YSK’nın KHK kararını değerlendiren kendisi de KHK’lı olan Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da alınan kararın kanunsuz olduğuna dikkat çekti.

Gergerlioğlu, “Bu karar tamamen hukuk ve anayasa dışı bir karar. Bizler milletvekili olarak seçildik ve TBMM’ye girmemizde bir engel olmadığı, YSK kararıyla açıkça ortadaydı. Yine bir seçim yapıldı ve belediye başkanlarının da görevlerine başlamaları gerekiyordu, ancak siyasi bir takım müdahalelerle, bu YSK engelleri geldi maalesef. Anayasa’nın 67. maddesi, seçme ve seçilme hürriyetinin tüm vatandaşlar için olduğunu söyler ve mahkumiyet vb. hususlarda bu engellemenin yapılabileceği belirtilir. Ancak bu şekilde bir engelleme yani ‘KHK’lı olmak’ şeklinde bir madde Anayasa’da yazmıyor. OHAL geçici bir süreler içindir ve OHAL bitmiştir. Bu olağanüstü hal KHK’larıyla Anayasa’nın temel ilkelerini çiğneyici tarzda ibareler konulmuştur. Örneğin, ‘KHK’lıların kamu hizmeti göremeyeceğine dair ifadeler… Bu ifadeler de yanlış yorumlanmaktadır. Anayasa’nın temel ilkeleri kale alınmıyor, OHAL ile ilgili maddeler esas alınıyor, bu temelde bir yanlıştır. Anayasa’nın temel ilkeleri ana maddeleri varken OHAL’le ilgili geçici maddelerin kullanılması yanlıştır” diye konuştu. 

Seçme ve seçilme hürriyeti gasp edildi

Gergerlioğlu açıklamalarına şöyle devam etti; “Bu KHK’ların da zaten Anayasa’ya aykırılığı devam etmektedir. Hep söylüyoruz Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesi gerekiyordu. Bu OHAL KHK’ları Anayasa’ya aykırı oluşturulmuştu. Anayasa’ya aykırı oluşturulan OHAL KHK’larıyla Anayasa’nın ana maddelerini iptal eden bir tavır içerisine girildi. Vatandaşın temel hakkı olan, seçme ve seçilme hürriyeti gasp edilmiş oldu. KHK’lılar için zaten gasp her alanda vardı. Çalışma hayatı, eğitim hayatı, seyahat hakkı ve benzeri birçok alanda gasp edilen haklarına yeni bir gasp olarak da seçme ve seçilme hürriyeti eklenmiş oldu.

YSK bu adayların seçime girmesine izin verdi

İkinci bir husus da, siz YSK olarak bu kişilerin aday olmasına izin vermişsiniz. Aday olmuş, seçime girmiş, aday olmazsın dememişsin. Bunun için gereken tetkik süreci geçmiş ve bunu yapmamışsın, bu kişi maddî ve manevî her alanda gayret sarf ederek bu seçime giriyor ve bu seçimi kazanıyor. Bu kazanmayı iptal etmek aslında bir tazminat hakkı da doğurur. Hem parti için hem kişi için. Bakın bu çok önemli, aylarca uğraşıyorsunuz, maddi ve manevi bir kazanç elde ediyorsunuz ve keyfi, gayri hukuki bir şekilde o hakkınızın olmadığı size tebliğ ediliyor. Bu da bir büyük gasp. Seçilmişsiniz, ikinci olan aday da siyasî iradeye hakim tarafın bir adayı. Örneğin Diyarbakır Bağlar’da birinci aday yüzde 70 oy almış ve ikinci aday ise yüzde 25 oya sahip, büyük bir fark atılmış ama halkın iradesini yüzde 70 oy alan değil yüzde 25 oy alan temsil edecek. Bu da vicdanları kanatan bir husus. Kabul edilebilecek bir tavır değil. 

Tamamen çifte standart 

Milletvekili ve belediye başkanı ayrımını nasıl yapacaksınız? İkisini de millet seçmiyor mu? Kamu hizmeti açısından ne gibi bir farklılık olabilir? Milletvekilliği kamu hizmeti değildir gibi ifadelerle açıklanmaya çalışılıyor YSK, belediye başkanlığı için kamu hizmetidir açıklaması yapıyor. Madem bu açıdan bakacaksınız, milletvekili kadar kamu hizmeti yapan başka bir yer var mı? En üst düzeyde kamu hizmeti yapıyoruz. Adı üzerinde milletvekili, millete en üst düzeyde hizmet etmeye çalışan, yasama görevi yapmaya çalışan, farklı bir iş yapmıyorsunuz ki… sonuçta, belediye başkanları da, biz vekiller de millete kamu hizmeti yapıyoruz. Maalesef, zamana göre keyiflerine göre, istedikleri gibi evirip çeviriyorlar. Tamamen çifte standart. YSK’ya Bağlar’da ikinci olan aday itiraz ediyor ve bu itiraz neticesinde YSK böyle bir karar alıyor. Bu durum iktidarın YSK üzerindeki etkisini de göstermektedir. 

OHAL bitmiştir, kararları da geçicidir

Öte yandan 18 Temmuz 2018’de OHAL’de bitmiştir. OHAL döneminde alınan geçici kararları esas almak yine Anayasa’ya aykırıdır. Bir de şu husus var; KHK’lar tam olarak yargılanmış değil ki, KHK sürecini bitirmiş değilsiniz ki, bu kişiler hakkında hüküm veriyorsunuz. KHK’lılar şuanda OHAL Komisyonu’nda, komisyondan sonra yargıya gidecekler. Ve bu kişilerin çoğu da görevlerine iade edilebiliyor. Ön yargıyla potansiyel suçlu ilân ederek zaten ihraç etmişsiniz, şimdi yargı süreci bitmeden Anayasa’yı çiğneyerek hakkını gasp ediyorsunuz.”

HABER: ÜLKER YILMAZ CABA

ulkery.caba@hotmail.com

Yeni Asya

Yorumlar