27 Eylül 2019

Emrullah Bayrak

 Emrullah Bayrak

HDP Kocaeli Milletvekili, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi, Doktor aynı zamanda KHK mağduru bir isim.

Milletvekili seçildikten sonra yaptığı tek bir şey var: Mağdurların, haksızlığa uğrayanların yanında olmak…

Yorulma nedir bilmeden gecesini gündüzüne katan Gergerlioğlu, bulduğu her ortamda adaletsiz uygulamaları haykırıyor. Sosyal medya hesaplarından mağdurların sesi oluyor.

Gittiği illerde KHK mağdurları başta olmak üzere haksızlığa uğrayan çevrelerle toplantılar yapıyor, çözüm üretmeye çalışıyor.

Seslerini duyuramayanların sesi olma derdindeki bir isim Gergerlioğlu, şöyle diyor:

“Kaçırılan Mustafa Yılmazın annesi çook haklı! Derinden, vicdandan ‘yavrumu istiyorum, adalet istiyorum’ feryadına ‘polis müdürünün cevabı Türkiye’yi özetliyor

‘Ağzını kapatın’

Vallahi sonuna kadar o annenin yanındayım..!”

İşte Ömer Faruk Gergerlioğlu, ağızları kapatılmaya çalışılan insanların nefes alabilmesi için mücadele ediyor.

Diyarbakır’da KHK’lı doktorların yeni muayenehanesini ziyaret eden Gergerlioğlu, “KHK’lılara ağaç kökü yedirmeye niyetli olanlar üzülecek ama bilsinler ki KHK’lılar zulme yenilmeyecek.” diyor.

Kimi zaman Diyarbakır’da kayyım protestosunda, kimi zaman İstanbul’da Cumartesi Anneleriyle birlikte, kimi zaman da evlatları dağa kaçırılan anaların yanında. Bazen de Çin zulmü altında inleyen Uygur Türklerinin sesi. Meclis kürsüsünden hakikati haykırmaya çalışan bir siyasetçi.

Gergerlioğlu, şunları söylüyor: 

“HDP’deki anneler çok haklıdır ama bunu istismar etmeye çalışmak tam bir çocukça yaklaşımdır. Show yaklaşımları, sorunu sadece daha da içinden çıkılmaz hale getirir! HDP önüne bakanlar geliyor, diğer tarafta Harbiyeli anneleri perişanlık içinde. Biz annelerin acısını yarıştırmayız, bütün anneler haklıdır. AK Parti’nin önüne giden annelere, HDP önündeki annelere yapılan muamele yapılmadı, karga tulumba gözaltına alındılar. 259 Harbiyeli annesi, 3 yıldır ayaktalar. Çok büyük bir haksızlıkla karşı karşıyalar.

“Biz hiç kimseye kapalı değiliz, herkesle konuşabiliriz. Partimiz üzerinde marjinalleştirme çabalarına karşı duruyoruz. Görüyorsunuz, insanlar partimize gelerek çözüm istiyorlar. Biz bütün partilere kapımızı açar herkesle görüşürüz. Bu halka büyük bir borcumuz var. Biz bize yönelik bütün baskılara rağmen yakıcı bir dil kullanmıyoruz. Kayyım atandı bu illerde insanlar barışçıl eylemler yapıyorlar. Bu baskılar içinde partimiz olarak yeni bir anayasa sunuyoruz. Biz bunlarla barışın önünü açmaya gayret gösteriyoruz!

“Bu toplumun kucaklaşması gerekiyor. Evet insan hakları sorunu yaşıyoruz. Kürt Sorunu büyük bir insan hakları sorunu olarak karşımızdadır, bunun üstü örtülmemelidir. Gerekli açıklamalar yapıldı, 1 haftada bu sorun gerçekten isteniyorsa çözülür! Bu gençlerin ölmesi, anaların ağlaması yine 100 yıl daha mı sürsün? Buna cevap versinler! Kürdüyle Türküyle biz buna mecburuz. 

“Ben siyasetçiden öte insan hakları savunucusuyum. Çatışma çözümü üzerine sivil toplumda çalıştım. Şimdi milletvekili olarak da bunu yapmaya çalışıyorum, barışa inanıyorum. Barış için zor bir ülke değiliz, daha zor durumda olan ülkeler bunu başardırlar. Bu toplumun 4 tarafında acılı anneler var. Biz bunları çözebiliriz.”

Sosyal medya hesaplarını iş, aş arayanlar, haksızlığa uğrayanlara açmış durumda. Cezaevlerinde yaşanan sıkıntıları, ailelerin çektiği ızdırapları duyurmaya çalışıyor.

Bunları yaparken de İçişleri Bakanına, Adalet Bakanına sürekli sorular soruyor. Cevabını alamasa da bunda ısrarcı. Bunlar da Gergerlioğlu’nun son paylaşımlarından:

“Fatma Görmez’i biliyorsunuz. 29 kg a düşmüş hasta KHKliydı, eşi cezaevindeydi. ‘Son ömründe eşini çıkarın, yeter artık’ demiştik. Fatma hocanın tek isteği var, eşini yanında görmekti. 27 kg a düşmüş..! Daha ne bekliyorsunuz, hiç mi insanlık kalmadı.?”

“Acı katmerlendi..! Rize cezaevine görüş yolundaki kaza. Tutuklu Lütfü Dalga’nın 3 yeğeni ve abisinin vefatından sonra yaralı eşi Hicran Dalga da hakkın rahmetine ulaştı. Hayatta kalan 3 yaşındaki kızı için Lütfü Dalga tahliye olmalı @adalet_bakanlik Aile perişan.”

“Cezaevinden çıktıktan sonra asgari ücretli çalışarak hayatını sürdürmeye çalıştı. Kamuran Turgut, bir okulda müdürdü, ihraç sonrası asgari ücretle çalışıyordu. İstanbul’da trafik kazasında vefat etti. Allah rahmet eylesin.”

Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi insanların ülkemizde sayısı maalesef az. O, tüm engellemelere rağmen mücadelesine devam ediyor. Kendisine yapılan haksızlıklara karşın bir gün ülkeye adaletin geleceği umuduyla çalışıyor.

Sadece çalışmakla kalmıyor, umutsuzluğa düşen insanlara da bir umut ışığı olmanın derdinde. Dağılan adaletin toparlanması çabası içinde.

“Bir kişi ne yapabilir?” diye sorabilirsiniz.

Bu soruya en iyisi cevabı ‘Deniz Yıldızı’ hikayesi versin..

Bir adam, okyanus sahilinde yürüyüş yaparken uzakta birini görür. Biraz yaklaştığında bu kişinin sahile vuran deniz yıldızlarını okyanusa attığını fark eder ve sorar:

– Deniz yıldızlarını niçin okyanusa atıyorsun?

– Güneş yükseldi mi sular çekiliyor. Onları suya atmazsam susuzluktan ölecekler.

– Sahil kilometrelerce uzanıyor ve binlerce deniz yıldızı var, hangi birini atacaksın. Ne fark edecek ki?

Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi cevap verir:

Bak, onun için çok şey fark etti.

Konfüçyüs ne diyor:

“Karanlığa küfredeceğine bir mum yak!..”

Ocak Medya

Yorumlar