2007-06-11 00:00:00

133. Hafta   Başörtüsüne  özgürlük  açıklamasında açılış konuşmasını yapan   MAZLUMDER  Kocaeli Şube başkanı  Ömer  Faruk  Gergerlioğlu  Antalya’da 2. si yapılan  Başörtüsüne özgürlük konulu basın  açıklamasında emniyet yetkililerinin katılımcıları  gözaltına almalarını  kınayarak  yapılan engellemenin kabul  edilemez olduğunu vurguladı.İzmit’te de  aynı engellemelerle  önceden  karşılaşdıklarını  ve emniyetin görevinin sivil toplum etkinliklerinin  güvenliğini  sağlamak olduğunu ,   engelleme yapmanın   ise  zorbalık olduğunu  vurguladı.

 

Ayrıca  Kocaeli  emniyet müdürünün de  daha  önce  başörtüsü'ne özgürlük  yürüyüüne  müdahale ettiğini hatırlatarak   bu   görevini  unuttuğu  için geçtiğimiz    hafta izmit’te düzenlenen  mitinglerdeki    bomba  patlama hadiselerinin  olduğunu  belirterek müdürü  asli görevine  davet  etti.

 

Ayrıca  geçtiğimiz hafta  Cumhuriyet bayramı dolayısıyla düzenlenen  törenlerde protokolde ve resepsiyonda  milletvekilinin  başörtülü  eşinin  olmasından  dolayı  protesto ederek  diğer  askerlerle  beraber  töreni  terkeden komutan’ın  davranışı eleştirilerek , Cumhur’a karşı  gelmemesi gerektiği ve din  düşmanlığının halk  tarafından  hoş karşılanmadığı belirtildi.Ayrıca İstanbul’da bir  dershane  öğrenci  servis minibüsünün  içinde  15  yaşında  başörtülü bir   öğrenci  var diye askeri lojmanlara alınmaması şiddetle protesto edilerek  halkın vicdanını  sızlatan  bu  olaylara karşı durmanın önemine değinildi ve  başörtüsüne özgürlük  basın açıklamalarına  katılımın  artması istendi.

 

Daha sonra133. hafta basın  açıklamasını  MAZLUMDER  Kocaeli şube üyesi  Halil demir yaptı.Demir: “Ahzab ve Nur surelerini başlarına taç ederek yaşamın herhangi bir alanın da, herhangi bir gerekçeyle önümüze sürülen bu dayatmayı kabullenmeyerek mücadele büyüten kardeşlerimiz! Bizler; başımızdaki bunca dayatmaya rağmen, ödediğimiz bunca bedele rağmen üzülmüyoruz mahzun olmuyoruz… Çünkü bizler biliyoruz ki hak karşısında tüm zalimler ve zalimlikler er yada geç zelil olacaktır. Çünkü bizler biliyoruz zulüm ilelebet payidar kalmayacaktır… Çünkü bizler biliyoruz zulüm ile abat olanın ahiri berbat olacaktır…

Bu çizgiden hareketle bizler hak davamızın mücadelesini bir çocuğu sakınıp büyütür gibi büyüttük ve adadık onu hürriyete.

Yıllardır başörtüsü yasağıyla ötelenmek tecrit edilen bu kesime karşı başı örtülü bir cumhur başkanı eşinin olması da hala bu ülkedeki bazı at gözlüklü kesimin tipini değiştiremedi. Birileri ellerini taşın altına koymaktan kaçarken, öbürleri de başörtüsünün girdiği alanlara girmekten köşe bucak kaçıyor. 29 Ekim resepsiyonlarında “krizsiz” çözülmek amacıyla bir biriyle “rastlaşmayan” iki kesim bu kaçışını daha ne kadar sürdürecek? İster beğenirsiniz ister beğenmezsiniz bu ülke gerçekliğidir ve başörtüsü bir takım statüko yasa ve yönetmelikleriyle engellenemez. Halk gerçekliği göz ardı edilerek, yüzleşmeksizin bu tavrınızı sürdüremezsiniz. Gözünüzün önünde olan halk bu yasağı çözmedikçe sizlerin “kamusal alan”,  “resepsiyon” krizlerinize inat burada kalacaktır.

Yaşanan son gelişmeler Türkiye’nin sivilleşmesi yolunda atılabilecek önemli adımlara gölge düşürdüğünü görmekteyiz. Kuzey Irak’a yapılabilecek muhtemel bir operasyon bütün enerji ve olanakları o noktaya kanalız etmektedir. Yaşanan gelişmeler kişi hak ve özgürlüklerini temel alabilecek bir Anayasa olması ihtimalini yok etmemesini umuyoruz. Ekonomik ve hukuki gelişmeler için çaba sarf edildiği bir zamanda Türkiye’yi bataklığa götürecek ve dış güçlerin tetiklemesiyle de bir iç çatışma olasılığına karşı halkımızı duyarlılığa davet ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin korunması kollanmasının yanında bir etnik kimlik savaşının bizlerin ne düşüncesiyle neden inancıyla bağdaşmadığını ve buna taraf olmayacağımızı belirtiyoruz.

Hak ve özgürlüklerimiz kanla beslenecek olgular değildir. Ve savaş kadınlarımızın, çocuklarımızın, annelerimizin, kardeşlerimizin ve bizlerin asla arzu ettiği bir şey değildir. Zaman daha çok ellerimizi birbirine kenetleme zamanıdır. Gün birlik günüdür… Bizim üzerimizden bize rağmen hesap yapan güçler Dünyayı kan gölüne çevirip emellerine ulaşacağı hayalleri ancak hüsranla sonuçlanır. Bunun için her fert kardeşinin eline daha sıkı sarılmalı ve bunun için tüm zalim ve zalimliklere dur demelidir ve bizlerde yine bunun için haftaya da yine buradayız…”dedi.

 

Yorumlar