alan  boyutu  olan  Balıkesir Altınova  olaylarına  en  erken  ve  hızlı  bir  şekilde  müdahale  etik.Bölgeye  başkanlığı  tarafımca  yapılan bir heyet ile  giderek  bir  rapor  çalışması  yaptık  ve  bunu  ilgili kurumlara  bildirdik.Mecliste  konuyu  lobi çalışması  yaparak  insan hakları  kurulunun gündemine taşıdık.Bununla da  kalmayarak  bölgede  olaylar  sonrası  işten çıkarılan kürt  vatandaşların sorunlarını  resmi  yazışmalarla ilgili  makamlara  taşıdık.

 

AK parti  de  yoğun bir  şekilde  eleştirdiğimiz bir  parti oldu.Hata bu partinin  savunma bakanı  Vecdi  Gönül  ün    beyanları  üzerine  hakkında  suç  duyurusunda  bulunduk.

 

Ortak  akıl  mitinglerine  katılm  göstererek  darbecilere  kitlesel  karşı  çıkışa  destek  verdik. Ayrıca Kürt  sorunu  konusunda  gayret  gösteren   Barış  meclisi  çalışmalarına destek    vererek  düzenlenen  bazı  mitinglere  katıldık.

İktidar  partisi  olan  Ak  partinin  icraatlarını  dikkatle  takip  ederek  birçok  kez  eleştirdik. Doğru  bulduğumuz  tavırlarını destekledik  Davos  çıkışını  olumlu  bulduğumuzu  belirttik.  Ak  parti  hakkında  açılan  kapatma  davasının  hukuku  çiğneyen  gerekçelerine  ise  şiddetle  karşı  çıktık.Parti kapatmanın  her  türüne  karşı  çıktık.DTP   hakkında  açılan  kapatma  davasını da  eleştirdik. DTP  tarafından  talep  edilen    parti  kapatma  davası  için  bir  insan  hakları  örgütünden   istenen desteğe   kapatılmaması  yönündeki   verdiğimiz  mütalaanın  dosyaya  ekletilmesi  ile  cevap  verdik.

Filistin   e  yönelik  21.  yüzyılın  en  vahşi  katliamlarından  birini  gerçekleştiren İsrail’e  karşı  saldırının ertesi  günü  genel  merkezimiz tüm şubelerimiz  ile  eş  zamanlı  eylemler düzenlemiş  ve  işgal esnasında  birçok etkinlikte  öncü  rolü  oynamıştır. Sıhhiye  diğer  STK2larla  irlikte 80 bin kişinin katıldığı  bir   miting  düzenlemiş  aynı  zamanda  Siyonist  rejimin  uçaklarının  eğitim uçuşu  yaptıkları  Konya’da da  protosto  mitingi  düzenleyerek  özgün bir  çalışmaya imza atmış  ve  hükümet  sert  bir  dille  kınanmıştır. Gazze’deki  katliama  gçsterilen toplumsal  tepkiye  tercüman  olması  için  hükümetten ulusal yas  ilan  edilmesi çağrısında  bulunulmuştur. Bununla da  kalınmamış  ve dünyada  bir ilk  gerçekleştirilerek  Gazze’ye  giren  ilk hak  örgütlerinden  birisi  MAZLUMDER  olmuş  ve   katliamı  raporlaştırmıştır. Fosfor  bombası  kullanıldığı üniversite  raporları  ile  ispat  edilmiş  ve   Ardından tüm dünyada  büyük yankı  oluşturan bir  girişimle  israilli  yetkililerin  yargılanması  amacıyla  suç  duyurusunda  bulunmuştur.Soruşturma  açma  iznini  vermeyen adalet  bakanlığı  sert  bir  dille  kınanmıştır.

 

MAZLUMDER  darbecilere  ve  darbeye  teşebbüs  edenlere karşı  da etkin  bir  takip  yapmıştır.Darbecilerin  yargılanabilmesi  iöin  bu  alanda  çalışmaları  olan  saygın  hukukçular  ile  görüşülmüş  ve  darbecilerin  yargılanabilmeleri  için  Adalet  bakanlığına  yasa değişikliüi  teklifi  verilmiştir.Ayrıca  Özden Örnek’in  darbe  günlükleri  Ve  İsmail  Hakkı  Karadayı  hakkında  ki  suç  duyurularımızın   askeri  yargıya  sevkedilmesi  ve orada sömenaltı  edilmesinden  dolayı  AİHM’e  baçvurmuştur.Ayrıca  başörtülü  sandık  başı  müşahidi  kabul  etmeyen  danıştay’ın  kararını  da  AİHM’e  taşıdık.

 

Şubelerimize  defalarca  söylediğimiz  halde  yerel  ihlal  takipleri  yaptıramadık

Müdahil  olunmadaki  yetersizlikler  mali  açıdan  gelen  problemleri  getirdi   aslında  81  ilde  örgütlenebilme  potansiyelimiz  var. Dış ülkelerde  şube açabilme  potansiyelimiz  var.Bu  konuda  girişimlerimiz  oldu.İnşaallah  olumlu  gelişmeler  olacak.Konunun  uzmanı  olan  şahsiyetlerle  görüşmelerimiz  gerçekleşti.

18     yllık  sürece  baktığımız  zaman  saygın  bir  marka  olmamızın  maddi  açıdan  büyük  sıkıntılar çektiğimizi  gösteriyor

İkincil  üçüncül  kuşaklar  alanında  yeterli  aktiviteyi  gösteremiyoruz.Bunlar  belki  biraz  daha  spesifik  konular  olsa da  güncel  ve  toplumun  önemli sorunları  olduğu  için  daha  çok  eğilmemiz gerektiği  ortadadır

Yorumlar