Başımıza gelmeden haksızlığa ses çıkarmak

Günümüzde büyük haksızlıklar yaşanıyor ama kimse başına gelmeden gereken hassasiyeti göstermiyor. Bu meseleyle yüzleşmeden bir yere varabilmemiz mümkün değildir.

Bu meseleyle ilgili olarak yaşadıgım bir anektodu aktaracağım.

İsmini veremeyecegim, arkadaşım. Ben Ak Parti uygulamalarini elestirirken hararetli bir sekilde savunurdu. Bir müddet goruşememiştik, aradığında başına gelen cok üzücü bir olaydan arayamadigini soyledi. Ifadesine gore kendisinden fanatik Ak Partili abisi KHK ile ihrac edilmis. Abisi eskiden bir ara ev kredisini Bank Asya' dan almis….( isin asil  üzücü kısmı bundan sonra…, buraya kadarı artik vak'ayi adiyeden) , beklenmedik bu olay uzerine sahsın genç yastaki hanımı kalp krizi gecirerek vefat ediyor. Tekrar iş bulamayan KHK'lı çocuklarıyla kalakalıyor.

Arkadaşım bana ' çok haklıymışsın be Ömer abi, böyle zulüm olmaz' dedi. Bu drama çok üzüldüm gerçekten.

 Ama hepimiz icin bu bir imtihandir, başımıza gelmeden haksızlığa sesimizi cikarmalıyız.

Haksızlığa karşı durmak için illa insanın böyle şoke edici bir olayla karsılaşmasina gerek yok. Mesele bu duyarlılığı hissedebilmemiz için gerekeni yapmaya çalışmamızdır. 

Bu hassasiyeti olusturabilmemiz icin farklı kesimler olarak birbirimizi kavga etmeden dinleyebileceğimiz ortak konusma toplantıları yapmamız lazım. Bu toplantılarda vicdanları harekete geçirebilecek yukarıdaki örnek gibi örneklerden hareket ettiğimiz müddetçe başarılı olabiliriz. Sadece konusmak degil diğer duyu ve insani hassalarımiızın da devreye girmesi lazım.

'Su anda belki böyle bir şeyi gerçeklestirmek icin zaman uygun degil' diyebilirsiniz, hakikaten de kırmızı görmüş boğa gibi doludizgin gidilen ve uğruna tüm degerlerin harcandığı bir hırs ortamında bahsettigimiz erdem ve vicdanın eksen alınacağı çalısma ihtimali zayıf görünebilir. Ama işte mesele tam da buradadır ve yapılması gereken yanlışı muhatap almamak, aynı çuvala girmemek ve karşısındakinin de yanlışından dönmesi icin ugraştığınızı gösterebilmenizdir.

Artık hepimizin özeleştiri yaparak harekete geçme zamanımız gelmemişse ve böyle bir karara niyetimiz yoksa, bu dünyadan sikayetçi olmaya hakkımız yoktur.