2010-08-31 00:00:00

“Evet”ten  daha  tabii olan  nedir ki?

 

Referandum  yaklaşırken   sonuç  belirginleşmeye  başladı. Sonuç  çok büyük  bir  ihtimal  ile “evet” çıkacak.

 

Referandum  mevzuunu   Ak Parti  karşıtlığı  üzerine  bina  edenler  yanılıyor  ve  kendilerine  yazık ediyorlar. Zira  çıkacak  bir “ evet” oyu  hepten  istemedikleri  bir  yenilgi  ile  karşılaştıracak  onları. Referandum’da  “evet”   denmesi  Ak  Parti  hanesine  işlenecek bir  artı  olacak  ve  bunun tersi  için uğraşanlar  nasıl  büyük bir  hata  yaptıklarını  anlayacaklar. Ak Partili  olmayan  önemli  bir  kesim de makul  olana yani “evet” e  mührü  basacağı   için    bu  karşıtlık çabası   bir  bumerang  gibi “hayır”cıların  yüzüne  çarpacak.

 

Hayatta  hiçbir  kimse  şikayet  ettiği  bir  husustaki  nispi bir  değişimden  şikayetçi  olmaz. Türkiye’de sistemden,  adliyeden,  emniyet, işleyişinden velhasıl  sayamayacağımız  devlet  kurumlarının  işleyişinden şikayetçi  olmayan yoktur. Herkes dost  meclislerinde  devlet  kurumlarının  laçkalığından, kokuşmuşluğundan  bahseder de  konu  onu  düzeltmeye  gelince  kimseyi bulamazsınız. Hayır”cıların tavrı da buna  benziyor. Bir  nebze  olsun  vatandaşın  derdini  daha  iyi anlatabileceği bir   ortama  karşı bu  kadar  cesur  bir  “hayır”  karşı  çıkışını  tebrik  etmek lazım. Zira  ancak bu  kadar  başarılı  bir şekilde  güneş  balçıkla  sıvanır.   Bu  kadar    apaçık  haksız  olunan  bir  konuda  ancak bu  kadar  bir    insan  kendini  haklı  gösterebilir.

 

 “Hayı”r  cephesinin  liderleri  il  il  dolaşıyor  ısrarla  “hayır”  talep ediyorlar. Ancak  son  günlerde gerek  Güneydoğuda  BDP  seçmeninin  reaksiyonu  gerekse de  batıda    Anadolu’da  MHP seçmeninin reaksiyonu izleniyor. Hayır isteyen  partilerinin  ve  liderlerinin  akla mantığa uymayan gerekçelerine  karşı  duran  partililer  belirgin  bir  duruş  sergiliyorlar. Bu  duruş  haksızlık ve anlamsızlık içinde  bulunan  liderlerin  daha  da  çarşafa  dolaşmasına  neden  oluyor

 

Mahçup  “hayır” cılar     bir  de  hayır  kavramını  kullanıyorlar ya,  insan  el  insaf!.. demekten   insan kendini  alamıyor. Biliniz ki  bu,  olsa  olsa  Türkçe’nin  azizliğidir. Yoksa  “hayır”  demek statükoculukla, durağanlık  talebi  ile  eşdeğerdir. Laf cambazlığı yapmanın alemi  yok. “Hayır”   demek   zulümle  yandaş  ve  yoldaş  olmak  demektir. Mahkemelerin   hantallığından  şikayetçi olanlar,  yargının yanlılığından  şikayetçi  olanlar  daha ne  istiyorsunuz? 12  Eylül’cüler  yargılanacak, yeni darbe girişimcileri yargılanacak  daha  ne  istiyorsunuz?   Yoksa  bir kısım  akletmeyen  ezberci  solcular  gibi siz de  “12  Eylül’den  hesap  sormayı  talep  eden  AKP’dir  o yüzden  karşı  çıkıp hayır” diyelim diyenlerden misiniz? Allah aşkına  “evet” çıksa  hesap  soracak  olan yargı  olmayacak mı? Ak Parti mi yargıç  koltuğuna  oturacak? Sırf  Ak  Parti  istedi  diye yıllarca keyfi bir  şekilde  zulmeden  12 Eylül zorbalarından hesap sorma  fırsatından  vaz mı  geçeceksiniz. Siz  değil miydiniz  yıllardır “12  Eylül’den hesap sorulsun” diyenler? Demek ki  gerçek anlamda  samimi  değilmişsiniz. İnsan  o  kadar  istediği bir  şeyi  sırf  başka  biri  istedi  diye reddeder mi?

 

Bunları  yazmak  bile  fazla. Evet  ben  sonucun “evet”  olacağını  görüyorum,  aklı  selim  sahiplerini de “hayır”  veya  boykot  vebalinden  uzak  durmaya  çağırıyorum.  Biliyorum  birçok kişi “nasıl olsa sonuç “evet” çıkacak ama  biz  muhalifliğimizi  koruyalım”  diyerek  “hayır”cılık yapıyor. Bu  kişilere de  sandık başında  son  bir  kez düşünüp  kararlarını  tekrar  değerlendirmeyi  tavsiye   ediyorum. Bizler  bu ülkede  yaşıyoruz  Yaşadığımız  topraklarda  bizi yöneten  kim  olursa  olsun  daha  adaletli  bir  yönetim tarzı,  daha otokontrolün  olduğu bir  devlet   istemekten  başka  daha  tabi  ne  olabilir ki?

Yorumlar