Kocaeli’nin tartışma konularından bir tanesi Ömer Faruk Gergelioğlu. O kimisine göre kahraman bir insan hakları savunucusu kimisine göre ise FETÖ davaları dışında milletvekili olarak bir çalışma içerisine girmiyor. İşte tam da bunu Ömer Faruk Gergerlioğlu’na KHK ve FETÖ davalarını, duruşunu Kocaeli’ye yönelik yapılan eleştirileri sorduk… Gergerlioğlu tek tek cevapladı.

Serkan  ÜLDES

Serkan ÜLDES

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu kendisine yapılan KHK ve FETÖ davaları dışında Kocaeli’yi unuttu eleştirilerine cevap verdi. Bugün Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet AKÇAALAN’ın sorularını yanıtlayan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, neden KHK dosyalarını yakından takip ettiğini ilk defa açıkladı.

-FETÖ’den yargılanan ve kanun hükmünde kararname ile ihraç edilenler noktasında yoğun bir çalışma içerisindesiniz. Bu kimi tarafından destek bulurken bir taraftan eleştiriliyor. Ömer Faruk Gergerlioğlu ne yapmak istiyor.?

EKONOMİK KRİZİN, SOSYOLOJİK KRİZİN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİSİ KHK REJİMİDİR!

Şimdi KHK’lılar benim gördüğüm son üç yıldır Türkiye’nin insan hakları alanında ki en ağır sorunu. Çünkü kanun hükmünde kararnameyle yüz binlerce insan ihraç edildi. Bu insanlar Türkiye’nin elit bir kesimi, yüzde 98,7 üniversite ve ya yüksek lisans mezunuEn az altı bini profesör, 2 bini yakın Doçent veya daha alt kesimde,  8 bine yakın akademisyenin ihraç edildiği yüz binlerce kişinin haksız hukuksuz bir şekilde bırakın çalışma hayatından bırakın anayasal seyahat hürriyetinden hayatın dışına itildiği bir rejimden bahsediyoruz. KHK rejiminden bahsediyoruz.  Çok ağır bir hak ihlali oluşturdu. İnsanlar intihar etti, insanların dünyaları değişti. İş bulamadılar, bilimsel üretim yüksek oranda Türkiye’de yüzde 30 oranında düştü.  Düşünebiliyor musunuz ülkeyi ne kadar sarmış ve sonunda bu sadece insanları değil bir buçuk milyon yakın kitleyi etkiledi. Aileleri, çevreyi, anne babayı, çoluk çocuğu herkesi etkiledi. Sonuçta Türkiye toplumunu da etkilemeye başladı. Bizim değindiğimiz konu basit bir konu değil. Şuanda ki ekonomik krizin sosyolojik krizin önemli nedenlerinden birisi KHK rejimidir. Toplumu baskı altına alan ekonomiyi baskı altına alan istihdamı durduran tek adamcılığı dayatan bir rejimdir bu.

3 BİN 776 KİŞİ İLE KONUŞTUK

Basit bir şey değil sadece etkilenenleri değil bizim yaptığımız raporlar sonrası gördüğümüz tüm Türkiye’de ki yaşamı etkileyen bir yere gelmiştir. 1’nci yıl raporunda biz daha çok bireylerin etkilendiğini görüyorduk ama 2’nci yıl bir rapor düzenledik. 3 bin 776 kişi ile konuştuk. Çok yüksek bir sayıyı 993 sayfalık bir rapor hazırladık. Bu raporu da Cumhurbaşkanı başta olmak üzere partilere, STK’lara ve yabancı ülke büyükelçiliklerine verdik. Bu raporda aslında OAHL KHK rejiminin tüm Türkiye’de ki ekonomiyi, sosyolojiyi, bilimi çok yoğun bir şekilde etkilediğini gördük.  Sonra da eğer biz ekonomik krizden bahsediyorsak bu OHAL rejiminin hızlandırdığı ve perişan ettiği bir ekonomik aksiyeti gösteriyor.  Ekonomiyi bu denli etkilediğini gösteriyor.  Sosyolojik açıdan bu denli kötü bir ortamı konuşuyorsak bu OHAL rejiminin çözümsüzlüğünü, tek adamcılığının ve toplumda eğitimi, bilimi ne kadar yok ettiğini gösteriyor. Bunlar önemli. Bundan dolayı kanun hükmünde kararnamelerin ortadan kalkması ülkede birçok kötülüğün ortadan kalkmasına yol açacak. O yüzden yoğun bir şekilde ilgileniyorum. İnsan hakları savunucusuyum. İnsan Hakları Komisyon’u üyesiyim. Bizim için insan hakları ihlalleri çok önemli. Benim partide ki görevimde budur. 

EN AZ 735 SORU ÖNERGESİ VERDİM

Türkiye’ de bana çok ihlal başvurusu geliyor. Şuanda bakın bize gelen ihlal başvuruları insan hakları komisyonuna giden ihlal başvurularından daha fazla.  En az 735 soru önergesi verdim.  Mecliste ilk 3 arasında yer alıyor soru önergesi. İnsan Hakları Komisyonu’na yine en çok başvuruyu da biz yapıyoruz.  Türkiye’nin dört bir tarafından bize bu konuda başvuru geliyor. Sadece KHK ile ilgili değil, mağdur olan ve hayatın her kesimde mağdur edilen binlerce kişiden başvuru alıyoruz ve bununda tüm Türkiye’de ki meseleleri tetiklediğini görüyorum. O yüzden önemli buluyorum ve Türkiye’nin dört bir tarafında bu konuyla ilgili konferanslara gidiyoruz, konuşmalara gidiyoruz, çalışmalara gidiyoruz.  Çünkü insan hakları savunucusuyum. Bu konuda Türkiye’nin doğusunda da batısında da bize sürekli davetler geliyor. Gelin şehrimizde de bu konuyu anlatın diye. Gidiyoruz, anlatıyoruz. Tabi ki bu konuların konuşulması başka konuların görmezden gelinmesini gerektirmiyor ama ben açıkçası Türkiye’de ki birçok kötülüğün nedeninin maalesef kötü niyetli bir şekilde kurulmuş olan KHK’ya bağlıyorum.”

-KHK ile ceza evinden çıkmış aklanmış bir kişi göreve dönme noktasında sorunlar yaşıyor mu? Ne düşünüyorsunuz?

HAYIR DÖNMESİN DİYE ELLERİNİ KALDIRIYORLAR

Birebir sorduğunuz zaman Ak Partili vekillerde dönmesi gerekiyor demekten başka bir kelime bulamıyor. Bu vekillerimiz sağ olsunlar. Biz genel kurulda bunları söylediğimiz zaman hepsi birden “Hayır dönmesin” diye ellerini kaldırıyorlar. Türkiye’de böyle bir sistem var. Soykırıma varan bir sistem var karşımızda, ben böyle açık bir dille niteliyorum. Soykırıma varmış durumda insanların neslini tüketiyor. Düşünün KHK ‘lı bir babanın oğlunun da işi sekteye uğruyor. Babası KHK ‘lı diye çocuğun soruşturmadan geçme ihtimali çok düşük. Hatta torununa kadar uzayacak neredeyse. Böylesine nesilleri etkileyen nesilleri yok etmeye yönelik bir uygulama var. Bu durum karşısında nasıl sessiz kalırız. Düşününki bir deprem olmuş apartmanın altından iniltiler geliyor insanlar bu duruma duyarsız kalabilir mi? Başka bir meseleye odaklanabilir mi? O yüzden biz bu konuyu önemsiyoruz. Haklı olarak önemsiyoruz çünkü en ağır ihlaller bu şekilde oluyor. Ben bu felaketten insanları kurtara bilmek için elimden geleni yapıyorum. Ben insanların her türlü ihtiyacına yardımcı olmaya çalışıyorum. Herkesin adresi HDP milletvekili oluyor. Hiçte ayrım yapmıyoruz. Her kesimden insanların derdine derman olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin her bölgesi bizi kabul ediyor.”

-Zaman zaman basında eleştiri alıyorsunuz. Kocaelili bir milletvekili olarak Kocaeli’yi ihmal ettiğinize yönelik. Türkiye’nin birçok önemli noktalarında bulunuyorsunuz. Kocaeli’yi ihmal ettiğinizi düşünüyor musunuz?

35’E YAKIN SORUN ÖNERGESİ İLE KOCAELİ’NİN SORUNLARINA DEĞİNDİM

“Ben insan hakları alanında çalıştığım için çok yoğun tempomuz oluyor. Daha etkili bir şekilde Kocaeli içinde elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Bu yoğunluğumuzdan dolayı biraz ihmal ediyor olabiliriz ama benim Kocaeli’yi önemsememe gibi bir durumum olamaz. Zaten birçok soru önergesi verdik ama basında da bu çok fazla yansımıyor. 35’e yakın sorun önergesi ile Kocaeli’nin sorunlarına değindim. Mesela Dilovası ile ilgili mecliste önemli tartışmalara neden olduk. Bu konuları biz elimizden geldiği kadar değiniyoruz ama basına çok fazla yansımıyor. Daha etkili daha yoğun bir şekilde tabii ki de Kocaeli’nin de sorunlarına eğilmeye devam edeceğiz.”

İNSAN HAKLARI KOMİSYONU ÇALIŞMAMAK İÇİN ÇIRPINAN BİR KURUM OLDU

“İnsan Hakları Komisyonu’nda biz bir mücadele ediyoruz. Biz İnsan Hakları Komisyonu’nu çalıştırmaya gayret ediyoruz. İnsan Hakları Başkanı Komisyonu ise komisyonu çalıştırmamaya gayret ediyor. Komisyona giden başvuruların en başında ben varım. Komisyona doğru düzgün başvuru yok. Çünkü insanlar komisyon iş yapmak istemiyor diye başvurmuyor bile. Bize gelen binlerce başvuruyu biz iletiyoruz ki o zaman komisyon çalışıyor. Hatta bugün gelen bir belge var hatta bugün sosyal medyada da yayınladım bugün gelmiş daha sabah arkadaş sabah bana yolladı. Çok üzücü bir belge 6 aydır kayıp olan 6 kişi vardı biliyorsunuz. Biz bu olayı çok yoğun bir şekilde yakından takip ettik. O kişilerin başvurularıyla ilgili işler çok ağırdan alınıyordu. Neden çünkü iktidarın partisi Ak Parti’nin Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ve bu başvuruları görmezden geliyordu. Hatta AK Partinin Grup Başkan Vekili bile neden bu komisyon bu konuya bakmıyor diyor. Bugün bize bir cevap yollamış Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen bir cevabı bize yollamış. 6 aydır kaçırılanların yakılanları ulusal ve uluslararası bütün kurumlara başvuruda bulundu. Bize gelen cevapta kaçırılmayla ilgili kaydının emniyette olmadığı ile ilgili bir cevap geldi. Düşünebiliyor musunuz devlet kurumları ne kadar kötü niyetli açıkçası böyle bir şey olabilir mi? İnsanlar diyor ki biz başvuru yaptık ama orada kayıt çıkmıyor. Demek ki birisi kayda almıyor. Yani İnsan Hakları Komisyonu çalışmamak için çırpınan bir kurum oldu. Neden çünkü Ak Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakı’nın hakim olduğu çoğunlukta olduğu bir komisyon ve Türkiye’nin ağır insan hakları karşısında da adım atmak istemeyen bir anlayış var.”

-Suriyeliler konusunda HDP mecliste çekimser oy kullandı. Bunun nedeni nedir?

OY İNSANCILIĞI YAPMIYORUZ, OY İÇİN BU ÇİZGİDEN İLERLEMİYORUZ

“Suriyelilerin gönderilmesi konusunda biz ırkçı bir konumda değiliz. Bizim önerimiz Suriyelilerin bodoslama getirilmesinden sonra insanları kabul ettikten sona düşmanlaştırarak bellidir ki bu tribünlere oynamaktır. İşin çözülmeyeceğini düşünüyoruz, bu insanlar burada duruyorlar ve zorla göndermeye kalktığınız zamanda sorunlar çıkıyor ortada. Göç ve Uyum Komisyonu üyesiyim ben aynı zamanda da Göç ve Uyum Komisyonu üyesi olarak Suriyeliler eğer buradaysa insan haklarına göre insanların buraya nasıl uyum sağlayacakları sorusunun cevabını bulmaya çalışıyoruz. Biz bu insanlara ayrımcı ırkçı bir şekilde yaklaşılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. O yüzden İyi Parti’nin bu konuda getirdi önergeler oluyor. Çünkü popülist bir anlayış. Halkın çoğu belki diyor ki bu Suriyeliler memleketlerine bir an önce gitsin kurtulalım bıktık bunlardan diyor. Biz bu söylemlere parti olarak karşıyız, ırkçı ayrımcı bir parti değiliz. Genel kamuoyu derki HDP sadece Kürtlerle ilgili konularda konuşur, hayır biz Suriyelerle ilgili ayrımcı politikalarda da ne olursa olsun karşı duran bir partiyiz. Oy insancılığı yapmıyoruz. Oy için bu çizgiden ilerlemiyoruz. Çünkü biz şu anda Suriyelere yönelik linç politikasını onlara yönelik ayrımcı politikaları onları ucuz işçi çalıştırma, ötekileştirme, dışlama gibi birçok konulara girerek bu konuların doğru olmadığını savunuyoruz. Nasıl ki Almanya da Türklere yönelik ayrımcılığa biz karşı çıkıyorsak Türkiye’de de Suriyelilere yönelik yapılan ayrımcılığa da karşı çıkmalıyız.

-Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili meclisteki tutumunuz nedir? Sizce CHP ve İYİ Parti EYT konusunda samimiler mi?

 EYT’DEN OY GELECEK HERKES ORAYA KOŞTURUYOR

“Biz bu konuda da destek verdik. Biz popülist bir siyaset izleyen bir parti değiliz. Böyle popülist işlerin peşinde olan çok fazla parti var. Mesela 6 yüz bin tane EYT’li var KHK’lı 125 bin.  Bu KHK’lılar İyi Partili Yavuz Ağırlıoğlu’nun yanına gitti Ağırlıoğlu demiş ki “Kardeşim siz kimsiniz yüzde 1 oyunuz var.”  EYT’lilerin evet KHK’llılara oranla 4-5 katı. Onlar iyi ses getiriyor. O yüzden bazı partiler sürekli bu durumun biraz kaymağını yemek istiyor. Sürekli İYİ Parti ve CHP bu konuda önergeler getiriyorlar. Biraz popülist bir yaklaşım var ama biz EYT’lilere yönelikte bir ret cevap vermedik. S-400 peşine düşeceğinize oturun EYT meselesine yoğunlaşan dedik. Savaşçı politikalarla değil bunları konuşalım dedik. S-400 peşine düşüp trilyonlar vereceğinize oturun EYT meselesini çözün. Maddi kaynak hazinede yok diyor Erdoğan, bulunabilir. Bu kadar savaşçı politikalar peşinde koşacağınıza bu soruna eğilebilirsiniz. Bu tür olaylardan rant elde etmek yerine hak elde etmeye odaklanmak lazım. KHK meselesine niye eğiliyoruz? Burada bir soykırım var insanların hayatı bitirilmeye çalışıyorlar. İntihar ediyorlar perişan olmuşlar, kimse ilgilenmiyor. Öteki taraftan EYT’den oy gelecek herkes oraya koşturuyor. Bu durum doğru değil.”

Bugün Kocaeli

Yorumlar