2008-10-31 00:00:00

BASINA YASAK GETİRİLEREK KÜRT SORUNU ÇÖZÜLEMEZ.

Türkiye'nin taraf olduğu AİHS 10. madde ifade özgürlüğünü teminat altına almış ve AİHM'de teminat altına alınan bu hakkın muhtevası ve sınırlarının ne olduğunu vermiş olduğu kararlarda dile getirmiştir. AİHM'in demokratik bir toplumun vazgeçilmezi olarak gördüğü çoğulculuk ve çok sesliliğin Türkiye de tehdit olarak algılanmış olması Türkiye'nin kendi vatandaşına ve uluslar arası kamuoyuna vermiş olduğu taahhüdü yerine getiremediğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

İfade özgürlüğü içinde değerlendirilen basın özgürlüğüne son günlerde mahkeme eliyle yapılan müdahalelerin can çekişen demokrasimizi tehdit ettiği açıktır. Son ay da muhalif yayın yapan gazetelerin mahkeme eliyle kapatılmış olması ve internet yayıncılığına getirilen yasaklamalar demokratik bir toplumda kabul edilir bir tarafı bulunmamaktadır.

 MAZLUMDER, basın özgürlüğünü ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmekte, şiddet ve hakaret içermediği müddetçe her düşüncenin ifade edilmesinin gerekliliğine vurgu yapmaktadır.

MAZLUMDER, adalet ve hakkaniyetin tecelli yerleri olan mahkemelerin hukukun üstünlüğü ilkesini içselleştirmeye davet eder.

MAZLUMDER, çok sesliliğin ve farklılığın bir tehdit değil tam tersine bir zenginlik ve ayrıcalık olduğu vurgusunu yapar.

MAZLUMDER, savaşın sona erdirilmesi  gerektiğine   inanmaktadır. Bugüne kadar savaş çok az sayıda insana yarar sağlamıştır. Barışın dinamizminin bugüne kadar etkili bir şekilde kendini göstermemiş olmasının sebebi politikacıların ve askeri yetkililerin problemin çözümünden çok “durumu kurtarma” ile ya da devralınan ideolojilerin savunmasıyla ilgilenmeleri olmuştur. Kürtler ve Türkler daha çok kendilerinin gelecekleri ve insanların kaderleri ile ilgilenmelidirler. Sorunun pratik çözümüne ışık tutmalıdırlar. Her iki taraf da rakipleri  tarafından   “zorlandığı” için değil, uzun vadede kendilerine yarar sağlayacağı için itiraflarda bulunmalıdırlar.

 

Sorunun bütün taraflarının barışçıl çözüm için sorumluluklarının bilincinde olmalarını, olanaklarının farkına varmalarını    bütün ideolojik ve diğer sınırlandırmaları aşarak farklılıklarını kabullenmelerinin   barış için bir gereklilik olduğuna inanmaktayız.            

MAZLUMDER, Kürt sorunun gazete kapatarak değil demokratikleşme ve özgürlüklerle çözüleceğine inandığını kamuoyuna bir kez daha hatırlatmak ister.

 

 MAZLUMDER GENEL BAŞKANI Dr.Ömer Faruk GERGERLİOĞLU

Yorumlar