13 Kasım 2021
İl ve ilçelerimizin eş başkanları, sevgili halkımız hoşgeldiniz.
Değerli arkadaşlar kongreler her zaman için bir yenilenmedir. Bir dirilmedir, bugün de biz tekrar Derince ilçemizin yeniden dirildiğini, yeniden yenilendiği ve yeni bir yol haritasında başlangıç yapacağının belli olduğunu görüyoruz bundan dolayı büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz yolunuz açık olsun diyorum.
Değerli arkadaşlar önceki yönetimimize çok teşekkür ediyorum. Büyük bir gayretle, aşkla, şevkle, fedakarlıkla hizmet verdiler. Özellikle teşekkür ediyoruz tüm halkımız adına, tüm halklar adına teşekkür ediyoruz ve yeni yönetimimize de inşallah bu önümüzdeki süreçte belki zorlu bir süreç olacak ama çok iyi bir çalışma diliyoruz, çok iyi bir gayret ve teşvikle onları alkışlıyoruz.
Değerli arkadaşlar Ankara’dan geliyoruz. Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ana gündemi bütçe. Bütçe görüşüyoruz, komisyon görüşmeleri ve ardından Genel Kurul görüşmeleri olacak. Bütçe derken tahminim hepiniz bana diyorsunuzdur; “Vekilim ne bütçesi? Bütçe mi kaldı? Cebimiz delik. Her gün fakirleşiyoruz, her gün eksiliyoruz.” Diyorsunuz, bunun çok iyi farkındayız. Biz de Meclis’te bunu defaatle iktidara söylüyoruz fakat büyük bir pişkinlik ile maalesef ki bu vehamete karşı büyük bir duyarsızlıkla yollarına devam ediyorlar. Ülkeyi uçuruma sürüklemeye devam ediyorlar. Gelinen nokta gerçekten vahim arkadaşlar. Ülkenin dış borcu şu anda 450 Milyar $ doların her 10 kuruş yükselmesinde ülkenin borcu 45 Milyar artıyor. Düşünün son 1.5 ayda en az 1.5 artış oldu ne kadar büyük bir borç artışının olduğunu hepimiz görüyoruz. Yönetemediklerini, ekonomiyi berbat ettiklerini hepimiz net bir şekilde görüyoruz. Bir an evvel erken seçime gitmekten başka bir çare yok. Şu anda berbat ettikleri ekonomiyi kurtarmanın tek yolu var, iktidardan gitmeleri ve bir an evvel bir erken seçime gitmek. Bunu yerele ve bu sabah net bir şekilde söylüyoruz, burada halkımızla beraber söylüyoruz batırdıkları, mahvettikleri ekonomiyi kurtarmanın tek yolu en kısa sürede erken seçime gitmektir başka bir yolu da yoktur.
Biz piyasayı, esnafı, insanlarımızı dolaşıyoruz ve gerçekten vahim bir tablo görüyoruz. İnsanlar dükkanlarını kapatıyorlar, iş yapamıyorlar, memurun, işçinin cebinden her gün para eksiliyor. Esnafımız işyerini kapatıyor, yeni işyeri açmaya da kimse cesaret edemiyor. Böylesi bir ortamda yolsuzluk, vurgun had safhada! Ruhsar Pekcan’ın yaptığı dolandırıcık ile, 128 Milyar $’ın nereye gittiğine dair hesap vermemeler, tüm ekonomideki bütün büyük yolsuzlukların ve vurgunların hesabını vermemesi sonucu gelinen nokta ortada. Tamamen bir ekonomik felaket tablosunu yaşıyoruz. Dün akşam Dolar 10 TL’yi geçti. Bu halka büyük bir fatura olarak dönüyor. Biz bütçe de ne konuşuyoruz? Bütçede; önde gelen iki konuya para ayrılıyor. 1. Mahvettikleri ekonominin faizini ödemek için 1. Sırada faiz ödemeleri geliyor. Üretim yok ve sürekli faize yatırılan para var. 2. Sırada insan hakları ihlallerini çiğnemekten dolayı silaha ayrılan para var! Ülkenin bütçesi 1. Sırada faize gidiyor, 2. Sırada silaha gidiyor.
Ekonomiyi mahvettikleri yetmezmiş gibi insan hakları alanında yaptıkları ihlalleri Kürt meselesi alanında yaptıkları ihlalleri bitirmiyorlar ve ülkenin bütçesini mahvetmeye devam ediyorlar arkadaşlar. Bütün bunlar yetmezmiş gibi partimize yönelik bir kapatma davası açmış durumdalar, Kobani davası yürüyor ve ülkedeki sorunları kapatmak ile davalar ile, cezaevleri ile, zindanlar ile, mahkemeler ile çözmeye çalışıyorlar. Biz buradan onlara söylüyoruz. Kesinlikle böyle bir çözüm çözüm değildir. Sadece çözümsüzlüğün zamanını uzatıyorlar.
Bu partiyi defalarca kapatmaya çalıştınız ama defalarca bu halk tüm Türkiye halkları, tüm Türkiye’nin demokrat kesimleri sünni, Alevi, Kürdü, Ermeni, Çerkezi ile ayağa kalktı ve bu inancı devam ettirdi. Bu çabalarınız boşunadır, çok net!
Kocaeli Valiliği ve Kocaeli Emniyeti’ne bir sözüm var. Kocaeli’nde yaptığımız çalışmalarda gayri meşru, gayri hukuki bir şekilde üzerimizde baskılar estirmeye çalışıyorlar. Bizi yıldırmaya, geri adım atmaya zorluyorlar. Bilsinler ki; biz tek bir adım geri adım atmayız. İl ve ilçe başkanlıklarımızın önüne polisleri yığıp, GBT’ler yaptırmak, insanları yıldırmaya çalışmak ve bütün bunları her safhada yapmakla hiçbir yere ulaşamazsınız bunu en başta bili. Kocaeli’nde yaptığımız gençlik meclisi çalışmalarımızı da nasıl engellediğinizi çok iyi biliyoruz. Bütün bu engellemeleri biz yasal düzlemde, yasamaya da taşıyacağız. Bugünün bürokratları bilsin; yarın öbür gün bu iktidar devrildiğinde yaptığınız tüm hukuksuz işlemlerden hukuk önünde yargılanırsınız! Bütün bunlardan vazgeçin. Bu iktidarın devri az kaldı! Buradan Kocaeli Valiliği’ne, İçişleri Bakanlığı’na çok net hatırlatıyorum. Tüm bu hukuksuzluklarınızdan vazgeçin. Ulusal düzlemde şu anda tüm bürokratlar tavır değiştirmeye başladı. Yarın öbür gün devir değişir, AK Parti gider, Cumhur- Zulüm ittifakı devrilir ve yaptığınız hukuk dışı işlemlerin hesabını yargı önünde verirsiniz. Biz hukuktan başka bir şey talep etmiyoruz ama hukuksuzluk yapanlara da bu hatırlatmayı yapmaya da devam edeceğiz. Bunu da buradan herkes çok iyi bir şekilde bilsin!
Size bir örnek vereyim, bugün gazetelere yansıdı. İşkencecileri hatırlatır! Türkiye’de işkence bir gerçek. İşkence yapanlar şu anda kendilerini çok rahat hissediyor. Mehmet Eymür çıkmış işkence yaptığını söylüyor ve onu yargılayan tek bir savcı çıkmıyor! Bugün Arjantin’de ne oldu biliyor musunuz? Eski işkencecilerden birisi evine yapılan baskında ki gizleniyor ve saklanıyordu, devir değişmişti. Evinde yakaladılar, yatak odasındaki dolaba saklanmış. Fotoğraflarını görebilirsiniz. Dolabından çıkan eski bir işkencecinin fotoğrafı yansıdı bugün medyaya. Biz hatırlatıyoruz, az kaldı! Şimdiki işkenceciler de yarın yargılanacaklar! Bunu çok iyi bilsinler, çok iyi!!!
Geçen sene bu zamanlar ben Türkiye’deki çıplak arama gerçeğini gündeme getirdim, bize yönelik AK Partili Grup Başkanvekili Özlem Zengin ve diğer Grup Başkanvekilleri, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakaret, küfür, tehdit demediklerini bırakmadılar. Güya Türkiye’de çıplak arama yokmuş, ben iftira ediyormuşum, teröristlik yapıyormuşum! Her türlü hakareti yaptılar ki onların hepsi şu anda hukuk önünde, cezalarını ödeyecekler. Biz bize söylenen hiçbir şeyi cezasız bırakmayacağız, hukuk önünde bu yargılamalar şu anda devam ediyor bunu da halkımıza söyleyelim. Biz bu konuları, ihlalleri, çıplak aramayı gündeme getirdiğimiz için uyduruk bir yargılama sonucu, Yargıtay’da cezamız onandı, Meclis’te kararımız hızlıca okundu ve cezaevine atıldık. 96 gün cezaevinde kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi ile geri geldik, şu anda yine Meclis’teyiz. Bize bunu yaptılar ama şu anda ne oldu biliyor musunuz? 2 gün önce, bu devlet yine aynı Adalet Bakanlığı bir yönetmelik çıkardı; dün çıplak aramayı inkar eden, bunu söyleyen bizlere iftiracı, terörist diyenler “Yeni çıkardığımız bir yönetmelikle çıplak arama ibaresini değiştirdik, onun adını detaylı arama yaptık. Yönetmelikte değişiklikler yaptık. Çıplak yerine detaylı yazıyoruz artık.” Hiç mi utanmıyorsunuz? Hiç mi yüzünüz kızarmıyor? 11 ay önce çıplak arama yok diye avazınız semalara yükseliyordu. Şu anda kalkıp; “Türkiye’yi demokratikleştiriyoruz.” Diye yönetmeliği değiştiriyorsunuz, çıplak arama kelimesini değiştiriyorsunuz ve onu da makyaj amacıyla yapıyorsunuz. “Detaylı aramaya çeviriyoruz.” Diyorsunuz. Bu nasıl bir hayasızlıktır! Daha dün çıplak aramayı yüzbinlerce insana yapılan bu hayasız aramayı gündeme getirdiğimiz için bana ve partime etmediğiniz hakaret kalmadı şimdi hiç utanmadan kalkmışsınız bunu kabul ediyorsunuz, yönetmelikten çıkardık diyorsunuz. Dün de vardı yönetmelikte, bugün çıkarmanız yarın yapmayacağınız anlamına gelmez. Biz sizin zulmünüzü, yalanlarınızı, iftiralarınızı çok iyi biliyoruz, tüm bunlara karşı mücadeleye devam edeceğiz arkadaşlar.
Bugün salonumuzu dolduran ve büyük bir dikkat ve itinayla toplantıyı takip eden tüm arkadaşlarımıza, misafirlerimize, kadın, erkek ve gençlerimize çok teşekkür ediyorum. Değerli sanatçımız Pınar Aydınlar aramızda, müzikleri ile bizi coşturacak ve güzel bir gün yaşamımıza destek olacak. Kemal Bülbül vekilimiz aramızda, biz de geçtiğmiz aylarda Antalya’daydık orada güzel bir toplantı yapmıştık, şimdi de kendisi aramızda hep birlikteyiz, hep birlikte olmaya devam edeceğiz, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Yorumlar