Gergerlioğlu: “Sayın Bakan bakın, siz AYM kararlarını da umursamıyorsunuz AİHM kararlarını da umursamıyorsunuz; hiçbir şey umurunuzda değil.”

15 Kasım 2022

Sayın Bakan, konuşmanızda milletvekili seçilme yaşını düşürdüğünüzü söylüyorsunuz ama milletvekillerine yönelik saldırıların da iktidarınız döneminde arttığından haberiniz var mı? Çıtınız çıkmıyor, umurunuzda değil.
    

Sayın Bozdağ “Ülkede işkence yok.” diyorsunuz ama gerçekleri örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Sadece bir muhalefet vekili olarak değil… Bakın, 2016, 2018, 2019 ve sonrasındaki CPT raporları açıklandı mı? Hayır. Altı yıl önceki İşkenceyi Önleme Komitesi Raporu baskınız nedeniyle açıklanmamış ve siz “Ülkede işkence yok.” diyorsunuz Sayın Bakan ya! El insaf diyorum size, el vicdan diyorum!
    

Bakın, elimde Anayasa Mahkemesinin kararları var, onlarca karar var. Bakın, sağınızdaki, 3 ilerideki kişi AYM yetkilisi, ona da sorabilirsiniz. Cezaevlerinizdeki ihlallerle ilgili savcılıkların takipsizlik kararlarına dört, beş yıl sonra Anayasa Mahkemesi ağır ihlal kararları veriyor, hepsini takip ediyorum. Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde mahpusun kolu kırıldı, görüntülere rağmen takipsizlik verildi; Allah razı olsun, Anayasa Mahkemesi ağır bir ihlal kararı verdi ama siz hâlâ Türkiye’de “İşkence yok.” diyorsunuz Sayın Bakan! Bakın, siz AYM kararlarını da umursamıyorsunuz AİHM kararlarını da umursamıyorsunuz; hiçbir şey umurunuzda değil.

“TİHEK” diye bir kurum var, burada yetkilisi var. Kaçırılan insanlar oluyor, işkenceler oluyor, kötü muameleler oluyor; bu kurumun tek bir müdahalesi yok, defalarca o TİHEK yetkililerinin yüzüne de söyledim. El insaf ya! Yani, böyle insan hakları kurumu mu olur? Devletin insan hakları kurumu da böyle oluyor işte.
    

Bakın, Ankara Cumhuriyet Başsavcınız Ahmet Akçay’a da iki üç gün önce söyledim, iktidar vekillerinize hakaret edildiğinde anında dava açılıyor, bize aynı hakaretler edildiğinde anında takipsizlik. O hâkim ve savcıları HSK’ye defalarca şikâyet ettim, edeceğim. Bu böyle olmaz Sayın Bakan.
    

“Medya özgürlüğü” dediniz; bakın, daha siz sabah konuşurken var ya, Sayın Bakan, Osmaniye’de bir gazeteci, Ahmet Erkan Yiğitsözlü gözaltına alındı; siz konuşurken ya, o sırada yani. Siz, bu ülkeden bu kadar habersizsiniz sanırım. Tecrit, gereksiz disiplin suçları, darplar, spor, sohbet hakları, mektup, iletişim yasakları, nakil engellemeleri nedeniyle mahpuslara cezaevleri bir cehenneme dönmüş durumda. İnanılmaz bir şekilde denetimli serbestlik ve koşullu salıverilmeleri engelliyorsunuz. Ya, gözlem kurulları ikinci mahkemeye döndü. “İlla, pişman ol, seni öyle çıkaracağım.” Bununla ilgili, bakın, Avukat Turan Canpolat Elâzığ Cezaevinde bir mahpus, işi bilen birisi olduğu için dilekçe yazdı, “Bununla ilgili bana bir cevap verin.” dedi. Yasal olarak suç işlediğiniz için cevap da veremediniz bu mahpusa.
    

Bakın, Sayın Bakan, size şunu göstereceğim: Bu sizin faaliyet belgeniz, herkes buna baksın. Ben size bu yıl içinde 750 tane soru önergesi vermişim, cevap oranınız sıfır. Bakın, bundan 3 tane var burada. Düşünebiliyor musunuz, millet adına biz bu soruları soruyoruz. Sadece ben değil, vekillerin 8.844 soru önergesinin 6.731’ine 27’nci Dönemde cevap vermişsiniz ya, bu nasıl bir ilgisizlik, inanılmaz bir şey. Siz milleti bu kadar mı değersiz görüyorsunuz? Biz millet adına soruyoruz Sayın Bakan. Yüzde 80 soru önergesine cevap vermemişsiniz. Ben size boşuna mı “Adalet Bakanı değil, zulümat bakanı” diyorum.
    

Bakın, daha devam ediyor -az evvel başka bir vekilimiz de söyledi- Menemen R Cezaevinde -işkencedir bu, zulümdür- Şerife Sulukan MS hastası, epilepsi hastası, kalp ameliyatı geçirmiş ve onu orada hâlâ, aylardır zulmen tutuyorsunuz, başka bir şey yapmıyorsunuz. İnsanlar cezaevinde kahırlarından ölüyorlar, biliyor musunuz? Yani psikolojik sıkıntılara giriyorlar ve intiharlar konusunda Rusya’yla yarış hâlindesiniz.
    

Bakın, Rusya’nın nüfusu neredeyse bizim 2 katımız fakat AİHM başvurularında biz 1’inci sıraya geçtik. Bunu da siz çok iyi biliyorsunuz.

Yine, bir yıl içinde, ağır hastalıklar, kanser ve intiharlar nedeniyle son on bir ayda 65 kişi hayatını kaybetti. Yani insanları orada çıldırtıyorsunuz.

Yine, gündem ettiğim çıplak arama konusunda yoğun başvurular geliyor bize ve bu insanların bize mektuplarının gönderilmesini bile engelliyorsun.