YSK’nin ‘seçilebilir’ dediği KHK’li milletvekilleri, KHK’li belediye başkanlarına mazbata verilmemesini değerlendirdi.Derya OKATAN

ARTI GERÇEK – 11 gündür gözler İstanbul seçimlerindeyken, Yüksek Seçim Kurulu’ndan HDP’nin kazandığı 5 ilçe ve 1 belde için şoke edici bir karar geldi. YSK, Diyarbakır’ın Bağlar, Van’ın Edremit, Tuşba, Çaldıran, Erzurum’un Tekman ilçeleri ile Digor’un Dağpınar beldesinde seçilen belediye başkanlarının KHK ile mesleklerinden ihraç edilmiş olmalarını gerekçe göstererek mazbatalarını vermeme kararı aldı. YSK kararına göre mazbatalar, seçimlerde ikinci sırada yer alan AKP adaylarına verilecek.

Belediye başkanları ile ilgili kararın gerekçesi henüz açıklanmadı. Ancak YSK, Doğanşehir’de Kadılı Mahallesi Muhtarlığına seçilen Hüseyin Arslan’ın mazbatasını da KHK ile meslekten ihraç edildiği için vermemiş ve gerekçesini de “692 ve 697 Sayılı KHK’lar gereğince kamu görevinden çıkarılan kişilerin mahkumiyet kararı aranmaksızın bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceği…” şeklinde açıklamıştı.

KHK’LİLER NE YAPAMAZ?

KHK ile ihraç edilenlere dair tedbirler, 7 Şubat 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 686 sayılı  KHK’nın 1. Maddesinin 4. fıkrasında düzenleniyor. İlgili madde şöyle: “Birinci fıkra gereğince kamu görevinden çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler…”

Yüksek Seçim Kurulu, Kaboğlu ve İslam kararında işte bu maddeye atıf yaparak, KHK ile ihraç edilmenin, milletvekili seçilmenin önünde engel olmadığına karar vermişti. Bu kararın belediye başkanları için de geçerli olduğu yorumu yapılıyor.

YSK ‘MEMUR GİBİ GÖRÜLEMEZ’ DEMİŞTİ

KHK ile ihraç edilen akademisyenler Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Prof. Dr. Cihangir İslam’ın 24 Haziran’da milletvekili seçilmelerinin ardından yapılan itirazı değerlendiren YSK, 28 Mayıs 2018 tarihinde şu kararı vermişti: 

“686 sayılı KHK’de yer alan “kamu hizmetinde istihdam edilemezler” kuralı, KHK ile görevinden çıkarılanların idarenin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin görülmesinde çalıştırılamayacakları anlamına gelmekte olup, milletvekillerinin idarenin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetini gören memur ve diğer görevliler kapsamında değerlendirilemeyeceği tartışmasızdır. Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; Anayasanın 76., 2839 sayılı Kanunun 11. maddesindeki, kamu hizmetlerinden kısıtlılık halinin mahkeme kararına dayanması gerektiği, ilgili hakkında kısıtlılığa ilişkin herhangi bir mahkeme kararı bulunmadığı, 686 sayılı KHK’nin 1. maddesinin (2). fıkrasındaki düzenlemenin de milletvekilliğini kapsamadığı anlaşılmakla, itirazın reddine karar verilmesi gerekmiştir.”

İBRAHİM KABOĞLU: KHK SEÇİLMEYE ENGEL DEĞİLDİR

CHP İstanbul Milletvekili, Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’na göre, YSK bu karar ile yetkisi olmadığı halde seçilme engellerini genişletiyor.

Artı Gerçek’e konuşan Kaboğlu, “YSK kararının Anayasa’ya açıkça ve çok yönlü olarak aykırılıkları söz konusu” dedi, ilgili maddeleri hatırlattı: “Başlıca Anayasa maddeleri şunlardır: Mahalli İdareler (md. 127); milletvekili seçilme yeterliliği (md.76); seçimlerin genel yönetim ve denetimi (md.79); seçme ve seçilme hakları (md.67); Anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı (md.11) ve egemenlik (md.6).”

“YSK, seçimlerin düzenli ve güvenli bir biçimde yapılmasını sağlamakla yükümlü olup (md.79), seçmenlerin iradesine geçme hak ve yetkisine sahip değildir (md.67)” diyen Kaboğlu, şöyle devam etti: “Aday listesini kesinleştiren YSK, seçimleri kazanan adayların başkanlığını hangi gerekçe ile kabul etmemiştir? Seçilmeye engel oluşturan hususlar, madde 76’da sayılmıştır ve bunlar arasında KHK yoktur. YSK, seçilme engellerini genişletme hak ve yetkisine sahip değildir. Zira, ‘Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan devlet yetkisi kullanamaz’ (md.6). Anayasa hükümleri, YSK için de bağlayıcıdır (md.11). Sonuç olarak, YSK kararı, Anayasa’ya açıkça aykırıdır.”

“Öte yandan, YSK, seçilmiş başkanlar yerine seçilmemiş adayları başkan olarak belirlemekle, kendini seçmen iradesinin yerine koyup Anayasa’ya aykırılık durumunu ağırlaştırmıştır” diyen Kaboğlu, YSK’nın kararını düzelterek Anayasa dışı uygulamaya son vermesi çağrısı yaptı.

GERGERLİOĞLU: SEÇİLEMEZ DEMİYOR, İSTİHDAM EDİLEMEZ DİYOR

Meclis’teki bir diğer KHK’li Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu da YSK’nın Kaboğlu kararına atıf yaparak, hem milletvekilliği hem de belediye başkanlığının en üst düzey kamu hizmeti olduğunu söyledi. Gergerlioğlu’na göre, YSK’nin milletvekilleriyle ilgili kararı belediye başkanları için de geçerli olmalı. 

OHAL konusundaki çalışmalarıyla bilinen HDP Kocaeli Milletvekili Gergerlioğlu, şunları belirtti: “YSK’nın kararı tamamen Anayasa’yı, hukuku çiğneyen siyasi bir karar. Bir gasp kararı. KHK’lılara yönelik çok gasp yapıldı, şimdi de seçilme hürriyeti gasp ediliyor. Geçici olan KHK’lar gerekçe gösterilerek Anayasa çiğnenmekte. OHAL de kalkmış zaten. Bizler KHK’lı olarak milletvekili olabildik. Çünkü biz istihdam edilmiyoruz, milletin oyuyla seçilmişiz. Belediye başkanları da bizden farklı değil, milletin oyuyla seçiliyorlar. İster idari görev olsun ister yasama görevi olsun milletin oyuyla seçilip kamu hizmeti yapan insanlarız, en üst düzeyde kamu hizmeti yapıyoruz. Kamu hizmeti yapan hiç kimse seçilemez diye bir ibare yok, kamu hizmetinde istihdam edilemezler ibaresi var. Burada bir atama, istihdam etme yok. KHK’ların kendisi zaten anayasaya aykırı. Kabul edilecek bir karar değil. Milletin oylarıyla seçilmiş kişiler. Burada kutsal bir durum da var. Yüzbinlerce insanın oyu boşa çıkmış durumda. Tümüyle siyasi iktidarın keyfine göre bir karar.”

İSLAM: YÜRÜTMENİN KARARI YARGI KARARI GİBİ UYGULANIYOR

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Cihangir İslam da karara tepkili.

KHK ile ihraç edilenlerin, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın, hükümetin kararı ile ihraç edildiklerini belirten İslam, “Bundan dolayı yaşadıkları haksızlık ve mağduriyet yetmezmiş gibi bir de seçilmiş olmalarına rağmen KHK’lı olma gerekçesi ile mazbataları verilmemektedir. YSK hükümetin yaptığı bu hukuksuz ihraçları bir yargı kararı gibi değerlendirip işleme tabi tutamaz. KHK’lıların birçoğunun hukuki olarak sıkıntıları bulunmamakta ve kamu haklarından mahrum değillerdir. Neticede yürütmenin bu kararı yargı kararı gibi uygulanmaktadır. Esas problem ‘kuvvetler ayrılığı’nın yerle bir edilmesidir” dedi.  

YSK kararının ne hukuken ne vicdanen ne de ahlaken kabul edilebilir olduğunu söyleyen İslam, “Seçimler üzerinden ülkemizin ve demokrasimizin bu kadar yıpratılmasını doğru bulmuyor, bu kararı kınadığımı bildirmek istiyorum” diye konuştu.

Artı Gerçek

Yorumlar