2010-09-05 00:00:00

Referandum yaklaşırken sonuç belirginleşmeye başladı. Sonuç çok büyük bir ihtimal ile “evet” çıkacak.

Referandum mevzuunu Ak Parti karşıtlığı üzerine bina edenler yanılıyor ve kendilerine yazık ediyorlar. Zira çıkacak bir “ evet” oyu hepten istemedikleri bir yenilgi ile karşılaştıracak onları. Referandum’da “evet” denmesi Ak Parti hanesine işlenecek bir artı olacak ve bunun tersi için uğraşanlar nasıl büyük bir hata yaptıklarını anlayacaklar. Ak Partili olmayan önemli bir kesim de makul olana yani “evet” e mührü basacağı için bu karşıtlık çabası bir bumerang gibi “hayır”cıların yüzüne çarpacak.

Hayatta hiçbir kimse şikayet ettiği bir husustaki nispi bir değişimden şikayetçi olmaz. Türkiye’de sistemden, adliyeden, emniyet, işleyişinden velhasıl sayamayacağımız devlet kurumlarının işleyişinden şikayetçi olmayan yoktur. Herkes dost meclislerinde devlet kurumlarının laçkalığından, kokuşmuşluğundan bahseder de konu onu düzeltmeye gelince kimseyi bulamazsınız. Hayır”cıların tavrı da buna benziyor. Bir nebze olsun vatandaşın derdini daha iyi anlatabileceği bir ortama karşı bu kadar cesur bir “hayır” karşı çıkışını tebrik etmek lazım. Zira ancak bu kadar başarılı bir şekilde güneş balçıkla sıvanır. Bu kadar apaçık haksız olunan bir konuda ancak bu kadar bir insan kendini haklı gösterebilir.

“Hayı”r cephesinin liderleri il il dolaşıyor ısrarla “hayır” talep ediyorlar. Ancak son günlerde gerek Güneydoğuda BDP seçmeninin reaksiyonu gerekse de batıda iç Anadolu’da MHP seçmeninin reaksiyonu izleniyor. Hayır isteyen partilerinin ve liderlerinin akla mantığa uymayan gerekçelerine karşı duran partililer belirgin bir duruş sergiliyorlar. Bu duruş haksızlık ve anlamsızlık içinde bulunan liderlerin daha da çarşafa dolaşmasına neden oluyor

Mahçup “hayır” cılar bir de hayır kavramını kullanıyorlar ya, insan el insaf!.. demekten insan kendini alamıyor. Biliniz ki bu, olsa olsa Türkçe’nin azizliğidir. Yoksa “hayır” demek statükoculukla, durağanlık talebi ile eşdeğerdir. Laf cambazlığı yapmanın alemi yok. “Hayır” demek zulümle yandaş ve yoldaş olmak demektir. Mahkemelerin hantallığından şikayetçi olanlar, yargının yanlılığından şikayetçi olanlar daha ne istiyorsunuz? 12 Eylül’cüler yargılanacak, yeni darbe girişimcileri yargılanacak daha ne istiyorsunuz? Yoksa bir kısım akletmeyen ezberci solcular gibi siz de “12 Eylül’den hesap sormayı talep eden AKP’dir o yüzden karşı çıkıp hayır” diyelim diyenlerden misiniz? Allah aşkına “evet” çıksa hesap soracak olan yargı olmayacak mı? Ak Parti mi yargıç koltuğuna oturacak? Sırf Ak Parti istedi diye yıllarca keyfi bir şekilde zulmeden 12 Eylül zorbalarından hesap sorma fırsatından vaz mı geçeceksiniz. Siz değil miydiniz yıllardır “12 Eylül’den hesap sorulsun” diyenler? Demek ki gerçek anlamda samimi değilmişsiniz. İnsan o kadar istediği bir şeyi sırf başka biri istedi diye reddeder mi?

Bunları yazmak bile fazla. Evet ben sonucun “evet” olacağını görüyorum, aklı selim sahiplerini de “hayır” veya boykot vebalinden uzak durmaya çağırıyorum. Biliyorum birçok kişi “nasıl olsa sonuç “evet” çıkacak ama biz muhalifliğimizi koruyalım” diyerek “hayır”cılık yapıyor. Bu kişilere de sandık başında son bir kez düşünüp kararlarını tekrar değerlendirmeyi tavsiye ediyorum. Bizler bu ülkede yaşıyoruz Yaşadığımız topraklarda bizi yöneten kim olursa olsun daha adaletli bir yönetim tarzı, daha otokontrolün olduğu bir devlet istemekten başka daha tabi ne olabilir ki?

Yorumlar