2008-03-26 00:00:00

TOPLUMSAL  DÜZEN,  MİLLETVEKİLİ  ELİ  SIKILMAMAKLA MI  SAĞLANIR?

 

Partiler, dernekler  ve  bunların organize  ettiği toplantı  ve  gösteriler  demokratik hukuk Devletinin  vazgeçilmez   yansımalarıdır. Sosyal   düzenin  sağlanması  için  toplumsal  olaylarla  ilgili  yasalar    çıkarılmıştır. Demokratik bir toplumda  yasalar,  idareciler tarafından  halkın  boynuna  geçirilmiş  tasmalar olarak  görülmemelidir.

ABANT İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ), “Yurtsever Cephe” üyesi bir grup öğrencinin rektörlükten izin almadan Irak’ın işgalinin 5’nci yılı nedeniyle açıklama yapmak istemesi üzerine, özel güvenlikçilerin   tekme tokat öğrencilere saldırdığı , Özel güvenlik görevlilerinin  yere yatırdıkları öğrencileri dövdüğü,  olaylara müdahale eden jandarma’nın, öğrencilerin kendilerine saldırması üzerine cop ve tüfek dipçikleri ile müdahalede bulunduğu basına yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır.Şiddet içermeyen  bir gösteriye  böylesine  sert bir müdahale  Üniversite yönetimi tarafından   yapılmıştır.Öğrencisi’nin  sivil gösterisinden  korkan bir  Üniversite,  ulaşması  gereken  çoğulculuğun tersine tektipleştirilmiş bir  öğrenci  kitlesi  üretmeyi mi   amaçlamaktadır?Eğitim  kurumları  arasında kendini  ifade  etme  açısından en özgür  bir  yer olması  gereken  Üniversitedeki  bu  olayı  kınıyor  ve  bir daha    hangi  kesimden  olursa olsun    hiçbir  öğrenciye  karşı tekrarlanmamasını  diliyoruz.

Ayrıca  Nevruz  kutlamaları’nda da  aynı  idari  mentalite  ile  karşılaşıyoruz. Hassas  bir  konuda  kendi  isteğini  dayatan,  esnek   olma  becerisi  göstermeyen  ve bunu  düşünmeyen  bir idari   mentalite  ile   yine  karşılaştık. Bilindiği  gibi  bazı  illerde miting tertip komitelerinin  talep  ettiği  gün  ve  yerlerde  miting’e  izin verilmemesi önemli bir gerginlik  oluşturmuş  ve  sonuçta önemli  olaylar  olmuştur.Birçok  ilde  herhangi  bir  asayiş  olayı oluşmadan  kutlanan  Nevruz  niçin bazı  illerde  büyük  kargaşaya yol açan  olaylarla  sonuçlanmıştır?Mitinglerin günü  ve  yeri  için    İdari  makamlar   niçin böylesine  sert bürokratik bir  tavır  takınmıştır?İdarecilerin görevi  yasaları katı bir şekilde uygulamak mı yoksa    hassas  olduğu  bilinen  konularda gerginliği azaltacak  tavırlarla   mutedil  davranmak mıdır?

Güvenlik  kuvvetlerine  taş  atarak  suç işleyen  göstericileri  can  kaybına yol  açmayacak dağıtma  yolları varken,  orantısız  güç kullanarak  dağıtma niçin tercih edilmiştir? İdari makamlar, Siirt  Emniyet müdürü  Cumali  Aydın gibi  milletinvekilleri’nin  elini  sıkmayarak mı  toplumsal düzeni gerçekleştirmeyi  düşünmektedir?

Ülkemizde her zamankinden  çok   demokrasiye ihtiyaç  duyduğumuz bu günlerde bu  tahammülsüzlük ve  esnek  olmayan  idari  uygulamalar  ve tutumların  toplulukları  terörize  edeceği    ve  provokasyonlara   açık  hale  getireceği  hiç  akla  gelmiyor mu? 22.03.2008 tarihinde yetkili makamları daha  dikkatli  olmaları  hususunda uyardığımız  “kamu idaresi nevruz kutlamalarına önyargılı davranmamalıdır” açıklamasındaki kaygılarımızın  gerçekleştiğini  gözlemlemek son  derece  üzücüdür. İçişleri Bakanlığı’nın  sorumlu idari  yetkililer hakkında biran  evvel   soruşturma  başlatmasını  bekliyoruz.

 

MAZLUMDER  Genel  Başkanı

Ömer Faruk  GERGERLİOĞLU

 

Yorumlar