25 Kasım 2019

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
    Sayın Bakanım ve yargı üyeleri; hoş geldiniz.
    Yargıda ciddi bir şekilde siyasallaşma olduğu apaçık ortada. Ahmet Altan, Selahattin Demirtaş, Alparslan Kuytul davaları başta olmak üzere, yargıda siyasallaşmanın izlerini çok önemli bir şekilde görüyoruz. Avukatlar, avukatlık mesleği… Müvekkillerinin kimliğine göre insanlar yargılanabilmekte ve tutuklanmaktadır, böyle birçok vaka vardır, Selçuk Kozağaçlı bunlardan biri.
    Hastane sevkleri son derece sıkıntılı, gecikmeli oluyor. Beş altı ay diş ağrısıyla bekleyen insanların sevkleri olabiliyor. Deniz Hakan Şen 45 kez dilekçe verdikten sonra sevk edilebildi ve mide kanseri olduğu anlaşıldı, geçen seneki bir vakaydı, bire bir takip etmiştim. Ve tek kelepçeyle bile değil, çift kelepçeyle sevkler yapılıyor. Bunu İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak ziyaret ettiğimiz cezaevlerinde birçok mahkûm ve tutukludan dinledik. “Hayvan gibi sürükleniyoruz.” diyorlardı. Çok gayriinsani bir görüntüydü gerçekten.
    Yine, mahkûm koğuşları çok az. Koca Ankara’da, başkentte bile maalesef 1 tane mahkûm koğuşu var hastanelerde. Bu da çok büyük yığılmalara neden oluyor, hâlen çözülebilmiş değil. Sanırım, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında bu belirsiz bir durumda, yetki karmaşası var.
    Ağır hasta mahpusların tahliye edilmemesinde çok önemli sıkıntılar var. İnfaz ertelemede geciken çok önemli kararlar var ve tabutta tahliyelere çok rastladık. Bunlardan biri, Antalya L Tipi Cezaevinde, Şerif Ağu infaz erteleme almasına rağmen, böbrek nakli olmasına rağmen hemen ameliyat sonrası cezaevine nakledilen bir hastaydı ve infaz erteleme verilmemişti, inanılmaz vakalar. Yine bir başkası, İbrahim Akbaba, infaz erteleme verilmesi gerekiyordu, SEGBİS’le duruşmada kalp krizi geçirerek vefat etmişti, yaşlı ve ağır hasta bir kişiydi. Bunun gibi binlerce vaka var maalesef. 5275 sayılı Yasa’nın 116’ncı maddesi uygulanmıyor maalesef. Birçok vakada bu böyle oluyor.
    Hamile ve yeni doğum yapmış yüzlerce kadın bu dönem içinde cezaevlerindeydi, OHAL döneminde bir rekor kırdı ve hâlen de hamile kadınların bir kısmı cezaevlerinde, emziren kadınlar cezaevlerinde. 780 anne çocuğuyla, bebeğiyle beraber cezaevlerinde. Bu, dehşet verici bir rakam. Yine, hamile kadınlar hâlen var. 780 bebek ve çocuk, cezaevinde dedik. Anne baba tutukluluk çok vahim. Anne babası tutuklu ve cezaevi dışında binlerce çocuk var, büyük bir perişanlık çekiyorlar -bize yansıyor- psikolojik sıkıntılar çekiyorlar, neslimizi tehdit ediyor, çok büyük bir deprem geliyor, haberiniz olsun.
    Yine, KHK’li avukatlara ruhsat verilmesi konusunda geçen yıl makamınızda sizinle görüşmüştüm. Beraat edenlerin avukatlık ruhsatı alabileceğini söylemiştiniz. Aradan bir yıl geçti ve maalesef vermiyorsunuz, karşı davalar açıyorsunuz bu sözünüze rağmen, inanılmaz bu.
    Cezaevlerinde doluluk oranları çok yüksek. Nakiller patlamış durumda. 80 bin fazlalık var ve nakiller konusunda çok büyük sıkıntılar yaşanıyor, insanlar büyük dramlar yaşıyor. Diyarbakırlı biri mesela Edirne Cezaevinde olabiliyor. Ben cezaevi ziyaretinde dört yıldır babasının kendisini ziyaret edemediği vakaları duydum, inanılmazdı. Çok büyük dramlar yaşanıyor cezaevlerinde, maddi manevi büyük sıkıntılar yaşanıyor.
    Yine, 2018 ve 2019, cezaevi ziyaretleri sırasında en fazla trafik kazalarının olduğu bir yıl oldu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER – Evet, Sayın Gergerlioğlu, lütfen tamamlar mısınız.
    Buyurun.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Çocukların açık görüş ziyaretleri ve telefonları hafta içi olduğu için okullarından kalmaktalar, bu çok büyük sıkıntılara neden olmakta.
    Yine, çok ilginç bir rekor kırıyorsunuz. Milletvekili olduğumdan itibaren birçok aydın, düşünce insanı ve partim milletvekillerini ziyaret noktasında size defalarca dilekçe vermeme rağmen izin vermiyorsunuz. Dört yüz yirmi gün olmuş, bu büyük bir rekor, ziyaret ettirmiyorsunuz. Benim anayasal hakkım, tüm milletvekillerinin anayasal hakkı ve maalesef buna izin verilmiyor.
    Yine, Bakanlığınıza en çok soru önergesi veren vekillerden birisiyim ama en az cevap alan vekillerden birisiyim. İnanılmaz bir şekilde cevap vermeyerek işi geçiştirmeye çalışıyorsunuz. Bunlar kabul edilecek hadiseler değil. Mesela, bazı hasta tutukluluklarla ilgili çok vahim belgeler var elimde. Mesela, bakın, Muzaffer Özcengiz, ölümünden dört gün önce Tokat Cezaevine bir mektup yazmış.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Bir dakikada toparlayacağım. Bakın, çok önemli bir belge bu.
    BAŞKAN – Lütfen tamamlayın.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Bakan, lütfen bakın; şu mektup, bir ölüden mektup. Tokat Cezaevinde aslında genel yoğun bakıma yatırılması gereken bir hasta -ben doktorum, biliyorum CRP’si 290 civarında- değil genel yoğun bakım, hastaneye yatırılmadan cezaevine yollandı ve bu kişi ölümünden dört gün önce bu mektubu yazdı. Feryat etti “Ölüyorum burada.” diye. Cezaevi yetkilileri umursamadı ve dört gün sonra öldü. Bundan bir sene önce Tarsus Cezaevinde de Halime Gülsu -yine âdeta ilahi bir uyarı Bakanlığınıza ama umursamıyorsunuz- ölümünden yine dört gün önce bir mektup yazdı “Ölüyorum ben burada, ilaçlarım verilmiyor.” dedi, yine umursanmadı ve bu 2 vaka hakkında tek bir soruşturmanız yok, tek bir açıklamanız yok. Birisi için on dokuz aydır soruyorum, cevap vermiyorsunuz; öbürü için yedi aydır soruyorum, cevap vermiyorsunuz. Başka ülkelerde olsa bakanlar istifa eder, âdeta hükûmetler düşer çünkü o kadar vahim ki şu mektubu okuyun, bir insanın ölümden dört gün önceki feryatları bunlar.
    Yine, Nesrin Gençosman… Ordu Efirli Cezaevinde aynı vaka cereyan etti.
    Teşekkür ediyorum.

SORULARIM

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Bakanım, Van Barosunun Beşikdüzü Cezaevi için hazırladığı, Diyarbakır Barosunun Elâzığ Cezaevi için hazırladığı işkence raporları için
    niye bir açıklama yapmıyorsunuz?
    Cezaevlerindeki hamile kadınlar, çocuklu kadınlar ve 780 bebek ne zaman özgürlüklerine kavuşacak? Bu konuda çok büyük sıkıntı var.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Yine az evvel size ölümünden dört gün önce dilekçesini verdiğim Muzaffer Özcengiz ve şu anda da yine Halime Gülsu’nun mektubu, ölümünden dört gün önce yazdığı ve cevap alamadığı dilekçesi, size vereceğim. Bunlar hakkında ne işlem yapacaksınız?
    Yine Nesrin Gençosman orada E tipi cezaevinde geç sevk yüzünden vefat etmişti. Bunun için bir açıklama var mı?
    Yine Şerif Mesutoğlu Siverek Cezaevinde açlık grevinde.
    BAŞKAN LÜTFİ ELVAN – Lütfen bitirin, olur mu?
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Tamam.
    Ve B vitamini alamıyor, oldukça kötü durumda, ölüme doğru ilerliyor, ne yapıyorsunuz?
    Mustafa Koçak İzmir Cezaevinde açlık grevinde, bunun için ne yapıyorsunuz?

YouTube

Yorumlar