2017-07-10 00:00:00



Kılıçdaroğlu büyük adalet yürüyüşünü nihayet bitirdi. Başarılı bir yürüyüş oldu, grafik ilk başladığı günden itibaren hep yukarıya doğru seyretti.
 
Adalet yürüyüşü yürüyüşe paralel bir finalle sonuçlandı, hem milyonların katılımı hem de Kılıçdaroğlu'nun heyecanlı konuşması yükselen grafiğin boşuna olmadığını gösterdi.
 

Adalet mitingine yoğun bir katilim gozlemledik., 'Hak, hukuk, adalet' sloganlari atıldı, bunların hakkının verilmesini dileyelim. Bu büyük yürüyüş ve miting önemli bir aksilik olmadan bitti.

 

Herkes icin adalet istedigini soyledi, buna oldukça farklı kesimleri kattı,. Kilicdaroglu KHK mağduru Nuriye ve Semih'i de buna kattı.
 
2 kesime vereceği mesajı merak ediyordum. Birincisi dindarlar, ikincisi Kürtler. Dindarların gönlünü okşayan mesajlar verdi. 'Basortülülerin giyim tarzina karışmam' dedi, Kılıçdaroglu Ak Partililer başörtüsü yasakları üzerinden eskiyi hatırlatarak ve Alemdaroğlu'nun yürüyüşe katılmasını bahane ederek bir kamuoyu oluşturmaya çalışmıştı. Kılıçdaroğlu, Kur'an, Veda hutbesi, Hz. Ömer, başörtüsü üzerinden mesajlar vererek dindarlara gül uzattı. İyi de etti zira Ak partililerin adalet konusunda en yoğun tedirginlik oluşturma taktiği bu yöndeydi, hep eskiyi hatırlatıyorlardı. Kılıçdaroğlu'ndaki değişimi göremeyip eski şarkıları söylüyorlardı. Veda hutbesinin ana fikrinin adalet olduğunu vurguladıKılıçdaroğlu, dinin kimsenin inhisarında olmayacağı daha iyi görülecek artık. 
 
Kürtlere yönelik mesajlar konusunda çekingen davrandı yine. Kimsenin kimliğine karışmayacağını belirten genel ifadeleri arasında Kürtleri ismen zikretmedi, madem başörtülüleri zikretmişti, bu ülkenin büyük meselesi Kürt meselesi hakkında da somut birşeyler söylemeliydi. Belki tabanının buna hazır olmadığı yönünde düşündü ama Kürtlerin beklentisine cevap verememiş oldu. Zaten mitinge baştan beri pek sıcak bakmayan Kürtlerin güvenini sağladığını söyleyemeyiz.
 
 
Kılıçdaroğlu yargıya müdahaleyi yoğun bir şekilde eleştirdi,  yargı, eleştirilmesi gereken en önemli konulardan biri zira devletin temelidir adalet. Demokraside kuvvetler ayrılığı vardır ve yürütmenin bu denli yargıya karıştığı dönemde bu vurgular çok önemliydi. Hakimin cubbesinde ilik yoktur kimsenin onunde iliklemez” diyen Kılıçdaroglu evet cok haklı, yargi, hakimler bu fırçayı cok hak ediyor. Yargi mensuplarina iyi yuklendi, “saraydan gelene bakarsaniz yarin cocuklarinizin yuzune bakamazsiniz”dedi. Bu vurgular önemliydi zira bu yürüyüş çok canlar yakmış adaletsiz ortam içindi ve buna itiraz edecek fazla bir kişi kalmadı artık. Belki de bu vurguları vereceği adil karar sonrası görevden alınma korkusu yaşayan yargı mensupları beğenmiştir, zira adaleti sağlamaya çalışanlarının “yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal” ruh halinde olduğunu  iyi biliyoruz
 
OHAL ve KHK lıların magduriyetine birkac defa vurgu yapmasi iyi idi, zira  OHAL tüm hukuksuzluklarin kaynagı olmuş durumdadır.
 
 
Kılıçdaroğlu adalet arayışını bitirmediğini, bunun başlangıç olduğunu vurguladı. Bitirmiş olsa da bu bayrağı her kesimden insanın sahiplenmesi gerekir. zİra adalet sadece zulümden şikayetçi olana değil, zulmedene de lazım.
 
Belki Kürt meselesinde somut değiniler yapılmadı ama CHP açısından belki şimdilik bu kadarını söyleyebilirdi, adaletin tesisi konusunda çok aceleci ve sabırsız olmamamız lazım. Adalet konusunda her kesimin hatası var ve herkes ideal olanı karşı taraftan beklerken kendisinin hatalarını görmüyor. Adalet yürüyüşü ve mitingi en azından bir adalet rüzgarı estirdi, bunu devam ettirmek artık hepimiz için bir vecibedir.

Yorumlar