2006-07-27 00:00:00

BİREYSEL SİLAHLANMAYA HAYIR!

MAZLUMDER Kocaeli Şubesi “Bireysel Silahlanmaya Hayır!” adı altında bir kampanya başlattı. 27-28-29 Temmuz 2006 Tarihleri arasında İzmit Sanat Sokağında fotoğraf sergisi ve imza kampanyası içerikli olan aktivitede “Bireysel Silahlanmaya Hayır” konulu kısa film gösterileri de yapılıyor. 27 Temmuz 2006 tarihinde saat 12:30 da standın açılışında MAZLUMDER Kocaeli Şube Başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu aşağıdaki basın açıklamasını yaptı. 

ARKASINA SIĞINDIĞIMIZ NEDENLER BAHANEDEN ÖTEYE GEÇEMEZ

Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre yılda 500 bin insan basit silahlarla saldırı sonucu hayatını kaybetmektedir. Bir hiç uğruna ölümlerin Türkiye’deki sayıları ise yıllık 3000’dir.

Birçok olumsuz konuda olduğu gibi Türkiye bu konuda da birinci sırada bulunmaktadır. Birinci sırada olmasını diğer ülkelerde olmayan bazı özelliklerin olması sağlamaktadır. Kişiyi bireysel silahlanma yoluna iten sebeplere bakıldığında başta kişide, kendisinin güvenliğinin yeterince sağlanamadığı düşüncesi bulunmaktadır. Türkiye’de yaşanan güvenlik sorunları diğer ülkelerde yaşanan güvenlik sorunları ile paralellik göstermektedir. Güvenliğini neden sayarak bireysel silahlanma yoluna gitmenin bilimsel açıdan bir dayanağı olmadığı kanıtlanmıştır. Çünkü silah bir şiddettir. Şiddette şiddeti getirir. Bunun yanında Türkiye’de kültür gereği silah edinme vardır. At-avrat-silah kavramı bunu yeterince özetleyen bir yaklaşımdır. Kültür gereği silah edinme konusu sevinçli anlarımızda bu silahları kullanmaya bizleri sevk etmekte ve bunun sonucu ülkemizde dünyada nadir yaşanan ölümler meydana gelmektedir. Her galip gelinen futbol müsabakası sonrası balkonlara çıkılmaması, sevincini silah sıkarak kutlayan magandalara karşı geliştirilen refleks olmuştur adeta. Bunun yanında kültür gereği düğünlerde silah sıkmakta bir ihtiyaç olmuş kesinlikle her düğünde bunun gereği yerine getirilmektedir. Bunun sonucu olarak ta düğün bir anda matem havasına dönüşmektedir.

Bireysel olarak kişinin silah edinmesi için sunduğu neden ne olursa olsun bahane arayışından öteye geçemez. Devlet bu noktada, kişinin silah edinme gereği olarak gördüğü güvenliği tam olarak sağlamalı ve hukuk devletini tam anlamıyla yerleştirmelidir. Devletin bunu sağlaması için polis ve jandarma olmak üzere tüm güvenlik kuvvetlerine büyük sorumluluk düşmektedir.

Aynı zamanda devletin resmi olarak bireysel silahsızlanma konusunda programları olmalı ve konu üzerinde akademik çalışmalara riayet ederek konu ile ilgili yapmamış olduğu çalışmalara bir an önce başlamalıdır.

Bireysel silahsızlanma denilince sadece ruhsatsız silahlanmalar anlaşılmamalı aksine ruhsatlı silahlarda konu içine dâhil edilmelidir. Çünkü kişi silahı ile suç işleyeceği zaman ruhsatlı ruhsatsız ayrımı yapmadan silahını ateşleyeceği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle silah ruhsatı alabilmenin güçleştirilmesi ve geçtiğimiz dönemde verilen silah ruhsatlarının da çok zorunlular dışında iptal edilmesi yoluna gidilmelidir. Bu noktada geçtiğimiz dönemlerde silah ruhsatı vererek ve silah satarak gelir elde etme yolunu hukuk devleti olma çabası olarak değerlendirmek son derece yanlıştır ve kabul edilemez.

Çözüm için konu ile ilgili yasal düzenlemeler yeniden yapılandırılmalı ve yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Devletin gerekli kurumları konu üzeride çalışmalı ve sosyal yönü noktasında STK lar ile ortak çalışmalar yürütülmelidir. 

MAZLUMDER Kocaeli Şube Başk.
DR. Ömer F.GERGERLİOĞLU 

savaşkarşıtları.com

Yorumlar