2016-11-06 00:00:00

Eski Milletvekili Ufuk Uras ve insan hakları savunucusu, MAZLUMDER eski başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, parlamenter sistem ve başkanlık sistemini değerlendirdi. Demokrasiden uzaklaşılmasın çağrısında bulunan konuşmacılar “işin ucu diktatörlüğe gitmesin vurgusunda” bulundu.

İstanbul’da gerçekleştirilen ‘Başkanlık mı, demokrasi mi’ panelinde konuşan Eski Milletvekili Ufuk Uras ve insan hakları savunucusu, Mazlumder eski başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu ülkenin içinde bulunduğu durumu ve başkanlık sistemini değerlendirdi.

Tartışılarak karar verilsin

Amerika’da başkanlık sisteminin olduğunu ve üçüncü dünya ülkelerinde de başkanlık sisteminin olabildiğini ifade eden Gergerlioğlu, Türkiye’deki başkanlık sistemiyle ilgili başkanın, hâkimleri yasama organının kontrolünde belirleyebildiği bir sistemin görüldüğünü ve çok ekstra bir durum olmadıkça başkanın düşürülemediği dolayısıyla belli bir süre başta kalabildiği bir sistem olduğunu söyledi. Türkiye’de yönetimin zorlaşması ve karar alma mekanizmasının yavaşlığı bahane edilerek başkanlık sisteminin teklif edilmesine karşı Gergerlioğlu, güçler ayrılığının daha keskin ve daha demokratik olduğu yönündeki argümanlara rağmen güçlü bir başkanın bir çok üçüncü dünya ülkesinde yargı üyelerine karşı baskıcı yöntemler sergileyebildiğini ifade etti. Mekanizmanın yavaş olmasına karşı Uras ise, tartışarak ve kamuoyuna bilgilendirme yaparak kararlar verilmesinin daha sağlıklı olacağını ifade etti.

Çok zor zamanlardan geçiyoruz

Programın devamında konuşmaya devam eden Uras, ülkenin zor zamanlardan geçtiğini söyleyerek parlamenter sistem ve başkanlık sistemi arasında hiyerarşik bir ilişki olmadığını belirterek, “Şu daha demokrattır diğeri daha az demokrattır falan diyemiyoruz. Biri diğerine göre daha tercih edilebilir gibi bir durum yok. Biz tabiki prensip olarak başkanlık sistemi, yerel yönetimlerle beraber güçlendirildiği zaman tartışılabilir görürken bugün böyle bir durum olmadığını görüyoruz” dedi.

Türkiye buna hazır mı? 

Türkiye’nin başkanlık sistemine hazır olup olmadığını değerlendiren Gergerlioğlu, Türkiye’de demokrasiye ne kadar yöneliş olduğunu sorup, “Başka ülkelere baktığımız zaman 1600-1700’lerden başlayan bir demokrasi mücadeleleri var biz de böyle bir gelenek ve tarih yok” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçler uyumunu sağlayacağız sözüne değinen Gergerlioğlu, “Erdoğan çark dönmüyor demek istiyor. Devletin bu çarkı dönmüyor kardeşim bu çarkı hızlı bir şekilde döndürelim diyerek halka bunu anlatmaya çalışıyor” diyerek bu cümlelere karşı güçler uyumu yerine güçler ayrılığının demokrasilerin en temel ilkesi olduğunu hatırlattı. 

Gergerlioğlu: Demokrasiden uzaklaşılmasın 

Başkanlık sistemiyle ülkenin diktatörlüğe daha hızlı varabileceğini söyleyen Gergerlioğlu, verdiği örneklerde, “Ekvator’da başkan yargı üyelerine yönelik tepeden inme baskıcı yöntemler sergileyebilmiş. Yine yasamayla ilgili problemler olabilmiş. Güçlü bir başkan yasamayı da tepeleyerek buna rağmen her şeye hâkim olabilmiş” diyerek bu sistemin dengeleme politikasının nasıl olacağı sorusunu yöneltti. Başkanı frenleyebilecek bir fren sistemi olması gerektiğini anlatan Gergerlioğlu bu problemler ile birlikte başkanlık sisteminin daha seri bir sistem olduğunu ifade etti. “Tüm dünyanın terk ettiği bir sistem mi parlamenter sistem?” diye soran Gergerlioğlu, böyle bir şeyin olmadığını söyleyerek liderin engelsiz yönetme isteği olduğunu ifade etti. Daha demokratik bir Türkiye, daha hızlı yönetilebilir Türkiye önermeleri yapıldığını söyleyen Gergerlioğlu buna karşın, “Bir çok farklı ülkede demokrasiden uzaklaşıp otoriter bir yönetime ulaşma durumu başkanlık sisteminde çok elverişli olduğu görülüyor. Bir üçüncü dünya ülkesinde başkanlıkla diktatörlüğe çabuk bir şekilde varabilirsiniz” dedi.

Mustafa Sait Önal / İstanbul

Yeni asya

Yorumlar