2010-01-06 00:00:00

2009 bitti. Adettendir, her biten yıl için değerlendirmeler yapılır. 2009 üzerine yapılan değerlendirmelerde doğal afetler ve ünlü bazı isimlerin ölümleri nedeni ile bir kayıp yılı olduğu konuşuldu. Ama Türkiye ölçeğinde değerlendirilecek olursa 2009 yılı T.C. tarihinde bir yıldız yıldır. Türkiye’de konuşulamaz bir çok şey 2009’da konuşulabilmiş ve yapılabilmiştir. 2009’da zincirler kırılmış ve halk adına hukuk, devletin gizlenen odasına girmeyi başarmıştır. Halkın kendi kendisini yönetmediğinin bir ispatı olan, halkın en önemli temsilcilerinin içeriğinden haberinin olmadığı kozmik odalara girilebilmiştir. Kozmik oda’ya giren hakim’e tehdit amaçlı olarak posta ile 8 mermi gönderilse de artık bazı konularda geri dönüşümsüz bir yerde olduğumuz apaçık ortaya çıktığından dolayı bu mermilerin ters tepeceğinden kimsenin kuşkusu yoktur. 2009’da derin devlet’in bir ucundan yakalanmıştır. Bu ahtapotun hangi koludur bilinmez ama bir tarafından yakalandığı ve kolay kolay kurtulamayacağı ortaya çıkmıştır. Danıştay cinayetinin faillerinin Ergenekoncularla bağlantıları apaçık ortaya çıkmış ve yargı bu gerçekliği kabul etmiştir. Ergenekon çeşitli kolları ile iyice deşifre olmuştur. Yaptıkları dehşetengiz planlar askeri yetkililerde bulunan ıslak imzalı , kafesli belgelerle paralel ve uyumlu çıkmıştır.Gizli bir el bu ortaya çıkışı engelleyememiştir bu sefer. 2009’da halkı parmağını sallayarak tehdit eden, hukuk’a “artık bu kağıt parçasını kimin uydurduğunu bulmaktır sizin vazifeniz” diyerek buyruklar yağdıran bir Genelkurmay başkanı tehditlerle kimseyi korkutamayacağını ve yıldıramayacağını anlamıştır. Islak imzanın sahibine ait olduğu ispatlanmıştır. “JİTEM yok “ diyen bir Genelkurmay ve Jandarma izahatına, toplumun tüm kesimleri ortak bir şekilde inanmamıştır. Gizlenmeye çalışılan silahlar, fail’i meçhul kemikleri her yerden fışkırmıştır. Bu fışkırmayı soru olarak Genelkurmay başkanına yönelten meşhur gazeteciler fırçalanabilmiş ancak güneş balçıkla sıvanamamıştır. 2009’da saçma sapan bir 27 Nisan muhtırası düşünülememiştir bile. Ordu’nun görevinin dış güvenliği sağlamak olduğu artık halkın her kesimince anlaşılmaya başlanmıştır. Otoriteye itaatten başka bir şey düşünemeyen ve yapamayan halkımız her bağıranın, parmağını sallayanın karşısında susmak gerekmediğini anlamıştır. Kürt sorunu konusunda T.C.’nin kuruluşundan beri yapılan hataların nedenini ortaya çıkarma iradesi 2009 ‘da belirmiştir. Ülkenin bu büyük yarasını tedavi etme maksatlı bir girişim düşüncesi ortaya çıkabilmiştir. Çok büyük çalkantılara neden olma ihtimali olsa da büyük yaraların hiç acı çekilmeden bitirilemeyeceği gerçeği sabırlı olmayı herkese hatırlatmış ve öğretmiştir. Resmi düzeyde yapılan açılımlar dini ve etnik bir ayrımcılığın Cumhuriyet tarihi boyunca yapıldığının bir itirafı olmuştur. Sırf bu bile 2009’un olumlu bir yıl olduğuna iyi bir göstergedir. Alevilerin, Romanların sorunları masaya yatırılabilmiş yurt dışındaki Kürt sanatçılar yurda davet edilebilmiştir. 2009’da Cumhurbaşkanı, Başbakan bu ülkede Dersim’de katliam yapıldığından bahsetti. Doğu’da değiştirilen vilayet isimlerinin önceki halini telaffuz ettiler. Sünniler Alevilere de haksızlık yapıldığını bir CHP’li sayesinde anladı ve iddia edebildi. Bu, kaderin garip bir cilvesi olarak 2009’da yaşandı. Düşünce özgürlüğü alanında önceki yıllara göre nispeten daha iyi bir yıl yaşandı. Eleştirilemez sanılanlar artık daha rahat eleştirilebildi. Bazı tabular yıkıldı., Türkiye’nin önemli aydınları destansı bir mücadele sergilediler, düşüncenin gücünün zorbalığın bileğini yıkabileceğini gördük. Güçlü olanın değil haklı olanın kazanabildiğini gördük. Parti kapatmaların anlamsızlığı ortaya çıktı. Kapatılan DTP çok kısa sürede olarak BDP olarak ortaya çıkıverdi. Sorunların parti kapatmayla vb. ile çözülemediği kapatanlar sayesinde halk tarafından anlaşıldı. Dünya’da yaşanan en önemli gelişme ise yıllardır katliam yapan İsrail’in son Gazze katliamının bir savaş suçu olduğunun ispatlanmasıdır. Kendisi de bir Yahudi olan Goldstone tarafından oluşturulan raporun BM tarafından da kabul görmesidir. İsrail, artık sorgulanamaz olmadığını 2009’da anlamıştır. 2009’da tüm insanlık İsrail’in Siyonizm düşüncesinin bir canavarlık olduğunda hemfikir olmuştur. Türkiye için 2009 bir kazanç yılıdır. Çark tüm engellemelere rağmen olumlu yönde dönmeye başlamıştır. Bu görüş, ortalığın güllük gülistanlık olduğuna dair bir iddia değildir. Ancak temel anlamda önemli ve olumlu değişimler yaşanması 2009’u unutulmaz kılıyor. Yoksa olumsuzluklar anlamında da çok şeyler bulunabilir ancak bu tüm yıllar için kaçınılmaz bir kaderdir.

Yorumlar