Kocaeli Emek Platformu, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü kapsamında güvenli ve güvenceli çalışma talebini yineledi.

Kocaeli Emek Platformu, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü kapsamında İzmit İnsan Hakları (Sabri Yalım) Parkı’nda basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Reyhan Başaran ile HDP, Emek Partisi, Halkevleri, KESK, TMMOB üye ve yöneticileri katıldı.

“GERÇEK SAYI, VERİLERİN ÜZERİNDE”

Basın açıklamasını TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri ve Makina Mühendisleri Odası Şube Başkanı Murat Kürekçi okudu. İş cinayetlerinde hayatını kaybeden ve iş kazalarında iş göremez hale gelen işçilerin sayısının tam olarak tespit edilemediğine dikkat çeken Kürekçi, iş kazalarının ve iş cinayetlerin kamuoyunda normalleştirilmeye çalışıldığını vurguladı.

Patronların iş kazalarına karşı önlem almadığını belirten Kürekçi, “2018 yılında en az 1923 kişinin hayatını kaybettiğini, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2019 yılının başına kadarki iş cinayetlerinde hayatını kaybeden emekçilerin sayısının en az 22 bin 370 olduğunu üzüntüyle görüyoruz. SGK 2016 yılı istatistiklerine göre 2017 yılında bir önceki yıla göre iş kazası sayısı yüzde 25 oranında, iş kazaları sonucu ölüm de yüzde 16 oranında artmış” dedi.

Açıklamanın devamında Kürekçi şu verileri paylaştı:

“SGK verilerine göre,

  • 2013 yılında 191 bin 389 kazada 1360 kişi
  • 2014 yılında 221bin 336 kazada 1626 kişi
  • 2015 yılında 241 bin 547 kazada 1252 kişi
  • 2016 yılında 286 bin 068 kazada 1405 kişi
  • 2017 yılında 359  bin 766 kazada 1636 kişi

çalışırken hayatını kaybetmiştir.

İSİG Meclis verilerine göre ise

  • 2018’de 1923 kişi (Kocaeli 81 kişi)
  • 2017’de 2006 kişi (Kocaeli 71 kişi)
  • 2016’da 1970 kişi (Kocaeli 89 kişi)
  • 2015’te 1730 kişi (Kocaeli 54 kişi)
  • 2014’te 1886 kişi (Kocaeli 65 kişi)
  • 2013’te 1235 kişi (Kocaeli 33 kişi)

yaşamını yitirdi.”

Kürekçi, “Ancak biliyoruz ki, SGK verileri sigortalı kişilere ait veriler olmaktadır ve tarım işçilerinin, mültecilerin ve kaçak çalıştırılan kişilerin ölümleri iş kazası istatistiklerine girmemektedir” diye ekledi.

“MEVZUAT YETERSİZ”

Her yıl, evine ekmek götürmeye çalışan 2 bine yakın işçinin hayatını kaybediyor olmasının ülkemizdeki işyerlerinin güvensiz ve ilgili mevzuatın yetersizliği olduğunu gösterdiğini vurgulayan Kürekçi, şu örnekleri hatırlattı:

  • 31 Ocak 2008 Davutpaşa Maytap Atölyesi Patlaması: 21 işçi
  • 17 Mayıs 2010 Karadon Maden Faciası: 30 işçi
  • 3 Şubat 2011 Ostim OSB Faciası: 7 işçi
  • 3 Şubat 2011 İvedık OSB Faciası: 13 işçi
  • 6 Şubat 2011 Çöllolar Maden Faciası: 11 işçi
  • 11 Mart 2012 Esenyurt Şantiye Çadır Yangını: 11 işçi
  • 22 Kasım 2012 ETİ Bakır Samsun Çökme: 9 işçi
  • 7 Ocak 2013 Kozlu Maden Faciası: 8 işçi
  • 13 Mayıs 2014 Soma Maden Faciası: 301 işçi
  • 6 Eylül 2014 Torunlar Center Asansör Faciası: 10 işçi
  • 4 Kasım 2014 Isparta Yalvaç Tarım İşçileri Faciası: 18 işçi
  • 28 Ekim 2014 Ermenek Maden Faciası: 18 işçi
  • 17 Kasım 2016 Şirvan Maden Faciası: 16 işçi
  • 17 Ekim 2017 Şırnak Maden Faciası: 8 işçi
  • 02 Eylül 2018 Gaziantep tarım işçilerini taşıyan kamyon kazası: 8 işçi
  • 23 Şubat 2019 Silifke’de tarım işçilerini taşıyan araç kazası: 4 işçi

“GÜVENLİ VE GÜVENCELİ ÇALIŞMA İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ”

Kürekçi, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda iyileştirici adımlar atılabilmesi için öncelikle işverenlerin sorumluktan kaçmasının önünde geçilmelidir. İşverenlerin temel sorumluluklarından kaçtıkları, kendi yerlerine birer günah keçisi olarak iş güvenliği uzmanlarını koydukları bir çalışma yaşamında, önleyici ve engelleyici hiçbir çalışmanın yapılamayacağı açıktır.

Ülkemizde iş cinayetlerinin, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının bu denli yaygın olmasının bir diğer nedeni de, emekçilerin sendikal haklarının baskı altında tutulmasıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol almak mümkün olmayacaktır. İSİG Meclisi raporlarına göre 2018 yılında iş cinayetlerinde ölen işçilerin %98’i sendikasızdır. Sendikasız uzman, sendikasız işçi, örgütsüz bir çalışma yaşamı ile emekçiler tüm olumsuzluklara karşı açık ve savunmasızdır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenlemelerin ve denetimin yalnızca Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülmesi, doğru kararların alınmasının önünde bir engeldir. Bu nedenle düzenleme ve denetleme; Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yanında, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar ve meslek örgütlerinden oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.

Bizler, her 3 Mart’ta olduğu gibi bu gün de iş cinayetleri ile mücadele etmek için sesimizi yükseltiyoruz. Ölüm, yaralanma ve sakat kalma; esnek ve güvencesiz çalışma hiçbir emekçinin kaderi değildir. İnsan onuruna yakışır, güvenli ve güvenceli çalışma hakkımız için sesimizi yükseltiyoruz.

Tüm ülkede, tüm çalışma alanlarında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin artırılması, bağımsız denetim sisteminin yerleştirilmesi, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının durdurulması için yılmadan mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.” (Kocaeli/EVRENSEL)

Evrensel

Yorumlar