2008-04-29 00:00:00

HALKIN KARŞISINDA YENİLGİYE UĞRAMANIN ADI OLAN GÜN;27 NİSAN

27 Nisan 2007 gecesi ülkemiz 10 yıl geçtikten sonra bir muhtıra ile karşılaşma talihsizliğini tekrar yaşamıştır.

27 Nisan muhtırası başarısız bir muhtıradır.27 Nisan muhtırası halkın çoğunluğuna karşı verilmiş bir muhtıra olmakla beraber hiçbir haklılığı olmayan bir muhtıradır.27 Nisan toplumun mecliste hiç ummadığı ayak oyunları ile iradesinin çalındığı bir gündür.

Demokrasi adına kirli ve karanlık güçlerle pazarlıklar yapılan bir gündür.27 Nisan her 10 yılda bir demokrasimize balans çekme ritüelinin tekrar yaşandığı ve maalesef tarihe olumsuz bir muhtıra günü olarak geçen tarihtir.

Halkın iradesine karşı fiili darbe yapamayanların alelacele kaleme alındığı belli olan kaynağı tartışmalı ve belirsiz bir gece yarısı müdahalesidir. Demokrasi’den çok borsayı düşünen gündüz oynanan ortaoyunuyla yetinmeyip geceleyin tarihe gömüldüğü artık belli olan darbe geleneğinin yeniden diriltilme çabasıdır.

27 Nisan tüm demokrasi iddiacıları için bir imtihan günüdür. “İyi darbe” “ kötü darbe” ayrımının olmaması gerektiğinin artık anlaşılması gereken son tarihidir.27 Nisan korkutmacası ile yargıya müdahalenin bir başka adıdır.27 Nisan muhtırası yargı üzerindeki etkisinin de ötesinde aydınlatılmayan daha vahim dedikoduları ile sorgulanmayı ve yargılanmayı beklemektedir. 27 Nisan dini ayrımcılığı ve dışlamayı meşrulaştırmakla kalmayıp etnik ayrımcılığı da dikte etmeyi olmazsa olmaz olarak gören bir zihniyetin yansımasıdır.

Günümüzde Demokrasi’nin üzerindeki muhtıra lekeleri silinememişken, darbe girişimleri artık teknik araştırmayla da ispatlanmış olan generaller yapılan tüm suç duyurularına rağmen halen yargılanamamaktadır. Darbe girişimlerini ortaya çıkaran gazeteciler her türlü mağduriyete uğratılırken emekli generallerin sessizliklerini korumaları hukuk devletine olan inancımızı iyice zayıflatmaktadır. Tüm darbeciler yargılanmadan demokrasiden bahsetmenin anlamsızlığı ortadadır.

Darbelere ve muhtıralara karşı direnç göstermek gerçek demokrasinin yeşerebilmesi için halkın tümünün yapması gereken bir görevdir. Darbelerin çeşitli versiyonları yerine sivil siyaset alanının gerçek anlamda açıldığı ve rahatlatıldığı bir hukuk devleti görmek istiyoruz.

MAZLUMDER Genel Başkanı

Ömer Faruk GERGERLİOĞLU

Yorumlar