11 Aralık 2019
HDP
GRUBU ADINA ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; konuşmama başlıyorum, “Komisyon yerinde.” demiştiniz
ama Sayın Bakanlar yerinde yok çünkü onlara yönelik sözlerim var.
Değerli arkadaşlar, Adalet Bakanlığı üzerinde
konuşacağım. Adalet Bakanlığı ihlal rekorları kırıyor, İçişleri Bakanlığı ihlal
rekorları kırıyor. Bu 2 Bakanlık ihlalde birincilik konusunda yarışıyorlar.
İçişleri Bakanlığı ifade özgürlüğü, gösteri özgürlüğü konusundaki her türlü
ihlale imza atıyor, işkence ve benzeri hadiseler konusunda her türlü ihlale
imza atıyor. Adalet Bakanlığı cezaevlerindeki binlerce ihlal konusunda hiçbir
şey yapmıyor ve bunları örtbas ediyor değerli arkadaşlar.
Bakın, üçüncü olarak da ihlal konusunda yarışan bir
başka Bakanlığı size söyleyeyim: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı.
Neden bu Bakanlık. Çünkü bu Bakanlığın yaptığı suçlara maalesef Mecliste Cumhur
İttifakının oylarıyla kabul edilen bir yasada ortaklık etti. Eski adıyla
Kombassan, yeni adıyla Bera Holdingin ortakları mağdur edildi, 72 bin kişinin
açtığı davalar bir yasayla düşürüldü. Yine, bakın, bu kişiler bir platform
kurdular ve bu kabul edilen yasaya yönelik bir büyük mücadele başlattılar çünkü
on binlerce kişinin hakkı hukuku çiğnendi.
Yine, OHAL döneminde hakkı hukuku çiğnenen, SGK’den
ihlal alan insanlar bu konuda yaptıkları başvurular geri çevrilmek üzere SGK’ye
yasal zırh getirildi. Şimdi Adalet Bakanlığını görüşüyoruz ama Adalet
Bakanlığının adaletle ilişkisi yok çünkü bunu açık örneklerle sunuyoruz, her
zaman da sunuyoruz. Adalet Bakanı, geçen sene de söyledim, hem bağlı bulunduğu
parti hem de Bakanlığı açısından adaletle ilişkisi olmayan bir Bakanlık
maalesef. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da yaptığı ihlallere
maalesef Cumhur İttifakı ortaklık etti.
Değerli arkadaşlar, cezaevlerinde durum çok kötü,
Adalet Bakanlığı bunu biliyor ve hiçbir şey de yapmıyor; doluluk, nakil, iaşe
konuları, turnikelerdeki sıkıntılar, mahremiyet konusu, kötü muamele, kitap
hakkının engellenmesi, sohbet, görüş süresinin kısıtlılığı gibi konularda çok
büyük sıkıntılar var. Sıcak-soğuk su kısıtlılığı var ve bunlar hâlen devam
ediyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar TİHEK (Türkiye İnsan Hakları
ve Eşitlik Kurumu) Adalet Bakanlığı gibi içinde insan hakları ve eşitlik
olmayan bir kurum. Neden? İnsan hakları örgütleri, bu Kurum kurulurken, Paris
Prensipleri’yle uyumsuzluğu koruyan ve dahası, bütünüyle insan haklarının
korunması amacından uzaklaşan bu Kurum hakkında önemli itirazlarda bulunmuştu.
Buna rağmen bu Kurum kuruldu. Size bir istatistik vereyim. 2019 yılında
binlerce insan hakkı ihlali yapıldı, bu Kurum Türkiye’de kaç tane ihlal bulmuş
biliyor musunuz? 4 tane, 4 tane ihlal bulmuş. Bu Kurum, Türkiye’de binlerce
kişiye işkence yapılıyor, susuyor; gözaltında kötü muamele yapılıyor, susuyor;
cezaevleri konusunda susuyor; anne baba tutuklulukları konusunda susuyor;
hamile kadınların tutukluluğu konusunda susuyor.
Bakın, daha geçen günlerde HDP Kocaeli teşkilatımızdan
15 kişi tutuklandı. Bu kişiler öyle abuk subuk gerekçelerle tutuklandı ki
kendilerine bir fotoğraf gösterilip, işte, halay çekmişsin… Bu, suç olarak
gösterildi. Parti yöneticileriyle telefonda görüşmüş, örgüt konuşması gibi
gösterilerek anne baba tutuklandılar. Anne baba, Emine ve Mehmet Karaslan çifti
tutuklandığı için 3 çocuğu ortada kaldı. Mekiye Aydın tutuklandı, 4 çocuğu var,
bu abuk subuk suçlamalardan dolayı ortada kaldılar.
Değerli arkadaşlar, yine, bakın, hamile tutuklulukları
konusunda TİHEK bir şey diyor mu veyahut da anne baba tutukluluklarında? Daha
iki gün önce, İnsan Hakları Günü’nde -dün oldu bu olay- anne babanın tutukluluğu
sonucunda bu 3 çocuk kimsesiz kaldı, ortada kaldı. Hamile kadınlar tutuklandı
daha iki gün önce. OHAL döneminde yüzlerce hamile kadın tutuklandı. Biz bunları
Adalet Bakanlığına sorduğumuz zaman “O, yargının işidir, biz
karışamayız.” diyor ama Ahmet Altan kararında, Selahattin Demirtaş
kararında, Osman Kavala kararında, Alparslan Kuytul kararında pek rahat bir
şekilde müdahale edebiliyordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Gergerlioğlu, tamamlayın sözlerinizi.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Değerli arkadaşlar,
TİHEK dalga geçilen bir kurum. Hatay Cezaevinde bir ihlal konusunda ceza
verilmiş; mahpus, başvuru yaptığı için cezaevi tarafından cezalandırılmış yani
cezaevi TİHEK isimli kurumla dalga geçmiş arkadaşlar. TİHEK’in yöneticileri
niye bunlara ses çıkarmıyor? İşte “Bize FETÖ’cü, PKK’ci denir.” diye
mi ses çıkarmıyor?
Değerli arkadaşlar, insan hakları alanında çalışan bir
kişiyim, yıllardır çalışıyorum, MAZLUMDER’in Genel Başkanlığını yaptım, ayrım
gözetmeksizin her kesimden insanın uğradığı haksızlığa karşı çıkıyorum ve
çıkmaya da devam edeceğim.
Dün, başörtüsüne karşı yapılan zulümleri karşı en başta
yıllarca mücadele eden bir insandım, şimdi de başörtüsüyle yapılan zulümlere
karşı şiddetle mücadele eden bir insanım, böyle olmam gerekir çünkü
yaptıklarınız insanları dinden soğutuyor. Çok büyük suçlar ve günahlar
işliyorsunuz değerli arkadaşlar. Eğer biz bunları söylemezsek tarih, toplum,
hukuk ve din bizleri affetmez. (HDP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
Yorumlar